Sizin betikliğiniz, sizin (halkın) eviniz, sizin yüksekokulunuz…
Kimi konular yinelenmek zorunda.
On yedi - on sekiz yıldır sürdürdüğüm bu köşe yazılarında hiç yinelemedim desem doğru olur mu? Bilmiyorum. Anımsamıyorum.
Hiç olmazsa kimi bölümlerini yinelemişimdir kuşkusuz.
Şunu da eklemek zorundayım. Yinelemekten hiç korkmadım. Bunu da bana sağ düşünceli bir kişi ( ne demekse) öğretti. Benden bir konuşma istediğinde yanıtım şöyle olmuştu: Bu konuda daha bir hafta önce üniversitede konuşmuştum. İsterseniz bu kez konumu değiştireyim.
O da, bunun üzerine, şöyle demişti: siz solcular (ne demekse) yinelemeyi bilmiyorsunuz.
Aslında “yinelemeyi” demeyip de “izlemeyi” (takipçi-liği) bilmiyorsunuz deseydi daha doğru olacaktı.
Oysa bizim ülkemizde izleyici olmak gerekiyor gerçekten.
Kimileri, bir yerde bir şeyler söyler bir daha yinelemez. Ona göre o söyleyeceğini söylemiş işini yapıp bitirmiştir. O bir “yalvaç” tır ya… Söyledikleri bütün kente, bütün ülkeye hemen duyurulmuştur ya… (Vah yavrum vah!)
İzlemeyi dirençle sürdürmek gerekiyor.
Çünkü insanlar unutuyorlar. “ hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür.” derlerdi eskiler
Unutmayı bir yana bırakın…
Bir kişiye, bir kuruma bir öneride bulunuyorsunuz…
Bir kere söylemek yetiyor sizin için. Bir daha yinelemiyorsunuz…
Diyelim ki öneriniz olumlu bulundu. Unutulur. Dedim ya yinelemek gerekiyor oysa…
Anımsatmak gerekiyor…
Bunun böyle olduğunu kendi yaşamından, deneyimimden biliyorum.
Elli - elli beş yıl önce sunduğum bir öneriyi onaylar görünmüşler ama yapmamışlardı.
On - on beş yıl önce yeniden önerdim. Ters anlayanlar oldu. Ters davrandılar.
Gerçekte konuyu anlayanlar da vardı. Ama öneriyi benim yapmamdan hoşlanmamışlardı.
İnanmak zor, ne yapalım ki böyle…
Bunlar sizi hiç yıldırmayacak. Caymayacaksınız… Konunuzu, önerinizi dirençle izleyeceksiniz. (Kimseye us vermekte değilim, yalnızca kendi yaptığımı, deneyimimi aktarıyorum.)
Son aylarda kimi önerilerim gerçekleşme yoluna girdiği için yazıyorum bu yazıyıİzleyeceksiniz, dirençle izleyeceksiniz. Bir kıyıya çe-kilmeden… Hele bu günlerde (Belki bir süre için olsa da) devletin yapmadığını, yapmayacağını bildiğimiz kimi konuları önermekle kalmayıp, olması yoluna siz girişeceksiniz.
Çocuk betikliklerini, halk yüksekokulunu, yaz okullarını gerçekleştirmek için siz çalışacaksınız. Çocuklarınızın çağdaşlık çizgisini koruyabilmek için zorunlusunuz buna… Kimileri 21. yy da sizin çocuğunuza Arapça öğretmeye çalışıyorlar ya… Çocuğa yararlı olacağı için mi yapıyorlar bunu, kendilerine “militan” kazanmak için mi?
Çocuğunuza bile el atıldı, görmüyor musunuz? Eli kolu bağlı oturacak mısınız?
Elbette yapacağınız her şey yasalara uygun olacak…
Hem de ona buna güvenmeden…
Yalnızca sizin gibi düşünenler ile birlikte…
Ama bütün çocuklarımız için…
Ama tüm insanlarımız, insanlar için!
Evrensel'i Takip Et