Çatışmalı büyüme
Fotoğraf: Envato
Geçtiğimiz cuma günü ilk üç aylık büyüme oranı açıklandı: Yüzde 4.8. İktidar koalisyonunun kalemşorlarına bakarsanız: İstikrarın belgesi!
Ne istikrar ama.. Uğruna son bir yılda, yüzlerce kişinin can verdiği, on binlerce yurttaşın evinden, yurdundan sürüldüğü, binlerce evin paramparça edilip üzerine “kahramanlık videosu” çekildiği istikrar!
Şimdi istikrar abidesi sermaye koalisyonu yıktığından rant çıkarmak için de kolları sıvamış durumda. Evi yıkılan yurttaşlara; evin enkazını devletin öngördüğü parayla satma, başka bir şehir ya da mahalledeki TOKİ projesine dahil olma seçenekleri sunuluyor. Yani sadece evler yıkılmış değil, insanlar da sürülüyor.
Bu tehcirin siyasal olduğu kadar ekonomik boyutlarının da belirleyici olduğu anlaşılıyor. Yıkılan kentlerden yeni kentsel rant alanları çıkartılıyor.
Dünkü bakanlar kurulu sonrası yapılan açıklamalara bakılırsa, Suriyeli sığınmacıların da uzun süredir kaçak devam ettirilen yedek işçilik yapısı resmiyet kazacak gibi duruyor. Yıkılan kentlerden rant çıkar da savaştan kaçan sığınmacıdan ucuz iş gücü “potansiyeli” çıkmaz mı?
Çıkar elbette.
***
Büyüme oranının bileşimine bakıldığında; iktidar koalisyonunun neden “ekonominin geleceğini” yukarıda özetlenen yıkım politikalarına ve insanlık dramlarına bağladığı anlaşılıyor.
Bıçak gibi kesilen yabancı yatırımlar (Yılın ilk dört ayında yabancıların doğrudan yatırımlarında yüzde 45 azalma meydana geldi), durma noktasına gelen ihracat, yavaşlayan özel kesim sermaye yatırım harcamaları (Yılın ilk çeyreğinde özel sektör makine ve teçhizat yatırımı yüzde 4.7 azaldı) devletin kendisinin bizatihi ekonomik aktör olarak sahaya inmesini zorunlu kılıyor.
***
Bir tarafta “savunma sanayii” yatırımları diğer tarafta inşaat sektörünün geliştirilmesine dayalı bu devlet yatırımlarının finansmanı ise bir taraftan oranı giderek yükselen kısa vadeli sermaye fonlarına (sıcak para) bağlanırken, bir yandan da milyonlarca emekçiye dayatılan BES (bireysel emeklilik sistemi), ucuz iş gücü potansiyelinin genişletilmesi (Suriyeli işçilerin farklı statüde ucuza çalıştırılmaları, kiralık işçilik uygulaması gibi) uygulamalarına dayandırılmaktadır.
Neticede üretim çarkları bir şekilde dönmektedir! Burada milyonlarca işçi ve emekçiyi ilgilendiren çarkın dönmesi değil, nasıl döndüğüdür! Ekonominin içinde bulunduğu durum ülkenin içinde bulunduğu siyasal bunalım ve çıkmazdan bağımsız değildir.
- Kadının adı var! 08 Mart 2018 00:56
- Sefalet endeksinde zirveye 22 Şubat 2018 00:15
- Teknolojik asimetri 08 Şubat 2018 00:54
- Merkez Bankası bağımsız! 18 Ocak 2018 00:58
- Enflasyon nereye 04 Ocak 2018 00:54
- Rant azaldıkça kavga büyüyor 28 Aralık 2017 00:34
- Rekorlu ekonomi 14 Aralık 2017 00:56
- 2018 gelirken… 07 Aralık 2017 00:22
- Davul zurna az! 23 Kasım 2017 00:53
- Kurdan kaleler, kırılgan beşler... 09 Kasım 2017 00:15
- Sanal ama gerçek! 25 Ekim 2017 23:09
- İstikrarın faturası kadın ve gençlere... 19 Ekim 2017 00:15