24 Ağustos 2014 06:00

Uzmanlar: Denizde su bisikleti olmaz

Kumburgaz’da 5 gencin su bisikletiyle denize açıldıktan sonra kaybolması, su bisikletlerinin denizde kullanıma ne kadar uygun olduğu tartışmalarını da beraberinde getirdi. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Afet Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, su bisikletlerinin hafif araçlar olduğu için deniz akıntısına uygun olmadığını söyledi.

Paylaş

Eda YILDIRIM
İstanbul

İstanbul Kumburgaz’da 5 gencin su bisikletiyle denize açıldıktan sonra kaybolması, su bisikletlerinin denizde kullanıma ne kadar uygun olduğu tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Konuyla ilgili gazetemize konuşan Afet Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan, su bisikletlerinin hafif araçlar olduğu için deniz akıntısına uygun olmadığını söyledi. “Denetlemek yerine denizde kullanımının yasaklanması gerekir” dedi. Kaptan, “Yurt dışında denetim dahilinde büyük havuz, gölet veya eğlence parklarında kullanılır. Buralarda akıntı olmamasına rağmen yine de bir yelek verilir. Bu açıdan özellikle bizim Ereğli, Kumburgaz gibi sahillerimizde bu tür eğlence araçları kullanılamaz. Buralarda RİP akıntıları vardır. Bu akıntılar aniden oluşur. Çok iyi yüzme bilen bile sürüklenebilir. RİP akıntıları olmasa bile o bölgedeki dalga ve gelgitler de tehlike yaratıyor. Bu nedenle deniz bisikleti gibi aletler kullanılamaz” diye konuştu.

SORUMLULUKTAN KAÇIYORLAR

Tüm risklerine rağmen denizde kullanılan su bisikletlerinin denetimden de uzak olduğunu söyleyen Kaptan, “Kim bunları kullanıyor. Bunu kullanacaklar yüzme biliyor mu? İster deniz bisikletleri olsun ister bu tür yerlerde denize girme olsun denetim topyekun sıfır” dedi. Büyükçekmece Belediyesinin deniz bisikletlerinin denetimi konusunda yetki karmaşası olduğu yönündeki açıklamalarını sorduğumuz Kaptan, “Burada halkla beraber yaşayan belediyenin vicdanen sorumluluğu olmamalı. Düşünün ki oradaki işletmecinin bu işin ruhsatını almış olması lazım. Bu ruhsatı nerden alıyor? Bölgeye jandarma bakıyorsa jandarma, yoksa polisin denetlemesi lazım. O işletme, kaçak şekilde deniz bisikleti kiralıyor. Bunu yetkili insan gördüğünde, ‘Sizin izniniz var mı? Yoksa gerekli izinleri alana kadar mühürlüyorum’ demesi lazım. Kıyı emniyet müdürlüğüne sorsanız benim yükümlülüğüm yok der ama yasal olarak sorumluluktan kaçmak içindir. Bu durum kıyı emniyeti ve belediyenin sorumluğundadır” diye yanıtladı.

Türkiye’de genel olarak denetim mekanizmasının bulunmadığına da işaret eden Kaptan, “Ülkemizin genel sorunu. İster yangında yanan insanları ya da bu gençleri alın. Burada devlet ve denetim mekanizması zamanında gerekli denetim yapmazsa senin bu araçları kullanan insanlara söyleyecek sözün yok. Ama hiçbir yerde bunlarla ilgili bir denetim bulunmamaktadır. Olay patladıktan sonra sorumluluğu birbirlerine atıyorlar ancak” dedi.

DENETLEME İBB’NİN SORUMLULUĞUNDA

Mahalle Afet Gönüllüleri Acil Müdahale Ekibi Türkiye Koordinasyonundan Hüseyin Karadayı da su bisikletlerinin denizde kullanılmasının yasaklanması gerektiğini söylüyor. Alınması gereken önlemlerin aynı zamanda İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasıyla da ilişkili olduğunu ifade eden Karadayı, “İş yeri güvenliği yasasıyla hizmet üretilen yerde, hem kullanıcının hem de orada çalışanların iş güvenliği alınmak zorunda. Mesela Kumburgaz’daki işletme ruhsatsız çalışıyormuş. Bu yüzden bu tür iş yerlerinin denetlenmesi lazım. İki yıl önce kısmen yürürlüğe giren yasayla sahiller ve sahil kenarlarındaki bu tür iş yerlerinin denetimi İstanbul Büyükşehir Belediyesinin denetimine girdi” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Galataport: Tarihe de şehre de fenalık!

SONRAKİ HABER

Dersim katliamına ilişkin \'takipsizlik\' kararı kaldırıldı