13 Ağustos 2018 00:26

Nevzat Metin

Nevzat Metin

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Nevzat Metin kabına sığamayan ya da kabı ona küçük gelen bir kişi. İstanbul’ da Moda’ da bir ‘sanat galerisi’ vardı. Bu işte başarılıydı. Kalburüstü sanatçılarımızın işlerini sergilerdi. Sonra da onların özenilmiş betiklerinin yayımını örgütlerdi.

Batılı örneklere bakıp içimiz giderken, bu yayınlar yüreğimizi serinletirdi. Her sanatçı için ayrı bir yazar bulurdu. Yontucu ( heykeltıraş) Saim Bugay’ ı da ben yazmıştım, Saim’ in isteğiyle.

Nevzat Metin, bundan 10 yıla yakın bir süre önce, elinde bir ön tasarımla Kuzguncuk’ daki İşliğime geldi. Datça’ da Palamut Bükü’ nde bir yer almıştı. Onbeş dönüm mü ne… Orada bir sanatçı köyü, bir ‘akademi’ kuracaktı. Her yıl yurt içinden, dışından gelecek sanatçılar için kalacak yerler, açık işliklerden oluşuyordu ön tasarım. Yontu, resim çalışmaları yapılacaktı. Ödüller verilecekti…

Bu türlü danışmalarda umut kırmamak huyumdur. Onu yüreklendirdiğimi anımsıyorum. Ancak içimden, zor işe giriştiğini düşündüğümü de…

Verilen ödüller ressamlar, yontucularla bitimli kalmamıştı. Tiyatrodan, çevre duyarlılarından, yayıncıdan, yazarlardan, ozanlardan, tarihçilerden mimarlara genişlemişti. Yeter ki ülkemizi sevsinler, doğaya duyarlı olsunlar, korusunlardı…

Bundan 5-6 ay önce bana da ulaştı Nevzat Metin. Bu yılın ödüllerinden biri de bana verilecekti.

Onaylar mıydım?

Böyle bir çabayı neden onaylamayayım? Hem de bir mimara, bir ozana da verilecek ödülü…

Şaşkınlık içindeydim de, düşünü gerçekleştirmişti. Hem de, hiç kuşkusuz, varını yoğunu ortaya koyarak besbelli… Çok yalın bir yapıyla, elbette tek ağaca dokunmadan…

Can Yücel adına verilecek olan ödüller dışında yukarıda değindiğim gibi doğa, kültür duyarlığına ödüller Gülriz Sururi’ ye, Orhan Karaveli’ ye, Orhan Bursalı’ ya, Metin Sözen’e, İlber Ortaylı’ ya, Tele 1 genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ’ a, bir de bana verilecekti.

4 Ağustos 2018 günü Muğla Büyük kent Belediye Başkanı Dr Sayın Osman Gürün ile birlikte

gittik Palamut Bükü’ ne…

Sevgili Osman Gürün bana önce Bodrum’ dan deniz yoluyla Datça’ ya ulaşacaklar için gerçekleştirilen Gökova yönündeki Datça iskelesini gösterdi. Uzağı gören, gerçekten övünülecek bir işti… Knidos burnunu Bodrum’a doğru aşamadığı için üç gün orada teknede bekleyenler bilir bunun değerini…

Kıyılarımızdaki yerleşmeleri birbirine bağlayan deniz taşıtları neden örgütlenmez diye düşünür dururum öteden beri. Bütün Ege adalarında komşumuzun büyük- küçük tekneleri vızır vızır işlerken…

Palamut Bükü’ ne denizden birkaç kez girmiştim. Marmaris’ ten Datça’ ya kara yolu, bizim oralarda olduğumuz günlerde, göze alınacak gibi değildi. Şimdi yol çok güzel…

Kimsecikler yoktu Palamut Bükü’nde o günlerde. Şimdi gidin görün… Kaçak maçak yapılarla dolmuş… Elbette  ne tasarım, ne doğa duyarlığı, ne bölge tasarımı, ne de bütün gelir katmanlarından yurttaşlarımızı düşünen bir değerlendirme… Neyse ki kat sayısı tutulabilmiş… Bu bile paragöz toplumda bir başarı…

Nevzat Metin, bana kalsa önce de değindiğim gibi, bütün varını yoğunu yatırıp sekiz yıldır düşünü gerçekleştirmiş. Orhan Karaveli’nin söylediği gibi, hala böyle delilerimiz var neyse ki… Şunca yıldır, geçmişin en önemli uygarlık girişimlerinin gerçekleştirildiği bu yerlerde neden böyle bir şeyi düşünmediler varlıklılarımız? Kendileri düşünmeseler de düşünenleri neden desteklemediler? Nevzat Metin gibi girişimcilere neden destek olmadılar? Neden yalnız kendilerini düşündüler?

O gün Güler Yücel ile de buluştuk Nevzat Metin’ nin yerinde. Kısa da olsa özlem giderdik eski Kuzguncuk’ lu ile…

Akşamımız Datça Belediye Başkanının sofrasında bitti. Kışın oturanlarının 5-10 bini bulmadığı böylesi kıyı yerleşmelerinde yazın yüz binlere ‘hizmet’ götürmeğe çalışan belediye başkanlarına da şaşarak bakarım oldum olası…

Muğla’ ya döndüğümüzde, burada geçen aylarımı, yıllarımı özetleyen bir gün daha yaşadığımı düşünüyordum.

Uyuya bilirsen uyu…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...