10 Nisan 2013 03:16

Mersin liman işçilerinin yolu

Mersin liman işçilerinin yolu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

 Mersin liman işçilerinin 36 gün süren ve isteklerinin elde edilmesiyle sonuçlanan mücadelesi, bir başarı öyküsüdür.

Türkiye’nin birçok ilinde, ve pek çok işyerinden işçilerin sıkça sokağa atıldığını duyarız. Bu işten atmaların büyük çoğunluğu ise sendikalaşma girişimleriyle ilgilidir. Bu direnişlerden çoğunun zaman içinde “söndüğünü” ama bazılarının da az çok bir başarıyla sonuçlandığına tanık oluruz.

Bu direnişlerden sonuncusu Mersin liman işçilerinin mücadelesiyle, herkesin görebileceği bir netlikte başarıya ulaştı.
Limanda çalışan 34 işçinin işten çıkarılmasıyla başlayan direniş, bir yandan emniyetin direnişçi işçilerin çadırlarını yıkmaktan coplu gazlı saldırısına, işçilerin gözaltına alınmasından limana giriş çıkışı kontrolüne almaya, limana kaçak işçi sokmaktan işçi servislerini limanın direnişçileri göremeyeceği kapılardan çıkarılmasına kadar sayısız yöntemlerle direnişi yalnızlaştırmaya çalışması karşısında, liman işçileri direnişlerini kararlılıkla sürdürdü.

Sonuçta işten atılan işçilerin direnişine destek vermek ve taleplerin kabulü için tüm liman işçileri direnişe geçti. Ve üç gün süren toplu direnişten sonra da patronlar sendikayla görüşmeyi ve atılan işçilerden 8’inin hemen 26’sının da iki ay içinde işe başlatılması konusunda anlaşmaya vardı. Öte yandan patronların yanaşmadığı, 2. Dönem Toplusözleşme görüşmeleri de anlaşma ile sonuçlandı.

Çok açıktır ki bu önemli direnişin deneyimleri ışığında Mersin’in liman işçileri gerekli dersleri çıkararak, kendi aralarında oluşan bu mücadele ve dayanışma birliğini daha da ilerleteceklerdir. (*)

Ancak burada işçi sınıfının sendikalaşma mücadelesi için hemen çıkarılacak son derece önemli derslerin olduğu da açıktır.
Bu derslerin başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz:  
 
1- İşten atılan 34 işçinin, emniyet güçlerinin ve patronların baskı, şiddet ve entrikaları karşısında mücadeleyi karalılıkla ve kendilerini yalnızlaştırmak için alınan önemleri etkisiz hale getiren bir sınıf güdüsü ve mücadele kararlılığı direnişin başarısının en önemli dayanaklarından birisi olmuştur. Ki, böyle bir mücadele olmasaydı, bu direnişin başarı şansı olmazdı.
2- Mersin’deki sendikalar, emek örgütleri ve demokratik kamuoyunun desteği, direnişi güçlendirdiği gibi kamuoyu desteğinin de direnişçi işçilerden yana olmasında önemli bir katkısı olmuştur. Bu küçümsenemez bir destektir.
3- Liman-İş Sendikası, direnişin arkasında durarak, işçilerin sendika yönetimlerine yönelik eleştirileri aştığını göstermiş, böylece sendikanın direnişin arkasında olması işçileri son derece güçlendirmiştir.  
4- Emniyetin ve patronların baskılarına ve entrikalarına baskılara karşı, çeşitli yollarla direnişçi arkadaşlarıyla dayanışmaya çalışan liman işçileri son üç günde, ailelerini de yanlarına alarak iş bırakıp eylem geçerek, liman patronlarının direncini kıran son ve belirleyici darbeyi vurmuştur.

Kısacası Mersin liman işçilerin mücadelesinin başarısının başlıca dayanakları; direniş kararlılığı; yerel emek güçleriyle dayanışma ve içeride çalışan işçilerin birliklerini yenileyerek direnişle birleşerek işçilerin topyekün patronların karşısına çıkmalarıdır.

İşte liman işçilerinin direnişler için yazdığı reçete budur. Eğer bu reçete yaratıcı biçimde uygulanırsa bugün başlamış olan ve başlayacak sayısız sendikal mücadele girişimlerinin başarısız olması için bir neden kalmaz.

Mersinli işçiler, daha önce o yollardan geçerek başarılar kazanmış sınıf kardeşlerinin izinden giderek, mücadele yolunu “güncelleştirmişler”dir. Bize düşen ise bu yoldan yürümektir.
 
(*) Evrensel’in yerel muhabirlerine de burada önemli bir görev düşmektedir. Çünkü gerek işçiler gerek sendikaları Liman-İş’in bu direnişten öğrendikleri, Mersin’i emek kamuoyunun liman işçilerinin direnişiyle dayanışmasının emek mücadelesine katkısını,… Türkiye’nin kamuoyuna anlatmak görevi de herhalde bu direnişi izleyen muhabirlerimize düşer.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa