11 Mart 2014 06:00

Bana bir yolsuzluk türküsü söyle

Neredeyse her hükütmetin adı yolsuzluğa adı karıştı. Kimi hayali ticaretle, kimi kayıp trilyon, kimi mobilya ticaretiyle karıştı bu talana, örnekleri uzatabiliriz...Hal böyleyken memlekette herkes bir şekilde tepki koydu. Kimi küfürler etti oturduğu yerden, kimisi üzerine kitaplar yazdı. Kimi meydanlara çıktı, kimi oyunlar yazdı. Kimiyse dillere düşecek şarkılar..

Bana bir yolsuzluk  türküsü söyle
Paylaş

M. Berat SAYMADİ
İstanbul


Malum. Zaman yolsuzluk zamanı. Her gün hepimiz sosyal medyada bu haberleri takip ediyor, kimle otursak bu konuları konuşuyoruz. İddia edilen paralar akla hayale gelmeyecek paralar. Düşünün Forbes dergisi yine ilk 100 Türk zengini sıralaması yapmış. Birincinin bile malvarlığı 4 milyar dolarken, yolsuzlukta iç edildiği iddia edilen para 86 milyar dolar. Başbakanın oğluyla konuşmasında sıfırla dediği para bile 1 milyar dolar. Taşeron adamların bile adı böyle paralara karışabiliyorsa dünya sıralamasına girecek zenginin parası elbette o kadar küçük olmamalı. Neyse zenginin malı çenemizi yormadan biz kendi meselemize giriş yapalım.  

İsmet İnönü zamanından Menderes’e; Demirel’den Özal’a, Çiller’den Mesut Yılmaz’a Erbakan’dan Erdoğan’a kadar  neredeyse her hükütmetin adı yolsuzluğa adı karıştı. Kimi hayali ticaretle, kimi kayıp trilyon, kimi mobilya ticaretiyle karıştı bu talana, örnekleri uzatabiliriz...

Hal böyleyken memlekette herkes bir şekilde tepki koydu. Kimi küfürler etti oturduğu yerden, kimisi üzerine kitaplar yazdı. Kimi meydanlara çıktı, kimi oyunlar yazdı. Kimiyse dillere düşecek şarkılar..

Bana kalırsa en önemlisi de şarkılar olsa gerek. Çünkü söz ve müzik öyle bir dile dolaşır ki kısa zamanda dağlar tepeler aşar. Bizim de tarihimizde böyle çok şarkı var. Memleketimiz ibretlik yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet şarkılarıyla dolu. Eğlencelisi de var can sıkanı da. Tabii hepsini bir yazıya sığdırmak zor. Artık elimizden geldiği kadar.  

YUH YUH’ LİSTENİN BAŞINDA  


“Uzaktan yakından yuh çekme bana / Sana senin gibi baktım ise yuh / Efendi görünüp bütün insana / Hakkın kullarını yıktım ise yuh”  diye başlayan Aşık Mahsuni’nin yazdığı Selda Bağcan’ın ses verdiği Yuh Yuh’u listemizde bir numara.

Bugün de geçerliliğini koruyan MFÖ’nün  ”Rüşveti kimler alır? / Hiç kimse rüşvet almaz, olamaz!” sözleriyle hatırladığımız tiyatral şarkısı Rüşvet ise olmazsa olmazlarda.
Zeki Müren’in söylediği “Rüşvet diye ömür verdim kadere / Bağlanan gönlümü çözdüremedim…” isimli Aşk Rüşvet’i şarkısını da belki hatırlayanlar olur diye ekleyeyim.  
Bitti mi? Bitmedi tabii. Daha neler var! Zeki Müren’i aldıysanız yanında Timur Selçuk var. Sözlerini Çiğdem Talu’nun yazdığı şarkı 2000’lerin yolsuzluk atribüsü olacak ayakkabı kutusuna gönderme gibi sanki: ‘‘ Kasa derler adına bir garip kutu / yüzler, binler, on binler doyuramaz onu / nerden gelir dersin bu çeşmenin suyu.. Kara Güneş Eriyor Dünyası şarkısında, “Aşkları para dostları para / Geceleri para gündüzleri para / bu düşlere yara bu düşlere yara’’ sözleriyle değinirken bu konuya, Yaşar Kurt Hırsızlar şarkısıyla giriyor topa: “Hırsızlar dolaşıyor hırsızlar / Para koyarlar cebine / Ruhunu çalarlar oğlum”

Şanar Yurdatapan’ın yazdığı,  “Para Parra Parrra” şarkısı manidar bir şarkı olduğu kadar eğlenceli de bir şarkı. Para için her şeyi yapan, tüm değerlerini satanların sesini duyarız.
90’ların hortumculuk dönemi Moğollar’a “Ey hortumcu dayı / Soktun gözüme yayı / Görmez oldu gözlerim / Ne güneşi ne ayı…” sözleriyle Hortumcu Dayı şarkısıyla ölümsüzleştiğini de unutmayalım..

Fikret Kızılok’un Süleyman Hep Başbakan ismiyle bildiğimiz Demirbaş’ı da klasikler arasında ve her daim güncelliğini koruyor.
Gelelim biraz yakınlara. AKP döneminde yolsuzluk da bir ozanın serbest atışına şöyle giriyor. “Bey’e yemek yakışır / ye hele kurban ye hele / millet saftır alışır / ye hele beyim ye hele...
Bunlarla da bitmiyor. Murat Meriç’in yazısından öğrendim. Yakınmanın sağı solu yokmuş: Milliyetçi cenahın en büyük sesi Ozan Arif’te bu dertten muzdaripmiş. “Yıktı bizi, şu iki şey: Biri rüşvet, biri torpil” demiş. O bile demişse siz düşünün felaketi..  

Yavaş yavaş sona gelirken Selda Bağcan’ın Ben bir işçi vatandaşım / soya soya bitti işim/ yapma utan utan sözleriyle isyan ettiği Utan Utan şarkısını da unutmayalım.
Ardından dili en sivri ozanlarımızdan Mahsuni Şerif’i. Sahi ne diyordu Mahsuni Yüzü Nursuz şarkısında? Bugüne gönderme miydi yoksa hepsi böyle nursuz muydu çalanlar? Karar sizin.

‘‘ Bizim toprak, toprak olduktan beri / bunun gibi daha arsız gelmedi./ Böyle sap yeyip saman bırakan / ağzı çirkin yüzü nursuz gelmedi. /
Böyle hırsız böyle dinsiz gelmedi.


 

ÖNCEKİ HABER

Londra’da, Türkiye halklarıyla dayanışma kampanyası kuruldu

SONRAKİ HABER

Ağaçlar için nöbetteydiler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...