02 Haziran 2016 01:00

İşçi robot mu, robotlaştırılan işçi mi?

İşçi robot mu, robotlaştırılan işçi mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Pazartesi Bülent Falakaoğlu da yazdı; bazı uluslararası tekelci şirketler işçi sayısını azaltıp, işgücünü robotlarla ikame etmenin yollarını arıyorlar. Özellikle “Sanayi 4.0” tartışmalarının bu kadar popüler olduğu bir dönemde, yeniden “Elveda Proletarya” demenin dayanılmaz çekiciliği sermaye için ağız sulandırmaya devam ediyor. Andre Gorz’un “Elveda Proletaryası”nın üzerinden 36 yıl geçip de tüm dünyada proleter nüfusun katlanarak artması sermayenin hevesini kursağında bırakacak cinsten tarihsel bir deneyimdir. İşçi yerine robot ikame edilmesi 3. sanayi devrimi olarak betimlenen bilgisayar destekli otomasyon çağında nasıl mümkün olmadıysa, şimdi Sanayi 4.0 ile anlatılan robotik sistemlerde de mümkün olmayacaktır. Şu gerçek ki, üretim araçlarındaki ilerlemeler işin ve dolayısıyla işçinin niteliğini değiştirmekte, işçinin üretimin toplam bilgisi üzerindeki kontrolünü azaltmakta ve nihayetinde güvencesiz istihdam biçimlerini yaygınlaştırmaktadır.
***
Bilgisayarla tümleşik üretim sistemleri, robotik üretim tezgahları, ileri sensör kontrol sistemleri gibi değişmeyen sermaye unsurları yüksek Araştırma-Geliştirme (AR-GE) harcamaları gerektirmektedir. Bu harcamaları gerçekleştirecek para-sermaye bulunduğu durumda da harcanan paranın basit yeniden-üretimi (Para-Meta-Para* süreci) için genişleyen pazarlara ve harcama yapabilecek gelire sahip tüketici kitlelerine ihtiyaç vardır. Bu zorunluluk, kapitalist rekabeti uluslararası ölçekte hızlandıran en önemli unsurlardan birisidir. Artan rekabet fiyatlar üzerinde baskı yaratmakta, kapitalist firmalar pazardan pay kapmak için maliyetlerini aşağıya çekme yarışına girmekte ve bu da işçilere daha düşük ücret ya da aynı ücretler daha uzun süre çalışma olarak yansımaktadır.
İşte bu noktada çalıştırılan işçiler birer “maliyet unsuru” olarak görülmekte ve bugünün robotları ya da dünün endüstriyel sistemleri işçilerin yerine geçirilmek istenmektedir.
Bu sermayenin en önemli açmazlarından birinin de başlangıç noktasıdır. Marx’ın sermayenin yapısına ilişkin yaptığı tespit bugüne de en güçlü biçimde ışık tutmaya devam etmektedir: Toplam sermaye içerisinde, değişmeyen sermaye (makine gibi) miktarı arttıkça sermayenin organik bileşimi artmakta ve dolayısıyla kâr oranları düşmektedir. Kâr oranlarındaki düşüş de kapitalist rekabeti giderek yıkıcı hale getirmektedir. Kâr oranları sermayenin artı-değer sömürü oranıyla yakından ilişkilidir. Kâr, işçinin üretiminde el konulan bir kısımdır. Bu denklemde işçiyi çıkartıp yerine robotu ikame ettiğinizde kâr oranlarını da düşürmeye başlarsınız.
***
Dünyada “İşçinin yerine robot koyalım” yönelişi varken bizde bunun yansıması “İşçiyi robotlaştıralım” olarak şekillenmektedir. Öyle ya; robot vardı da biz mi kullanmadık!
Artık yasal bir çerçeveye kavuşan kiralık işçilik düzeni ve son bir kaç gündür, beklediği rafta çıkartılıp yeniden servis edilen kıdem tazminatı düzenlemesi, işçilerin robotlaştırılması için atılan ciddi adımlardır.
Öyle anlaşılıyor ki, defalarca çıkartıldığı rafa geri konulan kıdem tazminatı ile ilgili düzenleme düşüncesi bu kez çok daha ciddi biçimde tartışılacak ve belki de hayata geçirilmeye çalışılacaktır. En azından bazı konfederasyonların Türkiye işçi sınıfının bu “kırmızı çizgisi” konusunda yeterince savunmacı davranmadığı hatta kapalı kapılar ardında bu fikri desteklediği ortada!
İktidar koalisyonu, sermayenin kutsal(!) çıkarları uğrunda sınıfı robotlaştırmak için kolları sıvamış olsa da, tarih sınıf mücadelesinin robotik müdahaleleri kaldırmadığını gösteren örneklerle doludur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...