05 Şubat 2015 00:52

Arpalık

Arpalık

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bazen bir gazetenin önemsiz bir köşeciğinde bir habercik, belleğin kapılarını ardına kadar açabiliyor. 
Haber şöyle: 
“Tayland’da Veliaht Prens Maha Vajiralong’un eşi Prens Srirasmi, ailesinin karıştığı yolsuzluklar nedeniyle kraliyet unvanından feragat etti. Srirasmi’nin kraliçe olması bekleniyordu.” 
Buna “dik duruş” diyorlar. 
Balçıkta batakta debelenip de “dik duruyoruz” demeye benziyor mu? 
Hayır. 
Dik durmak ne demek öyleyse? 
Onurunu, ahlakını paraya pula satmamak… 
Kraliçenin yaptığı bu. 
Krallık, sultanlık parayla pulla, köşkle sarayla değil, erdemle ölçülür. Erdemi, vicdanı olmayanın geleceği de yoktur. Zulümle, soygunla bayındır olmuş hangi sultan, hangi kral  halkının belleğinde ışıyıp durmuştur. Hep karanlıkla anılır onlar. 
Prenses Srirasmi, ülkesinde unutulmayacak. Sadece orada mı? 
Dünya, bu evrensel erdemin, onurlu insanlığın yüzü suyu hürmetine dönmüyor mu? 
Onca saltanat nimetini az bulup maaşına zam, torununa torbasına villa isteyen bakanları, eşeği palanıyla yutan devlet zevatını görünce insanın içi kalkıyor. 
Kimin varlığı tüketilen? 
Halkın… 
Ne diyordu Manisalı Sadrazam Vekili, TMMM Bütçe Görüşmeleri’nde bakanlara, milletvekillerine arpalık isterken? 
 “Bizden öncekilerin hepsi hazine tahsisleriyle yazlıklara kavuştu. Kendimize geldiğimiz zaman ‘Aman laf olur.’ Ne lafı olacak, üç gün konuşurlar dördüncü gün biter kardeşim. Bu dönemin bir şerefi olsun. Bence milletvekillerine ait bir düzenleme yapalım. Efendim bizim neyimiz eksik?” 
Halk, soygunu unutur diyor. Üç gün konuşurlar, sonra unuturlar. O büyük yolsuzluğu da unutturmak istemiyorlar mı? Dava, huzuru mahşere kaldı! 
“Bu dönemin şerefi olsun” diye buyuruyor. 
Şeref ne? 
Milletvekiline çuvalla para, yat yazlık, villa… 
Adalet ne? 
Emekliye artış 17 lira… 
Emekliler, bu zammı demir paraya çevirip başbakana göndermiş kargoyla. Postaneler almamış. Başbakan da emeklilere geri yollamış bozuk liralıkları. 
Bozuk düzenin mizahı da başka oluyor! 
Bozuk düzeni onarmanın çaresi yok mu? Var elbet. 
Komşunun yeni başbakanı genç Sosyalist Çipras, bakanların lüks makam araçlarını “lüzumsuz ve masraflı” oldukları için satışa çıkarmış. Bakanlar, Meclise bisikletle, motosikletle, taksiyle geliyorlarmış. 
İşte, bu da sosyalist erdem! 
Suyun bu yakasında saraylarla, tahtlarla övünen liderler, limuzinle gezen bakanlar, mersedeste fetva veren diyanet işleri başkanları; öte yakasındaysa meclise bisikletle, patenle, yamaç paraşütüyle giden başbakan, milletvekilleri… 
Şu tamahkar ahlakla bu erdemi siz karşılaştıradurun. 
Ben de yazıyı bir hikayeyle bitireyim. 
Adamın biri bir yere bir çuval para gömmüş ancak gömdüğü yeri unutmuş. Akıl versin diye İmam-ı Âzam’ın kapısına varmış. İmam-ı Âzam, adamı dinledikten sonra, “Bu fıkhî bir mesele değil ama senin için bir çare düşüneyim.” demiş ve eve gitmesini, sabaha kadar namaz kılmasını tavsiye etmiş. 
Adam, yatsı namazından sonra nafile namazı kılmaya başlamış, yat kalk derken gece yarısına doğru parayı nereye gömdüğünü anımsamış. Ertesi sabah imamın yanına varıp durumu anlatmış. İmam-ı Âzam, şöyle demiş: 
“Biliyordum, şeytan bütün gece namaz kılmana dayanamaz. Bu yüzden parayı gömdüğün yeri sana söyledi. Keşke Allah’a şükür için sabaha kadar namaz kılsaydın da şeytanı kahredip çatlatsaydın!” 
Bazı adamlar, gömdükleri paranın yerini namazsız da biliyor, şeytana iş bırakmıyorlar.    

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...