20 Haziran 2013 11:19

'Haber değeri yok' da

'Haber değeri yok' da

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçtiğimiz çarşamba günü basında, “Türkiye’nin Gücünü ve İmajını Korumak için Sorumlu Davranma Zamanı” başlığı ile bir ilan-bildiri yayımlandı.
İlan, tahmin edileceği gibi Gezi Parkı direnişiyle ilgili ve ilan metninde “Özgürlüklerin ne kadar önemli” olduğu ve “Hak ve özgürlüklerin nasıl kullanılacağına” dair laf kalabalığından ibaret girizgahı da dahil olmak üzere, Başbakanın “Özel Kalem Müdürünün kaleminden” çıkmış sanacağınız bir metin bu.
“Samimi vatandaşlarla” olmayanın ayrımından “Herkesin sözünü söylemiş olmasının” bir lütuf gibi sunulmasına her şey var içinde. Sonra da Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin önemli dönüm noktalarından sayılacak bu mücadele, tam da hükümetin yapmaya çalışıldığı gibi, “Tüm dünya ve coğrafyamız sorunlarla boğuşurken Türkiye’nin istikrar ve büyümesi ile öne çıktığı bir dönemde, ülkemizi antidemokratik bir ülke gibi göstermek, imajımızı zedelemek ve ekonomik kalkınmamızı yavaşlatmak isteyenlere karşı ortak tavır almak, demokrasimizin kazanımlarını korumak ve geliştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. ...güçlü ekonomi ve demokrasi yolunda 2023 hedeflerine hızla ilerlemek zorundadır!” biçiminde değerlendirilip Gezi Parkı eylemleri hükümete karşı bir komplo olarak gösterilirken, herkes de hükümetin 2023 hedeflerine kilitlenmeye çağırılıyor.
Bu ilan-bildirinin altında da DEİK, MÜSİAD, TÜSİAD, Türkiye Bankacılar Birliği, Türkiye Esnaf ve Şoförler Konfederasyonu, TÜGİAD, TÜGİK, TİM, TÜSKON, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, TOBB, TÜRSAB, TZOB gibi çoğu AKP iktidarı döneminde palazlanan sermaye odaklarının imzası var. Hani bir iç sermaye gücünden, “borsa spekülatörleri” ve “faiz lobisi”nden söz edilecekse işte bunlar da diyebilirsiniz!
Tabii kendilerine sorarsanız bunlar “sivil toplum” kuruluşları!
Ve tabii bu köşenin okurları soruyordur şimdi; “Bunda haber değeri olan ne var; bunlar zaten hükümete kalın hortumlarla bağlanmışların birlikleri, dernekleri değil mi; bunlar hükümeti desteklemeyecek de kim destekleyecek?”
Evet de daha imzalar bitmemişti! Çünkü bu ilan-bildirinin altında üç güzide kuruluşumuzun daha imzası var: Türk-İş, Hak-İş, Memur-Sen!
Belki gazetemizin okurları için bu üç imza da bu hükümet bildirisi yansıması ilana haber değeri kazandırmaya yetmez! Çünkü onların da hükümet karşısındaki yeri ve tutumu, bu ilanın altına imza atan sermaye kuruluşlarıyla aynı. Uzun yıllardan beri bu üç konfederasyonun yöneticileri, bu işçi ve kamu emekçisi örgütlerini hükümetin arka bahçesi yapmak için çalışan yönetimler. Hatta hükümetin özel misyon biçtiği, bir hiyerarşi dahilinde “terfi ve tayin” işlerini (*) bile organize ettiği örgütler. Bu yüzden bu üç konfederasyonun imzası da bu bildiriye haber değeri kazandırmaz. Ancak içinden geçilen süreçte, bu “Haber değeri olmayan çıkış”a bir “yorum değeri” kazandırmaktadır. Çünkü bunlar sonuçta yüz binlerce işçi ve kamu emekçisinin üye olduğu, onların aidatlarıyla ayakta duran örgütlerdir. Bu yüzden de bu örgütlerin üyeleri, bu örgütler içinde hâlâ namusunu yitirmemiş, emekçi sınıflardan geldiğini unutmamış sendika yöneticileri bu sendikalarının ve konfederasyonlarının yönetimini ele geçirmiş zevatın hangi sınıfa hizmet edip hangi müzikle dans ettiğini, bir de Gezi Parkı’nın yaktığı ışıkta görmeleri için bu ilan önemlidir.
Bu ilan-bildiri, sendikacılık tarihine sendikacılığın yüz karalarından birisi olarak geçecektir. Ve sendikal mücadele sürdükçe de bu örgütlerin yöneticileri, AKP ve Hükümetinin sendikalar içindeki misyonerleri olarak lanetle anılacaklardır!

(*) Genel seçimde milletvekili adayı olmak isteyen Türk-İş’in Genel Başkanı Kumlu’nun bir dönem daha Türk-İş’in başında kalmasını, Başbakan Erdoğan’ın istediği, bunun üzerine Kumlu’nun görevine devam ettiği herkesin bildiği bir gerçektir.  

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...