26 Nisan 2014 00:04

Ortak vicdan

Ortak vicdan

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Doğdum doğalı
Akranı oldum
Bütün kuşakların
Soludum iki çağın havasını”
Bu dizeleri yeniden okurken edebiyatın hele de şiirin insandan, yaşamdan yana olan kararlılığını duyumsadım. Sanatın hep adaleti, vicdanı ve insanca olanı savunageldiğini ve bunu yapması gerektiğini bir kez daha içselleştirdim. Böyledir de, ben bu yaşıma değin daha farklı bir sanat ürününü görmedim. Barışa, kardeşliğe, sevgiye, bölüşmeye mesafeli duran veya onu küçümseyene denk gelmedim. ‘‘Sanat için sanat” diyenlerin ürünlerinde bile bu gerçeğin derin izleri vardır. Bu coğrafya da yaşananlara bakılırsa sanatın bu yanı daha net görülür. Sanatçılar hep daha iyi ve daha adil bir dünya ve yaşanan acıların, felaketlerin, soykırımların sesi, kulağı, vicdanı olmuşlardır.
Devlet ve iktidarlar inkarın, ötekileştirmenin, dışlamanın üzerine inşa edildi. Tarihi gerçekler tekçi ve İslami-Sünni- bir paradigma üzerine inşa edildi. Bu paradigma doğrultusunda halkların arasına nifak tohumları ekildi, halklar ayrıştırıldı, toplum kutuplaştırıldı, kültürler yok sayıldı. Bunun sonucu yapılan katliamlar, vahşetler, felaketler ya hamasi söylemlerle kutsallaştırıldı, ya da sıradanlaştırıldı. Oluşturulan bu algı ne yazık ki “sorgulama”, “yüzleşme”,”hesaplaşma” yerine unutma ve unutturmayı sağladı. Resmi tarih yalanlarıyla beyinler uyuşturuldu. Kuşkusuz bu halkın genel sorunlarında ortaklaşmasını engelledi, ortak bir vicdanın oluşumuna set çekti. Oysa “ortak vicdan”ı başaramayan insanlığın çektiği acılarla doludur tarihin kanlı sayfaları.
Şimdiler de bir baharın serin rüzgarları gibi insanı umutlandıran gelişmeler yaşanmaktadır. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde açılan “Ortak Vicdan Anıtı”  bu adımlardan biridir. Üzerinde geçmişte yaşananların unutulmaması için Türkçe, Kürtçe, İngilizce, Ermenice, İbranice, Arapça “Acıları ortaklaştık ki bir daha yaşanmasın” yazılmış.
Başbakanın daha önce “Dersim” konusundaki açıklamaları ve 1915 yılında yaşanmış “soykırım” veya ‘‘büyük felaketten” 99 yıl sonra Ermenilere taziye mesajı yayınlamasını bu anlamda “ortak vicdan”oluşturma çabalarına önemli bir destek olarak görmek gerekir. Ancak bu yeterli değildir. Bu coğrafyada yakın tarihimizde de benzer yüzlerce hak ihlalleri, katliamlar yaşandı. Gerçek bir adalet ve vicdan için yaşananların sadece anılması değil, yapılan haksızlıklarla, suç işleyenlerin cezalandırılması da gerekir.
Langston Hughes, kendisi gibi kara derililerin bir köle olarak götürüldüğü Amerika’da sadece gökdelenler, saray merdivenleri, yemek yapmak, mısır üreterek değil acılardan bir büyük vicdan da ürettiler. Lirik Ozan “ben de söylüyorum Amerika’nın türküsünü
Görecekler
Ne denli güzel olduğumu
Ve utanacaklar
Amerika’yım ben de” diyordu.
Kimsenin utanmayacağı ve kimsenin üstün olmadığı bir yaşam için…
 “ortak vicdan” için…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa