11 Haziran 2017 00:52

Geçen yaz ne yaptığını biliyorum

Geçen yaz ne yaptığını biliyorum

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Golden State Warriors, NBA final serisinde 3-1 önde.” 

Bu cümleyi en son duyduğumuzda NBA finaller tarihi (hatta bir kentin spor tarihi) yeniden yazılmaya hazırlanıyordu.

Cleveland Cavaliers, Oakland’a Draymond Green’in cezası sebebiyle oynamayacağı bir maça gidiyordu ve LeBron James ile Kyrie Irving, seriyi uzatmak için ellerinden geleni yapmaya hazırdı.

Devamını biliyorsunuz. Cavs, NBA finalinde 3-1’den gelip seri kazanan ilk takım oldu ve son olarak Mike Breen’in tarihe geçen “Cleveland is a city of champions once again (Cleveland bir kez daha şampiyonlar kenti)” anonsunu dinledik.

Aradan bir yıl geçti. Warriors, geçen yaz neler yaşandığını çok iyi hatırlıyor. Bunların tekrarlanmaması için Kevin Durant’i kadroya katarak ‘ölümsüz’ bir kadro oluşturdular.

Yine de Cleveland Cavaliers, cuma günü Golden State Warriors’a 61 gün sonra ilk yenilgisini tattırdı... Warriors’ın tarihte playoffu namağlup tamamlayan ilk takım olmasını engelledi... Süpürülmekten kurtuldu... Haklı ama biraz erken argümanlarla “Tarihin en iyi takımı” olduğu konuşulan rakibini kendi oyunundan ödün vermeden, yüksek tempoda yenebileceğini ispat etti...

Maçın müthiş temposu ve Cavaliers’ın özellikle ilk yarıdaki hücum performansı (1. periyotta 49, devrede 86 sayı attılar) akıl alır gibi değildi. Yalnızca 10 sene önce Warriors asistan koçu Mike Brown, Cleveland’ın koçuyken, LeBron James ise takımın genç yıldızıyken Cavs, bu skorlarla maç kazanıyordu. Aradaki inanılmaz değişim, “Aynı sporu mu izliyoruz” sorusunu sorduruyor ancak bu durumdan şikayetçi olan kimse olduğunu sanmıyorum. Basketbolun eriştiği en yüksek seviyeye tanıklık ediyoruz ve Warriors ile Cavs’e bu yüzden teşekkür borçluyuz.

Yine de...

Seri başlarken değindiğim endişeyi hatırlatacağım.

“Golden State Warriors’ın Cleveland Cavaliers’tan çok daha güçlü bir takım olduğu tespiti ve serinin beklenen rekabete sahne olmayacağı korkusu...”

Seri başlarken bu bilinçle “4-1 Warriors” demiştim. Cavaliers, evindeki ilk maçı kazansaydı, 4. maçın atmosferi böyle mi olurdu bilinmez bu yüzden spekülasyon yapmak istemiyorum ama seri rahatlıkla 2-2 de olabilirdi.

Kevin Durant, Stephen Curry ve arkadaşlarının ne kadar özel bir bileşim olduğu ortada ancak LeBron James, sahada olduğu her an oyuna pek çok şekilde etki edebilecek bir isim ve yanındaki kadro da bu korkutucu Warriors takımının gardını düşürmesi halinde nelerle karşılaşabileceğini kanıtladı.

Deplasmandaki 5. maça Cavaliers, ilk 2 maçtan daha yüksek bir öz güvenle çıkacak. Geçtiğimiz yılki geri dönüşün psikolojik avantajını taşıyorlar. İlk 2 maçta Cavaliers’ın deplasmanda Warriors’ın temposuna 3. periyottan itibaren cevap veremediğini görmüştük. Koç Tyronn Lue, ısrarla tempoyu düşürmeyeceklerini ve kendi oyunlarını oynamaya devam edeceklerini söylüyor. Bu durumda, Kyrie Irving, J.R. Smith, Kevin Love, Kyle Korver, Richard Jefferson, Iman Shumpert gibi dış tehditler, ilk 3 maçtaki ortalamalarıyla yetinemezler. LeBron James’in her kenara gelişinde Cavs, 2 dakikada 10 sayı fark yemeyi göze alamaz. 4. maçta galibiyete ve Irving’in muhteşem skor performansına rağmen, LeBron James’in +/-’si +32, Irving’inki +7 idi. Lue, takımının ve James’in ikinci yarıda pilinin bitmesini önleyecek tedbirler geliştirmeli.

Warriors halen 5. maçın büyük favorisi ancak Cavs’in kazanması halinde serinin bürüneceği atmosfer muazzam olacak. Bu yüzden basketbolseverlerin çoğunun “7. maç aşkına” pazartesi gecesi bir sürpriz için ekran başında olacağına inanıyorum.

Geçen yaz neler yaşandığını iyi biliyoruz ve benzerine tanıklık etmek için yaz tatilimizi bile kurban etmeye hazırız!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...