26 Mayıs 2016 01:00

Ekonomide 'Yola devam' mı?

Ekonomide 'Yola devam' mı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bu hafta 65. Hükümet Cumhurbaşkanının onayıyla kurulmuş oldu. Güvenoyu ardından yola devam edilecektir. Peki, yeni hükümet bir öncekinden ne kadar farklıdır ve hangi yola devam edecektir? Yeni hükümet hem bir öncekinin tekrarı hem de ondan radikal bir kopuşu ifade ediyor. Radikal bir kopuş, çünkü Kasım Seçimi’nin üzerinden daha yedi ay geçmeden “çiçeği burnunda hükümet” bir anlamda kendi kendini bitirmiş ama aynı zamanda kendi içinden kendinin benzerini de çıkarmıştır.
Yaşanan hem bir kopuş ama hem de “kusursuz” bir devamlılıktır. Devamlılıktır, çünkü eski kabineden sekiz bakan bu kabinede de görevlendirilmiştir. Devamlılıktır, çünkü bir önceki hükümetin ekonomi alanında önüne koyduğu hedefler neredeyse harfiyen tekrarlanmakta, siyasal alanda ise “kırmızı çizgilerin” üzerinden kalın kalemle geçilmektedir.
En azından her iki hükümetin de siyasal dayanağını oluşturan AKP koalisyonunun hedeflerinde bir değişiklik olmamakla birlikte, hedefe giden yolda farklı taktiklerin izleneceğinin sinyalleri verilmiştir.
***
Siyasal alanda yeni anayasa adımıyla birlikte hayata geçirilmek istenen tek merkezli yönetim, ekonomik alana gelindiğinde kendisini mevcut koalisyonun devamına bırakmakta, belli başlı sermaye gruplarının ekonomik paylaşım mekanizması içerisinde pozisyonlarının korunacağı anlaşılmaktadır.
***
Sermaye koalisyonunun 64. Hükümet eliyle hayata geçirmeyi başardığı(!) Kiralık İşçilik uygulaması 65. Hükümet tarafından “taçlandırılmak” istenmekte ve en azından ekonomi alanında “yola devam” denilmektedir.
65. hükümetin ekonomik hedeflerinden öne çıkanlara baktığımızda, ilk göze çarpanlar;
- Kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasına yönelik düzenlemelerin yapılması,
- Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) zorla (otomatik) katılımın sağlanması,
- Savunma sanayii harcamalarında (savaş harcamaları) artışın sürdürülmesidir.
Bu hedeflere ulaşma yolunda, -düne nazaran- çok daha az engel bulunmaktadır. Bir tarafta HDP’nin tasfiyesi politikasıyla 6 milyon yurttaşın iradesi askıya alınmaya çalışılırken, diğer tarafta ise şimdiye kadar ürkek veya perde arkasından iktidar koalisyonunu destekleme görevini sürdüren Meclis içi muhalefet partilerinin “dokunulmazlık oylamasıyla” tam biat dönemine geçmeleri iktidar koalisyonu için bulunmaz bir fırsat yaratmıştır.
Denizlerin idamı için Mecliste el kaldırıp sonra kendi genel başkanını Deniz’in parkasının içine düşmüş biri olarak gösterme “hassasiyetini” gösterenlerin tavrı şaşırtıcı olmamakla birlikte tarihsel anlamda öğreticidir. Tıpkı tüm savaş tezkerelerine verilen destek gibi bu “en kritik anda” verilen desteğin de siyasal, ekonomik ve toplumsal karşılıkları vardır.
***
Yeni hükümetin kurulmasıyla birlikte berrak biçimde görünür olan durum, AKP Koalisyonu olarak isimlendirdiğimiz ve içinde gerici ve antilaik güçlerin büyük bir kısmı ile sermaye gruplarının giderek artan bölümünü temsil eden iktidar odağı, kendinden olmayanı yutarak büyümesine devam etmektedir. Bu büyüme içerisinde -doğaldır ki- görevini yeterince gerçekleştiremeyen unsurları tasfiye etmekte ve benzerlerini iktidara taşımaktadır. Mesele Davutoğlu-Yıldırım meselesi değildir.  Günü geldiğinde yeni bir eşleşmeyi kendi içerisinde çok rahat çıkartacak bir iktidar koalisyonu ile karşı karşıyayız.
***
İçinden geçilen tarihsel süreç, hem bölge halkları hem de işçi ve emekçiler için bir anlamda “Kendi göbeğini kesme” zorunluluğu doğurmaktadır. Bugün artık, laiklik ile çağdaş bilimsel değerler ve ulusların özgür ve eşit temsili ile insanca koşullarda çalışma ve yaşama hakkı talepleri arasında fark büyük ölçüde silikleşmiştir. Bu asgari koşullardaki ortaklığın ortak bir mücadele zemini yaratması tarihsel bir zorunluluktur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...