07 Mayıs 2013 11:59

Metal ve havacılık iş kolunda greve doğru

Metal ve havacılık iş kolunda greve doğru

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Hava-İş Sendikası’nın THY’de 15 Mayıs’ta greve başlayacağını ilan etmesinden sonra önceki gün de Türk Metal Sendikası, eğer MESS uzlaşmaya yanaşmazsa haziran başından itibaren metal fabrikalarında grev başlatacağını açıkladı.

Gazetemiz her iki iş kolundaki gelişmeleri gün be gün izleyerek okuyucularına ve işçilere iletiyor; bundan sonra da bunu yapacaktır. Ama bugün bu köşede grevlerin gündeme geldiği koşullarda patronlar ve hükümetin amaçlarına bir göz atacağız.
Çünkü bundan sonraki süreçte olacakları anlamak ve ona göre bir tutum geliştirmek bakımından bu önemli görünüyor.

Çünkü olup bitenler, görüşmelerin, olağan olarak bilindiği gibi, üç aşağı beş yukarı bir pazarlık süreci olarak sürmediğini gösteriyor. Bu yüzden de her iki toplusözleşme görüşmesi de aslında sadece bu iş kollarını ilgilendirmiyor, bütün iş kollarındaki işçileri ilgilendiriyor. Dahası sadece sendikalı işçileri de değil emeği ile geçinen tüm emekçileri ilgilendiriyor. Bu yüzden de bu iş kollarındaki toplusözleşmelerin başarısı, tüm emek cephesinin başarısı olacakken; kayıpları da sadece hava ve metal işçilerinin değil tüm emek cephesinin kaybı olacaktır.

Şöyle ki;
1- Hükümet ve patronlar, bırakalım ücret ve çalışma koşullarını iyileştirmeyi; sendikaları TİS yapamaz duruma getirdikten sonra bir iki simit parasına sözleşmeleri bağlamak için organize olmuşlardır.
2- Patronlar ve Hükümetin, işçileri sendikasıyla karşı karşıya getirerek, devletin baskı gücü ve parasıyla direnişleri ve grevi kırmayı amaçladıkları görülmektedir. ÇAYKUR’da bunu yapmışlardır.
3- Havacılık iş kolunda THY’nin “Türkiye’nin ekonomisi bakımından önemi” ve “THY’nin dünyada kazandığı prestiji” öne sürüp, THY çalışanlarını ve Hava-İş’i köşeye sıkıştırmaya çalışmaktadır. Ve daha grev lafı edilir edilmez Maliye Bakanı “THY yalnız değil!” diyerek hükümetin tarafını açıkça ilan ederken, önceki gün de Ulaştırma Bakanı bir grev durumunda pek çok işçiyi işten atacaklarını açıkça söylemiştir. Peki nerede serbest pazarlık, nerede serbest toplusözleşme?
4- Metal sözleşmelerinde MESS’in yeni yönetiminin de, eski yönetimin esnek çalışma dayatması ve ücretlere günlük 2 TL zamma karşılık gelen teklifinde ısrar ederken, buna ek olarak sözleşme süresini iki yıldan üç yıla çıkarmak için sendikalara yeni bir teklif yapmasından anlaşılmaktadır ki MESS de olağan koşullarda bir sözleşmeye yanaşmayacaktır. Çünkü MESS, bir grev durumunda hükümetin ve diğer patronların kendilerinin arkasında olacağını, iş kolundaki sendikaları köşeye sıkıştırıp kendi istediklerine razı etmeyi başaracaklarını ummaktadırlar.

Bu varsayımlardan çıkan sonuç ise patronlar ve hükümet cephesinin, daha çok sömürüde ısrar edecekleri ve bu yüzden de işçileri en ucuza ve kölelik koşullarında çalıştırmayı kendileri için vazgeçilmez saydıklarıdır. Bu amaçla da sendikaları köşeye sıkıştırıp işçilerle karşı karşıya getirmeyi ve TİS’leri “üç otuz paraya” bağlamayı ilk adım olarak görmektedirler.

Dahası, böylece, önemli ve en kârlı iş kollarında başarılı olurlarsa yakında başlaması beklenen kamu işçileriyle ve kamu emekçileriyle yapılacak toplu sözleşmenin de aynı biçimde sermaye ve hükümet cephesinin istediği biçimde sonuçlandırılacağını bilerek hareket etmektedirler.

Bugün asıl sorun işçilerin ve sendikalarının, patronların ve hükümetin bu saldırısı karşısında teslim olup, artık sendikaların tümüyle işlevsizleştirilip TİS’leri anlamsız kılan bir köşeye itilmelerine izin verip vermeyecekleridir.

Sendikaların az çok işlevlerini sürdürmesi, TİS’lerde işçiler ve sendikaların taleplerinin ciddiye alınıp alınmamasının koşulu, emek cephesinin bu saldırıların karşısında topyekün durmayı başarabilmesinden geçmektedir.

Elbette burada Hava-İş ve metal iş kolundaki sendikalar birinci dereceden önemli bir rol üslenmişlerdir. Ancak daha da önemlisi tüm sendikaların, tüm emek cephesinin, her kademeden sınıftan yana sendikacının greve doğru giden iş kollarındaki sendikaların ve işçilerin arkasında mevziiye girmesidir. ÇAYKUR’daki grevin yeniden rayına oturması da bu alanda atılacak adımlarla yakından ilgilidir.

Bu, bugün her zamankinden daha çok önem kazanmıştır. 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...