15 Mart 2012 10:49

‘Ucuz’ değil bedava! Hatta üste kazanıyorlar!

‘Ucuz’ değil bedava! Hatta üste kazanıyorlar!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Pazar gecesi İstanbul-Esenyurt’taki bir inşaat firmasının AVM inşaatında çalışan 11 işçinin “çadır yangınında” yaşamlarını yitirmesi olayı, müsebbibi olanlar tarafından da tepkiyle karşılandı.
Beklendiği gibi Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında olayı gündeme getirerek, sebep olanlara esti gürledi.
Hiç kimsenin hayatının ucuz olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Yoksulun, garibanın, işçinin, emekçinin alın teriyle geçinen insanın hayatı hiç ama hiç ucuz değildir. Milyarlarca liralık yatırım yapanların, milyarlarca lira kâr elde edenlerin alın teri ile geçinen işçilerin güvenliğini bu kadar hiçe saymasını, onların hayatlarını bu kadar değersiz görmesini kabul etmeyiz, edemeyiz. Yetim kalan çocukların, dul kalan kadınların ay sonu üç kuruş harçlık bekleyen çocukların ahını yerde bırakmayız. İhmalin aydınlığa kavuşturulmasının yakın takipçisiyiz. Müfettişlerimiz derhal dün itibariyle harekete geçtiler, olay yerinde ilk incelemelerini yaptılar. Bu olayda sorumluluğu bulunanlar en kısa sürede adalete teslim edilecektir” diye konuştu.
Başbakanı dinleyen bir yabancı, herhalde; “Bu ülkede ilk kez böyle vahim bir iş kazası olmaktadır ki, Başbakan bu ilk kaza karşısında hemen tüm kurumları teyakkuza geçirdiklerini söylüyor” diye düşünür.
Ya da aynı yabancı, “Bu ülkede daha önce meydana gelen bu tür kazalardaki failleri ortaya çıkarılmış, gerekli cezalara çarptırılmıştır da bu sefer de aynı şeyin yapılacağını, işçinin sırtından milyonlar kazananların iş güvenliğine gerekli yatırımın yapılmasını istiyor” diye düşünür.
Ancak bu gariban yabancı boşuna böyle düşünür.
Çünkü bu ülkede sıkça bu tür, “iş kazası” adı altında “toplu işçi katliamları” yaşanmakta ama bunların gerçek sorumluları asla cezalandırılmamaktadır.
Buradan, Başbakan ve onun emrindeki etkili yetkili makamları işgal edenlere, Çalışma Bakanına soruyoruz:
Aşağıda herkesin ilk çırpıda aklına gelen iş cinayetlerinin en çok bilinenlerini sıraladık:
-    24 Şubat 2012, baraj kapağının kopması: Adana’nın Kozan İlçesinde baraj inşaatında, baraja erken su toplatıldığı için barajın kapağı koptu, 10 işçi sel sularına kapılarak öldü.
- 6 Şubat 2011 Kahramanmaraş’taki Afşin-Elbistan Termik Santrali’nin Çöllolar maden sahasında 2’si mühendis 11 kişi toprak altında kaldı. 9 işçinin cesedi o günden bugüne hâlâ toprak altında.
-  10 Aralık 2009, Bursa’da grizu faciası: Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki maden ocağında meydana gelen göçükte 19 işçi hayatını kaybetti.
-  29 Aralık 2005, Bursa: Çalıştıkları fabrikanın kapıları üzerine kilitli olduğu için çıkan yangında dışarı çıkamayan 5 kadın işçi yanarak öldü.
- 20 Mayıs 2010, Karadon’da maden faciası: Zonguldak’ta TTK’nin Karadon müessesesinde meydana gelen kazada 30 işçi yaşamını yitirdi. 2 işçinin cesedine 8 ay sonra ulaşıldı.
- 2009 Eylül, İstanbul İkitelli-Halkalı sapağında, tekstil atölyesi çalışanlarını taşıyan ve servis koşullarına uygunsuz olan bir minibüs, sel suları arasında mahsur kaldı. 8  Kadın işçi hayatını kaybetti!
 - 24 Ağustos 2008 Gisan’da kaza: Tuzla Tersaneler Bölgesinde bulunan Gisan Tersanesindeki filika denemesinde filikanın denize düşmesi üzerine 3 işçi boğularak öldü.
- 3 Şubat 2011 OSTİM-İvedik  sanayi sitelerinde patlama: Ostim ve İvedik Sanayi sitelerinde aynı gün meydana gelen patlamalarda toplam 20 işçi öldü.  
- 31 Ocak 2008, İstanbul Davutpaşa: Davutpaşa’da bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 21 kişi hayatını kaybetti.
- 25 Şubat 2010, Balıkesir-Dursunbey: Balıkesir’in Dursunbey ilçesindeki maden ocağında meydana gelen patlamada, 13 işçi yaşamını yitirdi.
- 11 Aralık 2010, AKFEN Holding’in HES’inde 3 işçi öldü: Mersin-Anamur’da Çaltıbükü köyü Dibek mevkiinde Akfen Holding’e bağlı Beyobası Enerji Üretim AŞ’nin Otluca HES inşaatında çalışan üç işçi toprak kayması sonucu göçük altında kalarak öldü.
 -20 Mart 2008, HES’de kaza: Maraş-Andırın’da, hidroelektrik santralde meydana gelen kazada 4 işçi öldü.
Her biri olduğunda herkesin “iş cinayeti” diye ayağa kalktığı, bakanların yetkilerini, “Sorumluları bulunup cezalandırılacak, gereken önlemler alınacak” dediği ve tümü de AKP’nin ve Erdoğan’ın devri iktidarında olan bu iş cinayetlerinin bir tek gerçek faili cezalandırılmış mıdır?
İşçilerin sırtından milyonlar kazanan ve iş güvenliği için bir kuruş bile harcamak istemeyen patronlar bu nedenle cezalandırılmış mıdır?
Biz duymadık!
Onu içindir ki Başbakanın duygulu konuşması boş bir konuşmadır ve sadece yükselen öfkeyi yatıştırma, kendi sorumluluklarının üstünü örtme amaçlıdır.
İş cinayetleri de ne yazık ki istatistiklerin gösterdiği gibi günde ortalama üç işçinin (yılda 1072 işçi) iş cinayetlerine kurban gitmesi biçiminde sürecektir.
Çünkü işçilerin iş cinayetlerine kurban gitmesi patrona “ucuza” değil “bedavaya” mal olmaktadır. Hatta bu cinayetler patrona para bile kazandırmaktadır. Çünkü patron iş güvenliğine yatırım yapmayı “gereksiz masraf” olarak görmekte, bu yüzden de iş güvenliğine yapacağı harcamayı tasarruf edip kâr hanesine kaydetmektedir!
Ta ki işçilerin kendi hayatlarına sahip çıkmalarına, sendikaların iş güvenliği taleplerini ciddiye almalarına kadar!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...