23 Mayıs 2014 00:12

Madenleri kapatmak çare mi?

Madenleri kapatmak çare mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tuzu kuru kişiler ve çevreler, Soma katliamından sonra, “Madene yine ineriz, inmek zorundayız” diyen Somalı işçileri “Üç beş kuruş uğruna hayatlarını hiçe sayan, kendi hayatlarına bile sahip çıkmaktan aciz, duyarsız, kaderci yaratıklar” olarak görüyor; açıkça ya da üstü örtülü biçimde, “hak ediyorlar”a kadar varan aşağılayıcı suçlamalarda bulunuyorlar.
Bu suçlamayı yapanlar, madencilerin ”Madende çalışmazsak nasıl geçineceğiz?”, “Bizim burada yapacak başka iş yok, tarım bitirildi”, “Madene inmezsek ertesi ay banka kapımıza dayanır, ev sahibi kirayı ister”... biçiminde sıraladıkları, bugün çalışmazsa yarın aç kalacak bir işçi için çok yakıcı gerekçeleri ise görmezden geliyorlar.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik de kendisine yönelik eleştiriler karşısında çareyi, ”Madenleri kapatalım. Bu ocaklarda çalışma işçilerin yaşamını tehlikeye atıyor!”a getirmiş bulunuyor. “Şu okullar olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” diyen Osmanlının Maarif Nazırı gibi; “Ocakları kapatalım kurtulalım!” diyor.
Oysa ortada “Ya ocakları kapatalım ya da işçi cinayetlerinin yaşandığı koşullarda vatan millet aşkına üretimi sürdürelim” ikilemi yok.
Tersine bugün gelinen teknoloji birikimi, maden ocaklarında bile işçilerin hayatını riske atmadan çalışmasını mümkün kılmaktadır.
Önceki gün Zonguldak’ta başlayan, Maden Mühendisleri Odası tarafından toplanan 19. Türkiye Maden ve Kömür Kongresi’nde bilim insanları, mühendisler yerli ve yabancı uzmanlar bunun mümkün olduğunu, bunun için alınacak önlemleri konuşuyorlar. Ama Soma katliamının siyasi sorumluları, katliamın manevi sorumlularından hiçbir etkili yetkili kişi bu kongreye katılmadı! Oysa bırakalım böylesi önemli bir kongreyi bakkal dükkanı açmak için yapılan toplantıları bile kaçırmayan siyaset erbabı, başbakan, bakanlar, yüksek bürokrasi, iş cinayetleri olmadan madenlerde nasıl çalışılabileceğinin tartışıldığı bu önemli kongreyi görmezden geldiler. (*) Tıpkı Mecliste Soma katliamı ile ilgili oturuma milletvekillerinin çok büyük bölümünün katılmaması, kuliste oturmayı ya da Meclise hiç gelmemeyi tercih etmesi (Oturuma katılan milletvekili sayısının 78’e kadar düştüğü belirtiliyor) gibi.
Bu ülkede yıllardan beri yapılan tartışmalardan ve uzmanların açıklamalarından da biliyoruz ki, madenlerde ya da başka sektörlerdeki iş cinayetlerinin önlenmesinin yolu, “Maden ocaklarının kapatılması” ya da işçinin madene inip inmemesi değil, bugün ocakların bir cinayet kapanına döndürülmüş olmasıdır. Bunun arkasında da gazetemizde günlerdir ifade edildiği gibi; özelleştirme, taşeronlaştırma, işçinin güvenliğini hiçe sayan kâr hırsı vardır. Ve bu politikalarda bir değişim olmadan, patronların kârının önüne geçmeden, bu alanda bir zihniyet değişikliği olmadan işçinin hayatının güvenceye alındığı çalışma koşullarının oluşturulması beklenemez.
Nitekim, işçiler bunun farkında olduğu için, “Madenlerin kamulaştırılması”nı istiyorlar. “Hiç olmazsa daha kurallı çalışma koşulları sağlanır, patronların kâr hırsı baskısı ortadan kalkar, iş güvenliği önlemleri alınır” diye düşünüyorlar. Ama Soma katliamının gerçekleştiği işletmenin asıl sahibinin de “kamu”, TKİ olduğunu unutmayalım.
Kuşkusuz sorun kamulaştırmanın da ötesinde bir “sistem sorunu”, kapitalist sömürü sorunudur. Ama sonuçta işçiler, bu sistem içinde çalışma koşullarının iyileştirilmesini, gerekli önlemler alınmadan ocaklara inmek istemediklerini söylüyor. Bunun için de eylemler yapıyorlar.
Dolayısıyla bugün sorunun çözümü, ocakların kapatılmasından değil; taşeron çalışmasının (Onun rödovans, dayıbaşılık, kiralık işçilik vb. biçimleri de dahil) yasaklanmasından, ocakların kamulaştırılması, işçi sağlığı ve iş güvenliği yönetmeliğinin gerektirdiği bütün önlemlerin alınmasından geçmektedir. Elbette bütün bu işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili önlemlerin işçilerin denetimine açılması, bunun için her işletmede, içinde işçi temsilcilerinin, sendikanın, mühendis ve hekim odalarının temsilcilerinin olduğu (Tabii işçi temsilcilerinin çoğunlukta olduğu) işçi sağlığı ve iş güvenliği kurullarının oluşturulması koşuluyla.

(*) Maden Mühendisleri Odası, Cumhurbaşkanı, Başbakan dahil konuyla ilgili tüm yetkilileri bu kongreye davet etmiş.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...