31 Aralık 2013 23:14

2014’e merhaba derken

2014’e merhaba derken

Fotoğraf: Envato

Paylaş

2013’e sendikal hareket, yıl içinde yapılacak metal, gıda, tekstil, havacılık gibi önemli iş kollarında TİS yılı olması tartışmalarıyla girilmişti. Ancak, gıda (ÇAYKUR’da) ve havacılık (THY’de) iş kollarında alınan grev kararlarının Hükümet ve patronların yasa ve kural tanımaz açık müdahaleleriyle Tek Gıda-İş Sendikası ve Hava-İş’e yönelik operasyonlara dönüşmesiyle (*) grevler de kırıldı. Türk Metal ise çok sancılı, sendika ve patronların iş birliği ve işçi kıyımlarının da yaşandığı bir süreçten sonra TİS’i, tam da Türk Metal’den beklendiği gibi, bir katakulliyle sonuçlandırdı.
Yıl içinde yapılan ve 12 bin tekstil işçisini kapsayan grev, arkasından altı bin İSDEMİR işçisi grevine rağmen işçileri tatmin eden TİS’ler yapılamadı.
Gezi direnişiyle eş zamanlı olarak patlayan nakış işçilerinin grevi, oldukça başarılı bir sonuç elde ederken yıl içinde taşeron işçilerin direnişleri ve çeşitli türden eylemleri de 2013’ün önemli işçi eylemleri olarak ortaya çıktı.
Ve yılın sonu, Yatağan, Kemer ve Yeniköy termik santral işçilerinin ve maden işçilerinin “Özelleştirmeye Hayır!” diyen işçilerin mücadele kararlığının haykırıldığı bir mitingle sona erdi.
2013’ü elbette DİSK’in ve KESK’in kimi eylemleri ve çeşitli bölgelerdeki İşçi Kurultayları ve yıl içinde yapılan, kimisi kısa kimisi aylar süren ve gazetemizin okurlarının yakından izlediği işçi direnişleri, elbette ki 2013’e aktarılan en önemli deneyimlerdir.  
İş güvenliği işçi sağlığı bakımından da 2013, 7 Ocak 2013’e Zonguldak-Kozlu’daki grizu patlamasının 8 işçiyi almasıyla başladı, yılın sonunda Antalya’da iki işçi servisinin iki gün arayla kanala uçması sonucu 14 işçinin yaşamını yitirmesiyle sona erdi. Yıl boyunca iş cinayetlerini alıp götürdüğü işçi sayısı 1203’ü buldu.
2013’ün en önemli gelişmelerinden birisi de ucuna Özel İstihdam Büroları ve taşeron işçiliğin yasallaştırılması da eklenerek, Kıdem Tazminatının işlevsizleştirerek ortadan kaldırılması için Hükümet ve patronların harekete geçmesi oldu. Patronlar ve Hükümet bu alanda henüz istedikleri sonucu almış değil, ancak sendika konfederasyonların sorunu “masa başında çözme” tutumu sendikaların stratejik bir yanlış içinde olduğunu da gösterdi. Ve öyle görünmektedir ki önümüzdeki yılda da Hükümet ve patronlar bu girişimlerini sonuna kadar götürmek için ellerindeki her imkanı kullanacaklar.
“Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” özdeyişinde ifade edildiği gibi, 2014’te nelerin olabileceği de bellidir.
Sendikal hareketin sorunlarının bu ölçüde büyüdüğü, TİS’lerin bile TİS olmaktan çıkıp sonucu önceden belli bir oyuna dönüştüğü… bir dönemde, sendikal hareketin anlamlı bir mücadele vermesinin şartı; işçiler ve sendikaların da daha kararlı ve daha ciddi mücadelelere hazır olmaları gereken bir yıl olacağıdır.
Ancak burada kritik soru, “Sendikal hareket, mevcut sendikalar böyle bir mücadeleye hazır mıdır?” sorusudur. Elbette bu sorunun yanıtı, ne yazık ki “Hayır”dır.
Bu yüzdendir ki 2014’te sendikal hareket ileriye doğru bir adım atacaksa, bunu belirleyecek olan ileri işçi kesimlerinin atacağı adımlardır.
Burada kritik önemde ki gelişmelerden birisi, metal iş kolunda bu yılın başında başlayacak TİS görüşmelerinde, işçilerin Türk Metal bürokrasisini aşarak inisiyatif alıp alamayacağıdır. Diğer önemli bir şeyse ileri işçi kesimlerinin sendikal mücadelenin çeşitli alanlarında inisiyatif alarak bir yandan Hükümet ve patronlara öte yandan da sendikal bürokrasiye karşı mücadelede tutulacakları hattır. Burada da İşçi Kurultayları ve çeşitli türden sendikal platformlar belirleyici olacaktır.
Aksi halde ne ülke siyasetinde ne de işçilerin ekonomik hakları konusunda atacağı bir adım kalmamış, bu nedenle de patronlar ve Hükümetle iş birliği içinde koltuklarının derdine düşmüş sendikal bürokrasiden bir şey beklenemez.
Her şeye karşın 2014, sendikal hareket için bir dönüşüm ve atılım yılı olabilir, burada belirleyici olan sınıfın ileri kesimlerinin ve sınıftan mücadeleden yana her kademeden sendikacıların tutumu olacaktır.
Evrensel’in çalışanları olarak, yeni yılda daha ileri mevzilerde mücadele edileceği dileği ile yeni yıla yeni umutlarla merhaba diyor, “Yeni Yılınızın Kutlu Olmasını” diliyoruz.  
(*) Erdoğan’ın sendikalara müdahalesi, Türk-İş’in Başkanı Mustafa Kumlu’yu sadece kendisiyle aynı fraksiyon içinde yer almadı diye Türk-İş’in başkanlığından düşürmesi de aynı Hükümetin sendikaların içine nasıl müdahale ettiğini, sendikal bürokrasinin burada nasıl bir hain rol oynadığının göstergesidir. Tıpkı AA’daki grev üstünden TGS’nin Hükümet eliyle tasfiye edilmek istenmesi gibi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...