Orta sınıfçılık
Fotoğraf: Envato
Küresel kapitalist krizin erken kapitalist ülkeler üzerindeki belki de en önemli etkisi uzun dönemli büyüme eğiliminin kırılması olmuştu. Şimdi İngiltere, Japonya ve Fransa gibi ülkelerde ortaya çıkan belli belirsiz büyüme eğilimleri “iyimserler” tarafından krizin sonu gibi yorumlansa da gerçek oldukça farklı. The Economist dergisinin bu haftaki sayısında kapak konusu olarak incelenen; İngiltere ekonomisinin büyüme eğiliminin istihdam ve ücretler üzerindeki etkisi gösteriyor ki; “yeni büyüme” İngilizler için görünür değil. Makalenin ara başlığındaki; “Büyüme geri döndü, fakat birçok İngiliz öyleymiş gibi hissetmiyor” ifadesi durumu özetliyor. 2001-2013 karşılaştırmalı istihdam verileri sınıfsal kutuplaşmanın giderek arttığını gösteriyor. Niteliksiz emek ve üst düzey çalışan istihdamı artarken orta nitelikli emek istihdam oranı giderek azalıyor. İşte bu sebeple, kriz sonrası dönemde içine girilen büyüme trendi –diğer örneklerde de olduğu gibi- İngiltere’de eşitsiz gelişimin izlerini gösteriyor. *** Sınıf mücadelesini ve bizatihi işçi sınıfının kendisini yok sayarak çeşitli “sosyolojik” gerekçelerle “orta sınıf” üzerine teorilerini geliştirenler açısından zorlayıcı bir sürece girildiği aşikar. Arap coğrafyasında ortaya çıkan halk hareketlerini, hatta Türkiye’deki haziran direnişini bile bir tür “orta sınıf hareketi” olarak görüp göstermeye çalışanlar en az eşitsizliği, yoksulluğu ve sınıfsal çelişkileri artıran kapitalist birikim rejiminin dümencileri kadar suça ortaktır. *** Gerek sermaye örgütlerinin gerekse politika yapıcıların sıklıkla dillendirdikleri, “nitelikli eleman” ihtiyacı ve “ihtiyaca” bağlı olarak yeniden yapılandırılmaya çalışılan; çıraklık sistemi, mesleki eğitim politikaları, genel eğitim sistemi, istihdam politikaları, bölgesel asgari ücret sistemi, yeni kıdem tazminatı fonu bir gerçeği gösteriyor ki; bu “orta sınıf” miti daha çok su götürür. İşte bu sebeple “ara eleman” piyasası üzerine bir yandan yasal düzenlemeler yapılırken bir yandan da sermayenin yeniden üretileceği bir alan olarak yatırıma açılıyor. *** Dünyadaki diğer örneklerin de gösterdiği şey; sınıf karşıtı politika üretenlerin düşlediklerinin aksine “sınıf” bitmiyor her geçen gün –biçimsel farklılaşmayla birlikte- genişliyor. Göreli korunaklı, yüksek ücretli ve prestijli çalışma alanlarının da hızlı bir biçimde proleterleşmesi belki de “kendiliğinden halk hareketlerinin de” temel itici gücünü oluşturmaktadır. *** Netice itibarıyla, diğer hemen her şey için geçerli olduğu gibi ekonomik büyüme de sınıfsal bir karaktere sahiptir. Büyümenin ortaya çıkışı beraberinde işçi sınıfı ve emekçilerin sayısının artmasına ve sömürü koşullarının şiddet ve alanının genişlemesine neden olur. Bu genişleme hali zaman içerisinde “orta sınıf” tahlilcilerini de içine alacak biçimde bir kuyuya dönüştüğünde onların hikayesini yazmakta, hikayenin tüm kurgusunu yenilemekte sınıfın kendisine düşer.
- Kadının adı var! 08 Mart 2018 00:56
- Sefalet endeksinde zirveye 22 Şubat 2018 00:15
- Teknolojik asimetri 08 Şubat 2018 00:54
- Merkez Bankası bağımsız! 18 Ocak 2018 00:58
- Enflasyon nereye 04 Ocak 2018 00:54
- Rant azaldıkça kavga büyüyor 28 Aralık 2017 00:34
- Rekorlu ekonomi 14 Aralık 2017 00:56
- 2018 gelirken… 07 Aralık 2017 00:22
- Davul zurna az! 23 Kasım 2017 00:53
- Kurdan kaleler, kırılgan beşler... 09 Kasım 2017 00:15
- Sanal ama gerçek! 25 Ekim 2017 23:09
- İstikrarın faturası kadın ve gençlere... 19 Ekim 2017 00:15