‘Karargâh rahatsız’ haberi ‘kime’ yarıyor?

Hürriyet gazetesinin cumartesi günkü “Karargâh rahatsız” manşeti üstünden “ayar tartışması” derinleşerek sürüyor. Genelkurmay Başkanına yönelik eleştirilere Genelkurmay tarafından verilen yanıtları içeren “Karargâh rahatsız” haberi; yandaş basından başlayarak Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a kadar iktidar, haberi Hükümete ve askere ayar vermek olarak “darbe çağrısı”, “darbeye çanak tutuma” olarak değerlendirdi. En çok da bu haberin 28 Şubat öncesini “Genç subaylar rahatsız” haberini çağrıştırmasına da atıf yapılarak, “darbe teşvikçiliği” olarak gösterildi. Cumhurbaşkanı ise bu habere, çok daha sert nitelemelerle tepki gösterdi. 

Önce Hürriyet gazetesi “Kurumsal bir açıklama”yla haberi savundu; bütün tarihleri boyunca demokrasiyi savunduklarını iddia etti; Hükümete de “biat tazeledi” ama, bu açıklama tartışmaları yatıştırmadı. Bir gün sonra haberi yapan Hande Fırat, bu tür değerlendirmeleri, “Haberin ayrıntısı okunmadığı için gözden kaçtı. Biz Hürriyet gazetesi ve Doğan Grubu olarak demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz” olarak savunsa da bu savunmadan sonra Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un haberi “ayar verme” haberi olarak gösteren sözleriyle, “Hükümet ve Genelkurmaya ayar verme” amaçlı olduğunda ısrar edileceği anlaşılmaktadır.

‘BEDELİNİ AĞIR ÖDEYECEKLER!’ 

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Hürriyet’in haberini  pazartesi günü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı rutin basın toplantısında değerlendirdi.

“Bu manşetin karargah rahatsız şekilde algılanmaması gerek. 15 Temmuz’dan sonra TSK’nın yeniden itibar kazanarak operasyonlar yapmasından birileri şüphesiz rahatsız oluyor. Türk silahlı kuvvetlerimiz asla siyasetin içine çekilemez. Türkiye eski Türkiye değildir. Herkes söylediklerine dikkat etmesi lazım. Öyle manşet atarak ayar vermesi mümkün değildir. Türk Silahlı Kuvvetlerini kimsenin siyasetin içine sokması mümkün değildir.” diyerek Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Karargâh rahatsız” haberini yapanların amaçlarını “ayar verme” olarak gösterdi, hem de “Türkiye eski Türkiye değildir” diyerek, öz güven gösterisi yaptı.

Kurtulmuş, sözlerini seçerek konuşsa da, cumhurbaşkanlığı danışmanlarından yandaş basında tetikçilere, sosyal medyadaki aktrollere kadar bir koro, Hande Fırat ve Hürriyet’in cemaziyelevvelini ortaya dökerek, darbecilik suçlamalarını sürdürdüler, bundan böyle amaçlarını elde edinceye kadar da sürdürecekleri anlaşılıyor.

Nitekim dün, Pakistan’a gitmek için geldiği Atatürk Havalimanında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hürriyet’e ve haberine çok sert biçimde tepki gösterdi: “Bu ifadeler çok çirkin, terbiyesizliktir, seviyesizliktir. Bizleri de TSK’yı da rahatsız etmiştir. Devleti kendi içinde birbirine düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu, eski alışkanlıklarıdır. Herkes yerini, konumunu bilecek! Hukuki olarak da takip edeceğiz. Kusura bakmasınlar. Amiral gemisiymiş, filan, yok böyle bir şey. Bizi birbirimize düşürmek isteyenler bedelini ağır ödeyecekler. Genelkurmay Başkanımız da bu konuda ayrıntılı açıklamayı sitelerinden yapacaklar...”(*)

İHTİYACA UYGUN BİR ZORLAMA YORUM!

Açıktır ki, AKP propagandası böyle bir haberin, haberi yapan Hande Fırat ve “haberi yaptıran” dedikleri biri varsa onun amacını; “Hükümete ve TSK’ye ayar verme”, “darbe teşvikçiliği” olarak yorumluyor. Ama haberi okuyan herkes bilmektedir ki; bu haberden bir “darbe teşvikçiliği”, “Hükümete, TSK’ye ayar” çıkarmak çok aşırı bir zorlamadır. Dahası eğer bu haberle birilerine “ayar vermek”ten söz edilecekse, burada Genelkurmayın basına ve kendisini eleştiren siyasi çevrelere “ayar vermesi”nden söz edilebilir. Çünkü haber, tamamen Genelkurmayın kendisinin yedi başlık altında topladığı ve Genelkurmay Başkanına yönelik eleştirilere yanıtlardan oluşmuştur. Bu yüzden de haberden dolayı illa birileri suçlanacaksa bu, olsa olsa Genelkurmaydır! Çünkü o haber onların söylediklerinden ibarettir. 

Ancak gelişmeler, Türkiye’nin siyasetinin geçtiği süreç dikkate alındığında, “Karargah rahatsız” haberinin, AKP Hükümeti ve arkasındaki güçler tarafından tamamen haber içeriğinden bağımsız olarak, kendi propaganda ihtiyacına uygun olarak yorumlanarak kullanıldığı görülmektedir. 

Bu yüzden de öncelikle belirtelim ki, sorun Doğan Grubuyla (Hande Fırat ve Hürriyet) AKP propagandası arasında bir kavga gibi görünse de aslında bu AKP propagandasının çıkardığı tek taraflı kavga öncelikle tüm basına ayar verme amacıyla kullanılmaktadır.

MEDYAYA VE SİYASETE AYAR FIRSATI!

‘Karargah rahatsız’ haberinden, “darbecilik” gibi çok ciddi bir iddia çıkarılınca ister istemez akla; “Peki öyleyse, bundan kim yararlanıyor sorusu da gündeme gelmektedir. Ülkenin içinden geçtiği koşullar dikkate alındığında bu sorunun iki yanıtı var görünmektedir.  

1- Medyaya ayar vermek için bir fırsat: Son günlerde bizzat basından sorumlu Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’un ağzından “Basın mecburen ayağını denk alacak” dediği dikkate alındığında, “Karargâh rahatsız”  haberi, basına ayar vermenin bir vesilesine dönüştürülmüş görünmektedir. Nitekim, Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’in görevinden alınacağı, şimdiden gündeme düşmüştür. Bu sadece Hürriyet’te değil tüm Doğan Grubunda Hükümetin hoşuna gidecek bir yapılanmanın işareti anlamına da gelmektedir. Doğuş Grubunun NTV’yi Katarlılara satarak basın sektöründe çekileceğinin de gündemde olduğu şu günlerde Hürriyet’e de ayar verilmek istenmesi (Ki, bu tüm Doğan grubu medyasına, hatta tüm sermaye medyasına ayar vermektir) “Ayağını denk almak istemeyenler”e bir tehdittir.

2- Referandumda bir “mağduriyet” ihtiyacı: Hele de referandumda “evet”lerin her gün daha geriye düştüğü bir zamanda AKP’ye böyle “darbe” bağlantılı bir “mağduriyet” çok iyi gelecektir! Bu yüzden de “Karargâh rahatsız” haberi, bir darbe teşviki, Hükümete karşı bir cunta hazırlığının işareti olarak gösterilebilirse, her şeye egemen olanlar bile kendisini “mağdur” olarak gösterebilir. AKP her dönemde “mağduriyet”ten büyük rantlar elde etmeye alışık bir parti olarak Hande Fırat’ın haberini değerlendirmektedir. 

HABER ‘ALLAH’IN LÜTFU’ OLARAK KULLANILIYOR 

Bu nedenlerledir ki, burada biraz komplocu bir yaklaşım olduğunu bilerek; “Hande Fırat’a bu ‘Karargâh rahatsız’ haberini kim yaptırmış olabilir?” denirse, bu sorunu akla en yakın yanıtı, bu haberin “AKP Hükümetinin ihtiyaçları doğrultusunda; basına, siyaset alanına ayar vermek için yaptırılmıştır” biçimindedir!

Elbette AKP Hükümeti ya da başka birileri, böyle bir haber siparişi vermemiştir. En azından bu konuda hiçbir kanıt yok. Ama şu da bir gerçek ki, böyle bir haber yapılması “Allah’ın bir lütfu” olarak kullanılmak isteniyor. Çünkü böyle bir haberden çıkar sağlayabilecek tek güç odağı odur. 

(*) Genelkurmay kendi sitesinden yaptığı açıklamada, “Karargâh rahatsız” haberini, “Hükümetle TSK arasında bir sorun varmış gibi gösterildi” diyerek Hande Fırat ve Hürriyet’i suçladı.