29 Ocak 2018 01:00

Ana - babanızın adı

Ana - babanızın adı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Gecenin 03 ü…
Telefon, zırr-zırr-zır,,,,,,,,,
“Buyurun” diyerek ben açıyorum,
Soruyor birisi,

- İsa Çelik siz misiniz?
- Durun. Kendisine vereyim…

Hakkari’deyiz. Çağrılıyız.
Bütün bir günü boğazımız sıkılıyormuş gibi geçirdikten sonra, bize özgülenen bir otel odasındayız. Yeterince oteli olmayan kentin, yeteri sayıda olmayan odalarından birinde…… Yer azlığı nedeniyle, ikişer kişi kalınıyor odalarda. Biz de İsa ile bir odadayız.

Yol yorgunuyuz ya… Yorgunlukla yattığımız yeri bilerek, daha doğrusu bilmeyerek uzanıyoruz yataklarımıza.

Uykumuzun en tatlı yerindeyiz.

Zırr – zırr – zır……..

Evet telefon… Uyandırıyor bizi…
Sonra da hemen sorular başlıyor…

- Adınız?
- Soyadınız?
- Babanızın adı?
- Annenizin adı, kızlık soyadı?

Böyle başlayıp süren sorular,,,

İsa’dan sonra sıra bana geliyor.
.
Yapacak bir şey yok. Yanıtlıyorum ne sorulursa.
On yıl, onbeş yıl önce miydi? Unuttum…
Yok yok,
Anımsadım: Büyük depremden sonraydı… Demek ki 19 yıl geçmiş…

Ben çocuk betikleri götürmüştüm. Aşağı yukarı 3000-3500 betik… Seçmece elbet… Sevgiden, barıştan söz eden betikler… Biz başka bir şey bilmeyiz ki…
Görevlilerce tek tek elden geçirilen betikler aklanmışlardı. Sergilenmişlerdi böylece…

Gecenin bu sürezinde bu sorgulamanın anlamı neydi? İsa ile bir süre düşündükten sonra uykuya yenik düşmüştük.

Sonra ki günlerde de, aylarda, yıllarda da takılır olduk birbirimize:

Ananın adı ne ?
Babanın adı ne?

Sevgili İsa!
Yıllardır hiçbir biçimde gocunmadık, anamızın, babamızın adlarının sorulmasından… Gururla yanıtladık. Keşke herkes söyleyebilse ana baba adını… (Gelecekte de…)

Sevgili İsa,
İyi ki varsın. İyi ki sağ salim… Göğsünü gere gere yanıt verebileceksin bütün sorulara!
Bundan başka ne isteriz ki?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...