21 Mayıs 2014 00:06

Taşeron yasaklansın iş güvenliği için tam denetim!

Taşeron yasaklansın iş güvenliği için tam denetim!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Soma’da 301 işçinin hayatına mal olan toplu iş cinayeti, işçi sınıfının en önemli iki talebini yeniden işçi mücadelesinin en başına taşıdı:
1- İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin uygulanması.
2- Taşeron çalışmasının yasaklanması.
Aslında bu iki sorun da uzunca bir zamandan beri işçilerin gündeminde.  İşçiler çeşitli eylemlerde basın açıklamaları, mitingler, yürüyüşler, grevler…gibi eylemlerle de bu iki soruna dair taleplerini dile getiriyorlar.
Ancak Soma’daki büyük işçi katliamı ve ortaya çıkan gerçekler, bu iki talebin artık sadece şu ya da bu işletmedeki bir taşeron çalışması, sadece şu ya da bu işletmedeki bir iş güvenliği ve işçi sağlığı sorunu olmayı aştığını gösterdi. Tersine Soma’daki işçi katliamıyla birlikte bu iki sorun artık, sınıfın can güvenliği sorunu ve işçilerin aralarında birileşerek bir sınıf olma ve kendini patronlara ve sermayeye insan olarak kabul ettirme sorunu olduğu herkes için açık seçik hale geldi. Çünkü Soma’da işçilerin adeta köle gibi çalışmaya zorlandığı “vardiya amirliği” sistemiyle bir “gizlenmiş taşeron çalışması” uygulandığını, iş güvenliği önlemlerinin tamamen göstermelik olduğunu, Bakanlık yetkilileri-sendika-patron iş birliği ile yasal olarak yasaklanmış üretim yöntemlerinin de devreye sokulduğu artık biliniyor.
Ve Çalışma Bakanı, bu koşullarda Meclis gündemine gelmek üzere olan “Taşeron Yasası”nın, işçilerin şikayetlerini gidereceğini iddia ederek, taşeron çalışmasının zeminini genişletmeyi, “kiralık işçilik”, “Kamuda kısmi zamanlı çalışmanın yaygınlaştırılması”, “Çocuk sahibi kadınların üretim dışına düşürülmesi amaçlı esnek çalışma uygulamaları”… gibi yollarla taşeron çalışmasının zemin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Bu da işçilere “müjde” olarak verilmektedir.
Öte yandan bu köşede ve gazetemizde bir zamandan beri sıkça yeniden gündeme getirdiğimiz gibi “Taşeron Yasası” sendika yöneticileri tarafından onaylanmış görünmektedir. Çünkü konfederasyon ve sendika yöneticilerinin birkaç küçük kırıntı karşılığı “Taşeron yasasına evet” dedikleri anlaşılmaktadır.
Ancak ülke sathında işçilerin, emekçilerin ve emekten yana güçlerin Soma’daki iş cinayetine tepki göstermek için sokağa çıkması sendikacılar için uyarıcı olur mu bilinmez ama şu açık ki eğer işçiler, emekçiler, emekten yana güçler “Taşerona hayır”, “Taşeron çalışması yasaklansın”, “İşçi sağlığı, iş güvenliği tüzüğü tam uygulansın”… talebinde ısrar eder ve bunun gereği olan bir mücadele çizgisine geçerlerse bu mücadele patronların ve Hükümetin saldırısını püskürteceği gibi aynı zamanda sendikal bürokrasinin sınıf haini tutumunu da teşhir edecek, sendikaların sendikal bürokrasinin sultasından kurtulmasının da adımı olacaktır.
Çok açık ki bugün işçilerin talebi “taşeron çalışmasının” şurasını burasını “düzelterek” bu en vahşi çalışma yöntemine meşruiyet kazandırılması değil, tersine “Taşeron çalışmasının tümden yasaklanması”dır. Ve elbette taşeron çalışması içindeki işçilerin kadrolu, iş güvenceli bir çalışma düzenine alınmasıdır.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin denetimi ise patronların ve Hükümetin adamlarına bırakılmayacak kadar ciddi bir sorundur. Bu yüzden de işyerindeki işçi sağlığı ve iş güvenliği denetiminin, bu amaç için seçilmiş işçi temsilcileri, sendika temsilcisi, TTB ve TMMOB’nin temsilcilerinden oluşacak (İşçi temsilcilerin çoğunlukta olduğu) kurullar tarafından yapılması denetim sorununu mücadele sorununa bağlayacaktır.
Bu gelişmeler dikkate alındığında, şu günlerde ilk görüşmeleri başlayan metal TİS’leri ve yakında başlayacak kamu emekçilerinin toplusözleşme görüşmelerinde; iş güvenliği ve taşeron çalışmasının yasaklanması son derece önemli talepler olmak durumundadır.
Soma’daki iş cinayeti, elbette ki en başta işçiler olmak üzere tüm emekçiler için uyarıcı olmuştur. Ama mücadelenin ilerlemesi ve istikrar kazanması için, mücadelenin önemli diğer sorunlarında olduğu gibi, sınıf partisi, sınıftan yana sendikacılar ve ileri işçi kesimlerinin bu konuda sorumluluk almaları son derece önemlidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa