07 Mayıs 2018 00:35

Kuzguncuk'ta yol kaplaması - 2

Kuzguncuk'ta yol kaplaması - 2

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Son yazımda size Kuzguncuk yollarının öyküsünü anlatmıştım. Yarım kalmıştı... Bu yazımda gerisini sunuyorum:

Çakıl kapladığımız kaldırımlarımızı bozmamak için verdiğimiz ayrıntıya göre sokağımızın kaplamasını değiştirdiklerini anlatmıştım. Sonra bütün öteki sokakları değiştirdiklerini de...

Yıllardır her yağmurda dereye dönen sokaklarımız böylece kurtuldular. Daha doğrusu insanlarımız kurtuldular. Eskiden sokakta, anayolda, karşıdan karşıya, paçaları sıvalı birinin sırtında geçebiliyorlardı çünkü.

Her şey çok güzel değil mi?

Ne var ki bir gün bir eve, sokaktaki ana borudan bağlantı yapmak zorunda kalınca, bizim güzelim küp taş (granit) kaplamalarımız söküldü, bağlantı yapıldı. Bağlantıyı yapanlar taş kaplama ustası değildi doğal olarak. Düzensiz, sanki taşları oraya atıvermiş gibi oldu bizim sokak kaplamaları.

Kuzguncuk’u anlatıyorum ama bu bütün kentlerimizde böyle oluyor.

Bağlantı bir değil iki değil... Su, gaz, pis su, elektrik vb bağlantıları art arda... Her onarım için ayrı eksiltme yapılacak değil ya... Bir tasarımla, içine iki büklüm de olsa girilebilen beton künk içinde, şunların hepsi birden yapılsa ya... Olmuyor! Çünkü bütçeleri ayrıymış...

Bir gün yapılacak elbette. O güne dek yollarımızda atlaya zıplaya yürüyeceğiz.

Buna şimdiden, kuralları içinde bir çözüm yolu bulsak iyi olmaz mı?
Köstebek yuvası yollarımızla, çağ gerisinde yaşamakta neden direniyoruz?
Hiç mi ‘uslu’ adam yok içimizde?

Özene bezene yapılmış yol kaplamalarımız, bütün sokak rezil oluyor. Uygar görüntülerini koruyamıyorlar. Görüntü konusu değil bu... İnsanlarımızın ayakları bu bozuk yerlerde takılıp, doktorluk olmamaları için elbette...

Bilmem anlatabildim mi?
Ya da anlaşılabildi mi?

Böyle soruşumun nedeni, yıllardır ne demek istediğimi yetkililere anlatamamış olmamdır. Bağışlamanızı dilerim.

Sokaklarımız ya da anayollarımızla ilgili bir ekleme daha yapmak istiyorum. Durmadan ağaç kesiliyor. Ağaç dikecek yer kalmıyor kimi yerlerde. Belki de bir gün hiç kalmayacak... Şimdiden yollarımızı da yeşil alan olarak kullanabiliriz.  

Bunun için, yollarda teneke kutular (otomobiller) için ayırdığımız genişlikten azıcık kısarak, bir ağaç sırasına yer açabiliriz. Batıda da iki izli yol genişliği önceleri 720 cm olarak uygulanırken, bildiğimce bu yol genişliği 550 cm ye dek düşürüldü. Denizli’ de bunu önerdiğimde karşı çıkıldı. Gördüğümce, yıllar sonra bu genişliğe indirildi yollar. Aslında, ağaçlara taç büyüklüğüne göre toprak bırakmak gerek. Oysa 60- 70 cm bırakıldığını görüyorum. Diktikleri ağaçları boğuyorlar. (Tarım uzmanları da hiç ses etmiyorlar. Tarlalarımız yanlış sürüldüğü için -eğime dik- her yıl Kıbrıs ölçüsünde toprak yitiriyormuşuz.)

Kaldırımla yol arasına, kimi uygar ülkelerde olduğu gibi, bir ağaç dizisi için yer ayırabiliriz. Böylece hem yollarımız yeşillenir hem de o sonradan görmelerin teneke kutuları kaldırımlarımıza “park” edemezler. Kimi kez, bu saygısızlar yüzünden, evime bile giremez oluyorum. Park ettikleri yer hepimizin. Son gittiğimde (bundan çeyrek yüzyıl önce) Tokyo’ da park yerinin kirası bin dolar idi. Park yeri gösteremezseniz de otomobil alamıyordunuz. Uygarlık kişiye özel değil elbette, toplumun niteliği...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...