21 Mayıs 2013 11:47

Sendikal harekete hükümet operasyonu

Sendikal harekete hükümet operasyonu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye’de sendikal alanda görülmedik şeyler oluyor.
THY’de grevi kırmak için sadece THY yöneticileri değil Valilik, Emniyet ve Bakanlar sendikayı açıkça hedefe koyup saldırıyor. Tehdidi, yalanı, şantajı, sermaye basınını en aşağılık biçimde kullanılarak grevin kırılması için uğraşılıyor. THY’de yapılanlar, az çok sendikal hakların tanındığı bir ülkede görülmeyecek şeylerdir.
Ne var ki son günlerde Tek Gıda-İş’te duyduklarımız ise THY’de olanlara bile rahmet okutacak cinstendir.
Önceki gün gazetemizin manşetindeydi Tek Gıda-İş’te olanlar. Kısaca şunlar olmuştur:
1- Hükümet ÇAYKUR’da, ÇAYKUR yönetimini de devre dışı bırakarak, devletin maddi ve manevi bütün olanaklarını seferber ederek; AKP ve Hak-İş’in etkisini de kullanarak ÇAYKUR’da ilan edilen grevi kırmıştır.
2- Hükümet adına konuşan bakanlar, Tek Gıda-İş’in Genel Başkanı Mustafa Türkel’in siyasi davrandığını, dolayısıyla onun yönetimin başında olduğu sürece ÇAYKUR’da sözleşme imzalanmayacağını, Türkel giderse sözleşmenin hemen imzalanacağını söyleyerek, kendi şartlarını ortaya koymuşlardır.
3-Tek Gıda-İş’in beş genel merkez yöneticisinden üçü ise eğer Genel Başkan Türkel istifa etmezse ÇAYKUR’un Hak-İş’e geçirileceğini, zaten “Grev sürecini de iyi yönetmeyen Türkel’in istifa ederek, sendikanın önünü açmasını” istemektedirler.
Tek Gıda-İş’in birer birer yöneticilerinin ne yapıp yapmadığı tartışılabilir. ÇAYKUR grevi nasıl bu hale geldi, kim daha çok olumsuz rol oynadı, genel başkan bu grevin başarısını engelleyen nasıl bir rol oynadı,… bunlar tartışılabilir. Bu tartışmalar içinde genel başkan ya da varsa başka sorumlular da delegeler tarafından görevden alınabilir. Buna da kimsenin bir diyeceği olamaz. Ancak gelen haberlere göre Tek Gıda-İş’te böyle olmuyor. Başbakan, “Bu sendika başkanı var oldukça ben toplusözleşme yapmam” diye sendikanın içinde bir operasyon başlatıyorsa, bu çağrıya yanıt veren ve genel başkanının istifasını isteyen sendikacılar; eskiden ne kadar namuslu, dürüst biliniyorsa bilinsin, işçi sınıfının karşısına düşmekten, hükümetin ve sermayenin safına düşen sendikacılar damgasını yemekten kurtulamaz.
Şu açık ki, TİS’leri işlemez hale getirerek işlevsizleştiren hükümet ve sermaye grevleri kırarak sendikaları köşeye sıkıştırmaya çalışırken, bunu yaratacağı travmaları da kullanarak sendikaları kendine boyun eğecek adamların yönetimine geçirmeyi amaçlamaktadır. Nitekim Tek Gıda-İş’te Başbakanın çağrısına uyarak başkanına darbe yapmaya giriştiği söylenen sendikacılar, bugün hangi partiye, hangi fikre bağlanırsa bağlansınlar, niyetleri ne olursa olsun AKP Hükümetinin sendikalar içindeki uzantısı olmaktan kurtulamazlar. Çünkü böylece darbeyi sadece kendi sendikalarına vurmakla da kalmazlar tüm sendikaları hedef almış olan hükümet ve sermaye operasyonuna dayanak sağlamış olurlar. Örneğin Hava-İş’e karşı THY patronlarından benzer sesler çıktığı bilinmektedir. Bu, giderek her sendika için bir saldırı ve hizaya getirme operasyonuna da dönüşecek mahiyette bir hükümet girişimidir.
Evet, sendikal hareketin içindeki zaaflar bu tür operasyonlar için de son derece geniş olanaklar sunmaktadır. Asıl olan da sendikaların gerçek sendikalar haline gelerek ve mücadeleci bir sendikacılık çizgisine geçerek bu tür sermaye ve hükümet operasyonlarına izin vermeyen bir yapıya kavuşmalarıdır. Ancak bugün Tek Gıda-İş’te yapılanları sendikal hareketin zaaflarının olması masum gösteremez. Bugün Tek Gıda-İş’te bu hükümet operasyonuyla birleşen sendikacılar, gerekçeleri ne olursa olsun, eğer girdikleri yoldan bir an önce dönmezlerse, tüm sendikal harekete karşı bir operasyonun tetikçileri durumuna düşüreceklerdir.
Onun içindir ki bırakalım mücadeleci sendikacılık, sınıf sendikacılığı fikrini, birazcık sendikacılık, birazcık işçi sınıfı kaygısı taşıyan hiçbir sendikacı bu açık hükümetin oyununa gelmez, gelmemelidir.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...