21 Kasım 2012 12:39

Çocukluk: O sonsuz ülke

Çocukluk: O sonsuz ülke

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Jorge Amado, “İnsanın anayurdu çocukluğudur.” diyor. Nereye gitsek dönüp dolaşıp geleceğimiz yer orasıdır. Özlenen saflıktır. O saf ülkede yıllar da geçse bizi bekleyen bir çocuk vardır. Çocukluğumuz… Hani Cahit Sıtkı Tarancı, “Affan Dede’ye para saydım sattı bana çocukluğumu. / Artık ne yaşım var, ne adım; / Bilmiyorum kim olduğumu/ Hiçbir şey sorulmasın benden; haberim yok olup bitenden.” diyor ya!
İstenen saflıktır ama büyüdükçe saflıkta satın alınması gereken bir şeye dönüşebilir. Şairin bilinçaltı, saflıkla parayı değiştiriverir. Unutmak başka bir ülkedir onun için. Çocukluğun gamsızlığına, kayıtsızlığına bunun için dönmek ister. Mümkün mü? Aklımız, ruhumuz bunca ıvır zıvırla tıka basayken. Mümkün müdür çocukluğun o sonsuz gökyüzüne dönmek? “Uçurtmam bulutlardan yüce” demek Cahit Sıtkı gibi. Ama yine de çocukluk gökyüzü gibiymiş, hiçbir yere gitmezmiş. Yeter ki biz ona yüzümüzü dönmesini bilelim.
Bu yıl yazarlar, yüzlerini o gökyüzüne daha fazla dönecek. İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı’nın ana teması da Amado’nun sözünden esinle “Çocukluğum yurdumdur. Çocuk ve Gençlik Edebiyatı” olmuş. O zalim yangından sonra da, o yıl 93’te fuarda yine bu tema işlenmişti. “Onur yazarı” da yangının kahrını ancak bir iki gün taşıyabilen Rıfat Ilgaz’dı. Onca yıl, onca belayı sineye çeken “Sınıf”ın haylaz çocuğu, tuz ekmek arkadaşı Asım Bezirci’nin ölümüne dayanamayıp elini eteğini çekivermişti bu yeryüzünden. Salvador Allende’nin, Pinochet faşizmiyle Başkanlık Sarayı’nda öldürülmesinden sonra yoldaşının ölümünü kaldıramayıp birkaç gün sonra sonsuzluğa uçup giden Şilili büyük şair Pablo Neruda gibi.
Geçmiş gün, o yıl veya birkaç yıl önce... Rıfat Hoca’yla Kadıköy’de Kuşçular Çarşısı’ndaki kitap günlerinde söyleşmiştik yine. O yıl Bitlis’te “beş minare”yi göremeden bir kahveden derdest edilip “Çarşı Karakolu”na getirilmiştim dört Kürt gençle. Nezarethanenin kör ışığında, karakolun derme çatma kitaplığından aldığım “Kırk Yıl Önce, Kırk Yıl Sonra”yı sabaha kadar okumuştum. Hoca’ya bu karakol vakasını anlatınca, yüzünde bir nehir gibi ışıyan gülümsemeyi unutamam: “Kitaplarım da mı karakola düşmüş yahu!” Gördüğü onca karakolu, eziyeti, mahpusluğu anımsayarak...
Kitaplar ne zaman karakollardan kurtuldu ki? 92’de Kitap Fuarı’nın basılıp kitapların yayınevlerinden karakollara taşınması unutulur mu? O yıl fuarda “Yengeç Sepeti” kitabımı “Görülmüştür” mührüyle imzalamıştım. Bazı anılar da böyle birikiyor işte! Bu yıl da fuar, açlık grevinin bittiği gün olarak anılacak belki de. Geçen yılın Ragıp Zarakolu için yapılan dayanışma günleriyle anılması gibi.
Kitaplar yorarsa sizi bir kovboy kasabasına uğrayabilirsiniz. “Red Kid İstanbul’da” sergisi fuarın ilginç sergilerinden biri. Sergiyi gezerken ülkenin “yüksek başbakanlarından, reisicumhurlarından” Turgut Özal’ın “Ben Red Kid’den başka kitap okumam.” sözünü anımsadım ve “gölgesinden hızlı silah çeken kovboy”la düelloya tutuşan bir yabancının “Beni rahat bırakın, ben bir haydudum, şerefli biri değilim. Beni aşağılamayın!” sözünü… Yakın tarihin siyasetinin özeti gibi…    
Bu yazıda “gibiler”in biraz fazla olduğunun farkındayım. Ama dünle bugün o kadar benziyor ki birbirine! “Gibi” yaşamamak,  içtenlikli olmak oysa tek istenen.  Edebiyat bu yolu açar bize. Çocuklar ve gençler için edebiyat daha da gereklidir öyleyse. İyi  edebiyat doğal ki. Çocuk edebiyatı denince daha çok kısa, basit, derinliksiz öyküler, şiirler, masallar geliyor akla nedense. Çocuk, hiçbir şeyden anlamazmış gibi.  Oysa “Sanmayın ki çocuk küçük bir şeydir, çocuk büyük bir şeydir.” dememiş miydi Abdülhak Hamit Tarhan?  
Kötü örnekler öyle sarmış ki ortalığı. Bu fuar, gözlem için yeni bir olanak belki de.   İyiyi kötüden  bir çırpıda ayırmak, ayıklamak güç elbette. Ancak beğenimizi geliştirmek için fuarda iyi kitapların ardına düşerek beğenimizi geliştirmek hiç de  zor değil.
Bu hafta da Melih Cevdet’in “Gelecek” şiiriyle bitirelim yazıyı. Şairi onuncu ölüm yıldönümünde  selamlayarak.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa