Sistemin yeni gözetleme kuleleri (II)

İnternet’in yadsınamaz faydalarına karşın yazılı edebiyata darbe vurduğunu söyleyebiliriz. Hatta gazete ve dergiler de İnternet’ten olumsuz olarak etkilenmiştir. Olumlu anlamda, gazete ve dergilerin çoğunu İnternet üzerinden -şimdilik- parasız okumak mümkün. Ama bir süre sonra bunların hepsi paralı olacaktır. Ayrıca yine olumlu etki olarak, yapıtlarını yayımlatma olanağı bulamayan kişilerin, bunları İnternet üzerinden paylaşma olanağına sahip olduklarını söyleyebiliriz. Tüm zamanını İnternet’teki sosyal paylaşım sitelerinde harcayan insan, okumaya ayıracak zaman bulamamaktadır. 2040 yılına kadar, kitap ve gazetelerin dünyanın birçok yerinde artık kağıda basılmayacağı öngörülüyor.
New York Times gibi büyük gazeteler, yakın zamanda sadece İnternet üzerinden yayın yapacaklar ve artık kağıda basılmayacaklar. Bu da demek oluyor ki, daha az gazeteci ile çalışacaklar ve gazetecilerin büyük kısmı işsiz kalacak. Yayınevleri de İnternet üzerinden kitap yayınlamaya başladılar. Hatta en büyük sanal İnternet kitapçısı “amazon.com”da elektronik kitapların satışı, kağıda basılı kitapların satışını geçti. Fakat bilgisayarda ya da elektronik kitap okuyucuda 300 sayfalık bir kitabı okumak mümkün mü? Ben buna kendimi alıştırdım.
Ancak yeni jenerasyon, yani İnternet kuşağı kitap okumuyor. Bunların çoğunun bir sayfalık e-mail okuyacak dahi sabrı yok. Bu nedenle sanat ve edebiyatın geleceğin toplumunda pek fazla yeri olmayabilir. Sinema ve tiyatro sanatları da bilgisayarın gelişiminden olumsuz etkilenmişlerdir. Filmler, artık DVD’de evde izleniyor. Sinema ve tiyatro salonlarına gidenlerin sayıları her geçen daha çok azalıyor. Müzeleri, sanat sergilerini sorarsanız çok daha az kişi tarafından ziyaret ediliyorlar. Fakat en azından sergi fotoğraflarını, İnternet üzerinden izlemek mümkün.
Küreselleşme, kültürler arasındaki farkı törpülüyor. Dünyanın her yerinde farklı kültürlere sahip insanlar, aynı yemeği yer gibi televizyonlarda  aynı  programları izliyorlar. Böylece kültürlerin  renkliliği  köreliyor ve tek kültürlü  sıkıcı bir dünyaya doğru gidiliyor.
Her geçen gün boyası dökülen kapitalizm, kendini yeniden biçimlendirmeye çalışıyor. İnternet bu anlamda kapitalizme kendini yeniden biçimlendirme şansı verir mi?  Eğer öyle olsaydı, kapitalizm ciddi bir kriz içerisine girer miydi?
ABD ve Japonya’da büyük şirketler İnternet üzerinden çalışmaya başladılar. Ev-ofis uygulamasıyla giderlerini önemli ölçüde azaltmaktalar. Bu çalışma tarzına göre,  kişi evinden ana bilgisayara bağlanıyor ve ofise gitmeden çalışma olanağına kavuşuyor. Elektronik ticaret yaygınlaşıyor. Bu  ticaret biçimi, şirketlere büyük olanaklar sunuyor. Çünkü büro giderleri tamamen ortadan kalkıyor ve az kişiyle çalışmanın olanakları yaratılıyor. Para yerine kredi kartı kullanılıyor, belki de para  tamamen ortadan kalkacak. Bu yaygınlaşırsa, insanı kendi kutusuna hapsedebilir  ve sosyal ilişkilerini ortadan kaldırabilir. Kişi, zaten güvenli olmayan sokaklara çıkma ihtiyacı duymayacak, alışverişini İnternet’ten sipariş edebilecek ve evinin kapısında teslim alacak. Yaygın eğitim de İnternet üzerinden yapılabilecek. Sürekli 24 saat evde yaşayan bir ailenin, nasıl sağlıklı ilişki sürdürebileceğini söyleyebilmek hiç kolay değil.
Devletler, İnternet Üzerindeki denetimlerini legal ve illegal yollarla sağlamaya çalışıyorlar. Legal olarak, İnternet’te bireylerin özgürlüğünü kısıtlayan yasalar çıkarırken, illegal olarak da chat ortamlarında yurttaşlarını izliyorlar. İngiltere, chat ortamlarını denetleyebilmek ve gözlemleyebilmek için milyonlarca pounddan oluşan bir bütçe oluşturmuştu. Yine ABD, chat ortamlarını gözlüyor. Ayrıca ABD devleti, büyük e-mail şirketlerinden üyelerinin hesap bilgilerini istiyor.
Robot teknolojindeki gelişmeler de geleceğin toplumunun şekillenmesinde etkili olacak. Gerçek ile sanal gerçek arasındaki sınırlar yakınlaşacak.

evrensel.net