29 Ekim 2012 09:10

Havan kime 20 gazete?

Havan kime 20 gazete?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Belki gözünüze ilişmiştir, anaakım medyadan 20 gazete, internet haber sitelerine savaş ilan etti. "Gazetelerin içeriği sadece gazetelerindir" başlıklı bir bildiri yayınlayan bu büyük sermaye gazeteleri,  internet sitelerini "korsan gazetecilik" yapmakla, "emek hırsızlığı"yla suçladı.

Tam olarak şöyle dediler:

Ürettiğimiz ve bütün hakları bize ait olan; haber, yorum, köşe yazısı, fotoğraf, karikatür, grafik, çizgi ve sayfa dizaynı gibi materyallerin hiçbir şekil ve hacimde kullanılmasına izin vermeyeceğiz...

Ne yalan söyleyeyim, ziyadesiyle acıklı geldi bana bu çıkış.

Her şeyden önce, kaynak göstererek alıntılama hırsızlık falan değildir. Zaten haber dediğimiz şey de, yayımlandıktan sonra artık kamu malıdır.

Kaldı ki, insanlar günümüzde gazeteleri haber için almıyor. Dün internette okuduğum, televizyonda izlediğim ve zaten haberdar olduğum şeyleri kâğıda bastın diye niye sana para vereyim?

Haberi ince ince işleyip, yorumlayıp, konuyla ilgili açıları, arkaplan bilgilerini, araştırmaları, analizleri özet halde bana sunabiliyor musun?

Benim buna ihtiyacım var, sende bunu yapacak mecal yok.

Hem görevini yapma, hem tiraj ve reklam kaybedince ağla, bir de üstüne hükümete internetçileri şikayet et. Bu kadar yüzsüzlüğe pes vallahi!

Bence daha komiği, bunların verimsiz iş modelleri ve kötü gazetecilikleriyle battıkça etikçi kesilmesi. Yahu allahaşkına ne etiği? Bu gazeteler değil mi internetten aldıkları her türlü fotoğrafı, yurtdışı kaynaklı haberi tek kuruş ödemeden gazetesine dolduran?

Bu gazeteciler değil mi kopyala-yapıştır için Wikipedi'ye, EkşiSözlük'e, Google Translate'e koşan? Havanız kime?

Ayrıca etiği, hukuku bu kadar önemsiyorsanız önce çalıştırdığınız gazetecilerin sendika ve sigorta hakkını tanıyın.

Haa, internet sitelerinin hiç mi suçu yok? Alıntılamanın suyunu çıkaran, sadece kopyala-yapıştır yöntemiyle varolan siteler yok mu? Elbette var. Ama emsal değiller, olmamalılar. Basılı gazetelerden bahsederken Şok gazetesini mi baz alıyoruz?

Haber sitesi içeriklerinin en fazla yüzde 20'si gazete haberleri. Peki ya gazete içerikleri? Ben söyleyeyim, hemen hemen aynısı. Gazeteler de internet içeriklerini aynı oranda kullanıyor. Dolayısıyla burada dert başka.

Gazeteler yıllar boyu kendi internet sitelerini, tiraja tehdit olarak görüp frenledi. Kafaya bakın! Yeni medyayı anlayıp, adapte olmak yerine ayak sürüdüler, değişime direndiler.

Şimdi, 'okuyucu' varsaydıkları kitle, internetle beraber artık kullanıcı, hatta yayıncı oldu. İşte bu onları mahvetti. Haberciliğin dar bir editoryal kadronun profesyonel işinden ziyade bir topluluk üretimine dönüştüğünü göremediler. Yaydıkları dezenformasyonun artık eskisi gibi etkili olmaması, ayrıcalıklı konumlarını kaybetmeleri, kanaat ve algıları kontrol edememeleri sonlarını getirdi.

Buna rağmen, "Ama ben kâğıda dokunmak istiyorum" diyenler var, peki onları n'apacağız?

Onlar da bizim kardeşimiz, üzülmesinler, gidenin ardından gözyaşı dökmesinler. Ölenle ölünmüyor, hayat devam ediyor. Kâğıt icat olduktan sonra "Yok taş iyiydi, ben taşı hissetmek istiyorum" diyenler de olmuştur muhtemelen. Sonuç değişti mi? Yok, değişmiyor.

Üstelik muhafazakârlık da bize hiç yakışmıyor.

twitter.com/mkuleli

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa