24 Nisan 2014 00:05

İyilik kitabı

İyilik kitabı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

De ki onlara göğüs kafesinizdeki küçük boşluk, kalp yerine taşla doldurulmuşsa yönettiğiniz halk için yapacağınız hiçbir şey kalmamıştır.
Onlar ki günahsız bir sabi sübyanı, gün görmemiş bir bebeyi hem öldürür hem kendi kavimlerine düşman kılarlar, aşağılatırlar, kargışlatırlar onlara ve kavimlerine biz yeni bir cehennem kuracağız, sizin inandığınız cehennemin ateşini söndürecek denli ağır ateşlerle kurulmuş bir cehennem…
Ey imanlarını gündelik kinleriyle bezeyenler, iyi sözlerini öfkeyle, düşmanlıkla çar çur edenler bizim cehennemimize girdiğinizde kendi cehenneminiz sizin için bir ödül sayılacaktır.
Ben sizi “insan” diye “halk” kıldım ama siz, kavminizi “biz” ve “onlar” diye ayırdınız ve yalnızca insana değil, bana da şirk koştunuz.     
Ben size buyurdum ki, “ Sizi topraktan yarattım ve yarattığım gökyüzünü, akarsuları, dağları, denizleri nasıl öldüremezseniz toprağı da öldüremezsiniz. “Öldürmeyeceksiniz” dedim ama siz ağaçları kestiniz, dağları parçaladınız, suyu, havayı zehirlediniz, çocuklarınızı öldürdünüz. Ben size Habil’in kanını bağışlamıştım ama siz Kabil’in kanıyla yaşıyorsunuz.
İnanın ki ben sizi kalbimin toprağıyla yarattım ama siz kalbinizi balçığa batağa çevirdiniz, beni de kirlettiniz.
And olsun ki kim komşusunun gölgesini çalar, iyiliğini ateşlere atar, özgürlüğünü yağlı urganlarla boğar; ona cehennemde bile yer yoktur.
O halk ki sizi yönetici kıldı ve Eyüb’ün sabrını, Ömer’in adaletini, Yusuf’un güzelliğini, Ali’nin bilgeliğini istedi sizden. Oysa siz kibir dağında darağaçları kurdunuz. Adaleti ve özgürlüğü ipe çektiniz.  
Size dedim ki sözünüz erdeminiz, kalbiniz vicdanızdır. Onları küfürle, horlamayla doldurmayınız. Dilinizle aklınız arasındaki köprüyü yıkmayınız ki o köprüden halkınız ürkmeden geçebilsin. O köprü, sırattan daha incedir ve ancak oradan iyilikle süslenmiş yöneticiler geçebilir.
Dürüst olun, yalan söylemeyin, çalmayın, tüyü bitmemiş yetimlerin suyuna, sütüne göz dikmeyin. Eşinizi dostunuzu koruyup kollamak için ruhunuzu yalanla sıvamayın. Biz yalanı Havva’yı yolundan saptıran yılandan daha tehlikeli kıldık, bunu bilmez misiniz?  
Tacınız değil, alnınız ışısın. Bilin ki temiz bir alnın ışıtacağı yol, cennetin tüm aydınlık bağlarından, bahçelerinden kırk kere daha yıldızlıdır.
Size dedik ki “Biz karıncayı da yarattık. Onları da savaştırabilirdik, onların taşıdığı bir tek çöpe bile ayrı ayrı can verdik. Her karınca kendi yükünü, yuvasının esenliğini ve bayındırlığı için taşımıyor mu?. “ Komşularınızın ülkelerini de koruyun, onlarla dost olun dedik ama siz savaşı öğütlediniz. Yuvalarınız kanla barutla topla tüfekle yıkıldığında, yıktığınızda komşularınızın yuvalarını karınca yuvalarındaki esenliği arayacaksınız.
De ki onlara altının, zümrüdün, yakutun satın alamayacağı tek şey, iyi insanın kalbidir. Kim ki kalbini mezata çıkarır, o köleliği istemiştir. Halkını “dünya malı”yla, yalanla, riyayla köleleştiren yöneticiler de paranın ve şeytanın köleleri olurlar. Onlardan olmayın.
 “İnsan”ı sevin ve onu dinine, diline göre ayırmayın. Dili de dini de size biz vermedik mi?
 Ey iman edenler, komşun tenceresinde kum kaynatırken sen dişlerini karıştırıyorsan, mal üstüne mal, mülk üstüne mülk koyuyorsan yalancı şükürlerinle bizi oyalama. O boğaz, o nimet sana haram kılınmıştır. Buna inanın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...