13 Kasım 2012 11:58

'Bir dönem daha böyle gitsin' olmaz!

'Bir dönem daha böyle gitsin' olmaz!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Daha Bosch işçilerinin Mart ayında, Türk Metal Sendikası’ndan istifa edip, Birleşik Metal Sendikası’na geçtikleri günlerde metal işçisinin buradan böyle bürokratik, “sendikacı ne derse ona boyun eğilen” “sendika statükosu”na artık daha fazla izin vermeyeceği belli olmuştu.
İşçilerin taleplerine bakarak, o günlerde gazetede yaptığımız bir tartışmada bundan böyle metal işkolunda, Türk Metal’in kapalı kapılar arkasında imza attığı ve işçinin de sessizce kabul ettiği bir sözleşme olamayacağını, hatta Türkiye’de sendikal harekette “hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı” sonucuna varmıştık. Bugün de gazetemizde yer alan röportajlarda işçiler, “Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyor. Ama onu bir slogan olarak söylemedikleri, hayata geçirmek üzere de kararlı olduklarını attıkları adımlarla ifade ediyorlar.
Bir bakıma Renault, Eskişehir Arçelik (İstanbul Arçelik işçileri de sendikanın taslağını kabul etmeyeceklerini söylüyor) ve Ford Otosan işçileri, Mart 2012’de Bosch işçilerinin bıraktığı yerden başlıyor.
Her ne kadar daha sonraki aylarda Türk Metal yeniden bazı üyeleri geri döndürüp, resmiyette Bosch işyerlerinde yetkili sendika konumuna gelmişse de (*) işçiler taleplerini unutmadı. Çünkü “TİS masasına götürülecek taleplerin işçilerle birlikte hazırlanması” Bosch işçilerinin de üç talebinden birisiydi.
Bosch işçilerinin o üç talebi şunlardı:
1) İşyerindeki işyeri sendika temsilcileri ve sendika kurullarına katılacak delegelerin işyerlerinden seçilerek gelmeleri,
2-) TİS görüşmelerinde savunulacak taleplerin işyerlerinde tartışılarak, işçilerle birlikte hazırlanması,
3) İşçinin onayı olmadan TİS’in imzalanmaması.
Kısacası Bosch işçileri, aslında hiçbir sendikacının reddedemeyeceği ama bugüne kadar hiç de uygulamadıkları, sendikal demokrasi ve TİS’te işçinin doğrudan taraf olmasını esas alan bir sendikacılık anlayışı istemişti.
Öte yandan, Genel Başkan Pevrul Kavlak başta olmak üzere Türk Metal yöneticileri, Bosch işçilerinin bu talepleri karşısında her platformda, işçilerin bu taleplerinin haklılığını söyleyip, bunlara dikkat eden bir sendika olacaklarını, “Türk Metal’i en demokrat sendika haline getirecekleri”ni hep yinelediler.
Dahası Türk Metal yöneticileri bu gelişmeler içinde, “Bu sefer geçmiş yıllardaki kayıplarımızı da telafi eden bir sözleşme yapacağız. Hükümet ve patronlar bizden fedakarlık beklemesin!” iddiasını da her vesileyle, her işçi toplantısında vurguladı.  
Ancak işçiler bugün, “TİS’te sendika neleri masaya getireceğini bugüne kadar bize sormadı” ve “Bizim son dört yılda yüzde 40 ücret kaybımız var ama sendika yüzde19’la masaya oturacak” diyerek tepki gösterdiğine göre Türk Metal yöneticilerinin son bir yıl içinde işçilere verdiği en önemli iki vaadi yerine getirmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Gelişmeler ve tepkilere bakıldığında, bu tepki yaygınlaşacak ve Türk Metal yöneticilerini ya vaatlerini yerine getirmeye, onları işçilerle birlikte yeni bir taslak hazırlamaya zorlayacak ya da sendika yöneticileri işçilerin bu talebini görmezden gelerek masaya oturacak ve işçinin arkasında olmadığı kötü bir toplusözleşmeye daha baştan mahkum olacak.
Eğer Türk Metal ikinci yolu seçerse; bu Türk Metal için kaos, sendikal hareketin kendisini Türk Metal’i dışlayarak, ona rağmen yenileme yoluna girmesi anlamına gelecektir.
Seçim, Türk Metal yöneticilerinindir!
Çünkü “Bir dönem daha böyle gitsin sonra Allah kerim” dönemi geçmiştir.

(*) Birleşik Metal-İş Sendikası önceki gün yaptığı bir basın açıklaması ve gazetelere verdiği ilanla Bosch’ta işçilerin iradesinin belli olması için referandum talebinde bulundu. Bu işçi iradesini açığa çıkaracak çağrıya Türk Metal ne yanıt verecek göreceğiz.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa