Ensemizde boza pişirenler
Fotoğraf: Envato
Ensemizde boza pişiriyorlar… Yok, sizin düşündükleriniz gibi değil…
Sanki bize yaptıkları çok azmış gibi…
Bir de, kendi kendimize ettiklerimiz yok mu?
Bizi alıştırdılar mı ne?
Ensemizde boza pişirenlere ses çıkardığımız yok.
Bu yazdığım üç-beş satır genel açıklama… Özet olarak diyorum ki anlamayana davul zurna az, anlayana sivri sinek saz.
Söylediklerim yaşama niteliklerimizle ilgili… Siz siyasaya da çekebilirsiniz…
Ayrıca yazdıklarımı “suçlu ayağa kalk” biçiminde de anlayabilirsiniz. Yazdıklarımı kendine yakıştıranlar, kendiliklerinden ayağa kalkabilirler. Bundan bana ne? En iyi kendileri bilebilirler.
Şu motosikletlerden ödüm kopuyor.
Yaptıklarından çok gürültüleri var. Sanki ulaşım kuralları bunlar için geçerli değil.
Arabaların her yerinden geçiyorlar:Vıınn…
Gürültüleri işin kötü tarafı. Bir düzeyde sesleri ezberlenmiş gibi hep eş işi yapıyorlar. Vıınn…
1950’de Yunanistan’a gitmiştim… Otobüsümüz, bizi bir yere götürürken yazlık bir yerden geçiyorduk. Daha kente girerken koca bir yazı: Lütfen gürültü etmeyiniz!
Neden?
Çünkü herkes buraya dinlenmeye geliyor.
Dinlencelerini bozmayın.
Dönüşte Denizli’de bir güncede yazdım bunları. Herkes güldü gibi geldi bana.
Aradan geçen yıllar sonrasında, bir hafta için bir küçücük adadaydım,Kalymnos’ta, eski Kilimli kısacası…
Tanıdığım kimse olmasın, uzun bir yaşamda hiç dinlenememiştim. Dinlenme benim için çalışmaktı idi hep. (Ayrıca, bugünlerde dinlenme olur mu? Onun için radyosuz, güncesizkısa bir dinlenme gerekti benim için). Eğlenmeyi bir yana bırakın, doğru dürüst bir yemeğe bilesürez yoktu benim için… Soğan, domates, peynir, salatalık…
Dedim ya, bizim gibiler için dinlenmek bile yasak bence…
Gel de dinlen!
Günün her bölümünde motor sesi…
Köylü kabadayılar ayrı, sözüm ona yerliler ayrı…
Vıınnvıınnvıınn…
Besbelli hoşlanıyorlar caka atmaktan. Kime caka atıyorlar, ne söylüyorlar?
Sonra düşündüm, bizde de böyle…
Yok yok! Daha çok kendi sesinden, ürettiği sesten coşkulananlar var.
Adam sesinden coşkulandıkça coşkulanıyor… Bundan başka onu coşkulandıracak bir şey yok ki…
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08