Silkele başgan düşüyorlar!
Fotoğraf: Envato
Geçen haftaki YÖK protestoları vesilesiyle fark ettim, üniversitelilerin belleğinde AK Parti öncesi yok…
Düşünsenize, 3 Kasım 2002'den beri aynı kadrolar yönetiyor ülkeyi. Dile kolay, 10 yıl… 18-19 yaşındaki bir üniversitelinin oturup haber izlediği, gazete okuduğu zamanın tümü.
Sanki hiç bitmeyecek gibi. Önce Erdoğan vardı, hep Erdoğan olacak. Ezelden ebede…
Hâlbuki bu yalancı bahar bir gün bitecek. Üstelik yakın bir gelecekte.
Neticede, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a seçmenin gözü önünde posta koyan bir Erdoğan var artık.
Ve tabii "Erdoğan'a biat etmem" diyen bir Arınç'la, hükümetin icraatından duyduğu rahatsızlıkları her fırsatta hissettiren bir Gül…
"Tayyip Erdoğan, maşallah, Zaloğlu Rüstem gibi. Elinde koca bir pala, ya Allah bismillah deyu, durmadan her yana sallıyor kelle almak için..." Hasan Cemal yazdı bunu geçenlerde.
Dolayısıyla öyle "Tek çiçekle bahar gelmez" diyecek zamanlar geçti.
Siyasette, medyada, iş dünyasında hükümeti devirme hazırlıkları çoktan başladı. Erdoğan karşıtlığında birleşen farklı güçler, ortak Televizyon kurma projelerinden lobi faaliyetine, seçim ittifakından kaset pazarlıklarına geniş bir alanda çalışıyor.
Kimler yok ki bu savaş alanında? Küskün AK Partilisi, merkez sağ kökenli patronu, yorgun demokratı, liberali, solcusu…
Hatta iş o raddeye geldi ki, artık Erdoğan sonrası geçildi, AK Parti sonrası konuşulur oldu.
"E o kadar da değil" diyenleri duyar gibiyim. Bence de değil. Kimse kusura bakmasın ama toplumu yukardan biçimlendirebileceğini düşünen kafaların hüsnükuruntusu bu. "Zaten çatlıyorlar, biz de araya girersek bölünür, yıkılırlar." Öyle olmuyor işte.
AK Parti'yi devirmek için daha önce askerden medet uman zevat, şimdi böyle hevesler-hesaplar peşinde. Neden? Çünkü kendilerine güvenleri yok. Neden? Çünkü sokakta karşılıkları yok…
Yani demem o ki, AK Parti yöneticileri rahat olsun, siyaset mühendislerinden bir şey çıkmaz. Ve de AK Parti yöneticileri ayık olsun, çünkü onlar için daha büyük bir tehlike var.
Erdoğan'ı da, AK Parti'yi de devirecek güç, Kürt ve Türk emekçileri. Onların sokaktaki, işyerindeki, okuldaki ortak muhalefeti. Üstelik bu muhalefet gitgide sertleşiyor.
Son bir haftaya bakınca, bu sene kış kısa sürecek gibi görünüyor.
evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Usta'nın unutulan hikayesi: Erdoğan babasının ayakkabısını öperdi 09 Eylül 2013 10:52
- Her şey yolunda 21 Temmuz 2013 15:48
- #HerSeyYenidenBasliyor 16 Haziran 2013 12:10
- Her şey yeniden başlarken 24 Mart 2013 13:01
- Bu da bilgi diyeti 26 Şubat 2013 10:33
- Ölünüz çürüyebilsin istemez misiniz? 03 Şubat 2013 09:59
- Kime sınav? 20 Ocak 2013 12:40
- Memlekete hoş geldiniz 13 Ocak 2013 10:20
- Jandarma biz gelecekten geldik 30 Aralık 2012 09:33
- Bizi güzel havalar ihya etmeyecek 23 Aralık 2012 10:24
- Medyaya kızma medya ol, böyle çok daha güzelsin 16 Aralık 2012 11:28
- Devrim televizyondan yayınlanmayabilir 25 Kasım 2012 11:02
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
