Büyüye inananlar…
Fotoğraf: Envato
Büyücü, büyülü değneğine dokunacak…
Hemen her şey değişiverecek…
Hem de onun istediği yönde
Hiç olmuş mu böyle bir şey? Masalların dışında…
Toplumumuzda çoğunluk, bütün geri kalmış toplumlarda olduğu gibi, buna inanıyor sanki. Umutları bile buna bağlı sanki… Elbette yok böyle bir şey…
Umut bile durup dururken birdenbire doğmaz kişinin içinde. O da kimi ön gerçeklere bilgilere dayanır. Umutlanabilmek için bile çalışmak gerekir. Yoksa boş yere umutlanılır.
Cumhuriyet, her şeyden önce buna dayanıyor. Bilgilenmeyi, bilgilere doğru bakmayı, doğru değerlendirmeyi yapmayı gerektiriyor. Doğru seçim yapabilmek için…
Mustafa Kemal Atatürk de bunları daha başlangıçta görmüş, söylemiş, yazmış, durmadan yararlanacaklar üzerine toplumu uyarmış.
Bunları elbette son seçimler üzerine yazıyorum.
Kişinin iki savaşımı var:
İlki, kendi durumu, kendisi için savaşım. Pek de uzak görüşe dayanmadan, kısa görüşlere dayanıyor bizde bu savaşım.
İkincisi, kendinin de içinde var olacağı toplumu için savaşım…
Toplumu için yapacaklarını yapmadan kendi için yapacaklarının geçerliği her zaman tartışmalıdır. Toplumumuzun durumu açıktır. Yarısı açlık sınırında yaşamaktadır.
Eğitim duruu ise, yıllardır yazıp durduğum gibi, cumhuriyetin başında çıkılan yol tamamlanamamıştır. Bunun tamamlanması için yapılacaklar da durmadan engellenmektedir.
Kim engelliyor bunları?
Biz kendimiz, içimizdekiler…
Dış güçler kimi kapanları düzenledikten, iş birlikçileri kolayca satın aldıktan sonra geçip karşıdan gözlemektedirler.
İçimizdeki kimi kişiler de elde avuçta olanları güçlendirmek yerine onları bölmeye budamaya çalışmaktadır.
Bizim asıl sorunumuz kendimizle…
Hem diyoruz ki bu seçim bir yönetim yöntemi (bir “rejim”) seçimidir. Hem de böyle bir seçimin değil bi-lincinde olmak, onun gereklerini yerine getirmek yolunda, tam tersi yolda yapılacakları yapıyoruz. Daha doğrusu yaptık şu son elli-altmış yıldır... Bugün bile…
Son seçim bu bilinçlenme yoluna usul usul girildiğini gösteriyor bana göre. Bu yolun ucunu kaçırmadan, soğukkanlı davranmak gerekiyor. Bir dizi ilginç (?) düşünceler ürettiklerini, toplumun üzerinde olduklarını sananlara kanmamak gerekiyor kısacası.
Cumhuriyet en olumsuz durumlarda bile demokrasi savaşımı verebilecek olanları yetiştirdi. Bugün ona değer kişiler olmamız gerekmiyor mu?
Boş verin umutsuzlara, umut kıranlara…
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08