31 Ağustos 2017 01:00

Tarımda tasfiye politikası!

Tarımda tasfiye politikası!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ekonominin yapısal temelleri (Bütçe dengesinden hazine borçlarına, enflasyondan mali disipline kadar) birer birer sarsılırken, iktidar koalisyonunun ekonomi politikaları da hızlı bir şekilde tasfiye politikalarına dönüşmeye başladı. İşleyiş artık çok bilindik: Aksayan yönleri öne çıkart, lanetle ve tasfiye et! 1980 sonrası sıkça sahnelenen bu oyunu artık ezberledik. Cumhuriyet tarihi boyunca, geç sanayileşme serüveninin “sanayileşme” ayağını oluşturan KİT’lerin tasfiyesi sürecinde de benzer şeyler izledik. Verimsiz, piyasa gerçeklerine uyum göstermeyen, atıl KİT’ler(?) binde bir değerlerle seçilmiş sermaye gruplarına peşkeş çekildi ve her ne hikmetse(!) ondan sonrası “Yürü ya kulum!” 

***

Tarımın sorunları o kadar çok ki, köşe yazısına sığması imkansız. Ekilen arazi ölçüsünün hızla erimesinden, hemen her üründe üstünlüğün yitirilmesi ve buğday dahil (Bir zamanlar Anadolu buğdayın dünyadaki anavatanı kabul edilirken) tüm ürünlerde ithalatçı konuma geçilmesi, tarımsal üreticilerin tefecilerin insafına bırakılması, tarım kooperatiflerinin fiilen tasfiyesi ve bakanlık yetki alanının dışına taşınması, hayvancılığın neredeyse tamamen yok edilmesi ve nihayet tüm tarımsal ürünlerin ithalat sopasıyla piyasa insafına bırakılmasına kadar sayısız problem bulunuyor. 

Bu problemlerin yarattığı tablo çok net: Bir yanda tarımsal istihdamda hızlı erime ve kentlere göç, öte yanda ise tüm ürünlerde dışa bağımlılık. Çözüm tarımsal üretimde akılcı, etkili ve uzun erimli politikaların hayata geçirilmesinde. Oysa şimdi gerçeklik bunun tam tersi…

***

İktidar koalisyonu tarafından tanımlanan, tarımın bugünkü birincil sorunu gıda enflasyonu. Bununla mücadele için seçilen araç ise tarım ürünlerinde uygulanan ithalat gümrük tarifelerinde radikal indirimler. Algoritma şöyle; pahalıysa ucuzunu yurt dışından alırız. Bu arada milyonlarca tarım emekçisi ne olmuş, hangi ürünleri artık üretemez hale geleceğiz gibi dertler yok! Piyasa gerçekleri(?) var. 

***

Bu hafta önce Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, gerekirse tarımsal ürünlerde ithalat tarifelerini yüzde 6’ya kadar (Şu an ortalama yüzde 70 düzeyinde) indireceklerini söylerken, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise ekim ayı itibarıyla tarım ürünlerinin satışına belli standartlar getirerek fiyat artışlarını bu yolla dizginleyeceklerini iddia etti. Şimşek, üretim sahasında ambalajlama ve özel soğutuculu araçlarla lojistikten bahsediyor. İki bakanın söylediği şeyin meali şu: Yeni standartları ve ölçeği yakalayamayan tarımsal üreticiler tasfiye edilirken, yerlerine tarımsal alana yatırım yapacak sermaye grupları geçirilecek. Zaten mevcut durumda, bırakın bu yeni standartları karşılamak, üretim maliyetlerini bile karşılamaktan uzak tarımsal üreticinin yaşam şansının kalmayacağı çok açık!

***

Uluslararası düzeyde piyasanın gerçekleri ise tamamen başka bir yörüngede hareket ediyor. Temel gıda, sanayi ürünleriyle karşılaştırılamayacak düzeyde stratejik. Yani, gelecekte gerçekleşmesi olası görülen herhangi bir “gıda krizi”, gelmiş geçmiş herhangi bir ekonomik krizle karşılaştıramayacak kadar yıkıcı etkilere sahip olacak. Bu görüş, uluslararası tekelci kapitalizmin mümtaz kurumlarından Dünya Bankasına ait! Uçak olmadan yaşarsınız ama buğday olmadan asla!

***

Uluslararası tekelci kapitalistlerin bir süredir hedefinde doğal kaynaklar ve tarım var. Onlara göre, toprağınızdan çıkan suyun da, madeninizdeki cevheriniz de, arazinizde yetişen tarım ürünün de sahibi siz olmamalısınız! Bunların tamamı -yokluklarının ölümcül halleri göz önünde tutulduğunda- geleceğin güç araçları. Piyasa gerçeğini arayanlar, sözde gıda enflasyonuna değil buraya bakmalı!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...