26 Şubat 2014 22:10

50 deyip geçemiyorsun

Tek sorunun çan eğrisinin kaldırılması olmadığını, kantin sorunlarının, yemekhane pahalılığının, yeşil alanların ellerinden alınmak istenmesi gibi sorunların da öğrencileri mağdur ettiğini anlamışlar

50 deyip geçemiyorsun
Paylaş

Aslıgül ŞAHİNER
Deniz ÇELEBİ
Çanakkale


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörlüğü ve senatosunun final sınavına getirdiği 50 not sınırı öğrenciler arasında büyük tartışmalara yol açıyor. Mezun olmanın zorlaştırıldığı yeni sisteme geçişin gerekçesi ise; öğrencilerin tam donanımlı eğitim almasını ve okuduğu bölümün derslerini uygulama düzeyinin yükseltilmesini sağlamak. Ancak verilen eğitimin ne kadar bilimsel olduğu tartışılan bir sistemde, 50 not ortalaması öğrencileri donanımlı hale getireceğine bütünlemelere, yaz okullarına mecbur bırakıyor. Bu soruna karşı iki hafta boyunca eylem düzenleyen, öğrencileri birleştirmeye çalışan öğrenci temsilciler kurulu (ÖTK) başkanları ve okuldaki topluluklarla 50 not sistemini ve bu soruna karşı çözümlerini konuştuk.

Barış Sivaslıoğlu, Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi, aynı zamanda kendi bölümünde ÖTK başkanı ve Genç Girişimciler Topluluğu yöneticisi.

#comudeneleroluyor

Barış’a 50 not sistemi getirildikten sonra ne gibi zorluklarla karşılaştıklarını soruyoruz. Önceden bir öğrenci final sınavında sınıf ortalamasının üstünde bir puan alınca dersini geçiyormuş ancak getirilen 50 not ortalaması uygulamasıyla öğrenci vizeden 100 alsa bile finalden 50 notunu geçemezse FD notu ile o dersten kalıyor. Bu da özellikle Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerini zorluyor. Final notları bütünlemelerden birgün önce açıklanmış ve bu diğer şehirlerden gelen öğrencileri mağdur etmiş. Bütünlemelere gelememişler, gelseler de 50 barajına takılmışlar.

Uygulamanın ardından internet üzerinden öğrencilerle düşüncelerini paylaşmışlar ve twitter’da #comudeneleroluyor hashtag’iyle Türkiye’de birinci sıraya oturmuşlar. Öğrenciler sorunları görüp sahiplenmiş ve destek çıkmışlar. Sonra facebook’ta ‘ÇOMÜ Sınav Protesto’ adıyla açılan sayfaya ilgi çok olmuş ve kısa sürede binlerce öğrenciye ulaşmış. Çözüm için eylemlikler düzenleyip seslerini duyurmaya ve diğer öğrencilerle birleşmeye başlamışlar.

KEŞKE TEK BU OLSA

Rektör Sedat Laçiner twitter’dan cevap vermiş. Sürekli diğer okulları örnek göstermiş. Gösterdiği okullar arasında birkaç özel okul da var. Şöyle demiş rektör: “Barajı 60-70 puan arasında olan okullar da var, neden onları görmüyorsunuz?​”. Çözüm üretir bir noktada yaklaşmaması, bu sorunu ciddiye almaması ve öğrencileri küsümsemesinden rahatsızlar.
Okulun merkez kampüsünde 20000 öğrenci var. Yarısına facebook üzeriden açılan sayfayla ulaşmışlar. Sürekli sayfaya mesajlar, yorumlar gelmiş. Tek sorunun çan eğrisinin kaldırılması olmadığını, kantin sorunlarının, yemekhane pahalılığının, yeşil alanların ellerinden alınmak istenmesi gibi sorunların da öğrencileri mağdur ettiğini anlamışlar. Sayfa bu sebeple sürekli devam eder halde olacak, okulun sorunlarını buradan aktaracaklar. Tüm yetkililer sayfayı yakından takip ediyormuş. Bunların sadece üniversitelileri değil tüm Çanakkale’yi ilgilendirdiğini çünkü Çanakkale’nin üniversitesiyle var olan bir şehir olduğunu söylüyor. Davalarında halkın sonuna dek yanlarında olacaklarına inanıyor.

KAZANILMIŞ HAKKIMIZI GERİ İSTİYORUZ

Barış ve arkadaşları 3 yıldır okulda ÖTK’larda, topluluklarda ve yöre derneklerinde yer almış. Çevrelerinde sürekli gövdeden temas edebilecekleri gençlik kesimleri oluşmasına yardımcı olmuş bu görevler. Birçok akademisyen ve öğretim görevlisi eylemlere katılamasalar da destek vermiş, kendilerinin de not verirken sıkıntı yaşadıklarını dile getirmiş. Herkesin mağdur olduğunu, kendilerinin bunu kabul etmediğini, bunu kabul etmeyen öğrencilerle eylemlikler yaptıklarını, yapmaya da devam edeceklerini belirtiyor.

Kazanılmış haklarını geri istiyorlar. Bunun için çabalıyor, mücadele ediyorlar. Eylemlerle birlikte bu sistemi değiştirmek amaçları olmuş. Eylemlerin sonucunda kazanılmış haklarını geri aldıklarını görmek istiyorlar. Bunu yapmasa içinin rahat etmeyeceğini, kendi haklarını savunamayacaklarını vurguluyor. Kimsenin yılmamasını istiyor. Eğer okuldan bir adım gelmezse idari mahkemeye başvuracaklar.

BU İŞ ÇÖZÜLMEZSE...

İzinli bir eylem olursa eylemlerini okula taşımayı düşünüyorlar. Çanakkale’de protesto alanları sadece iki meydanla sınırlandırılmış durumda, öğrenciler de onları kullanıyor. Ayrıca Çanakkale halkını da düşüncelerine kazanmak istiyorlar. Rektörlüğe karşı bir eylem yaptıklarından güvenlik görevlilerinin sert tepkileri olacağını düşünüyor. Daha önce okulda düzenlenen eylemlerden bunu herkes biliyor. Öğrenciler sert tepki görmesin diye okul dışında yapmışlar eylemlerini. Ancak daha sonra bu iş çözülmezse ve yargı da çözemezse fakültelerde, kantinlerde, ilçelerde, her yerde paneller yapacak ve haklılıklarını savunacaklar.

ÇOMÜ öğrencileri bu sorunları kendi arasında tartışmaya başladı. Atılan her adımda topluluk ve ÖTK’ların önemi kendini belli ediyor. Barınma sorunu, kızlı-erkekli açıklamasının öğrenciler üzerinde yarattığı baskı, internet sansürü...

Kendi çocuklarına ‘bir kaç kuruş’ ayıran, binlerce öğrenciye burs vermeyip onları krediye mecbur bırakan Hükümet, gençliği her açıdan baskı altına alıyor. Bizler okulumuzda nitelikli, bilimsel bir eğitim istiyoruz!

Geleceğimizi kendimiz şekillendirmek için mücadele ediyoruz!


VASIFSIZ ELEMAN ÜRETİYOR

Çağlayan Düzgün ÇOMÜFOT Üyesi: Psikolojik baskıyla başarıyı artırma tekniği, öğrenciyi daha çok başarısızlığa götürür. Ezberci eğitim sistemi, resmi yerleştirme politikası, ‘çalış-geç’ kafasıyla ‘vasıfsız eleman’ üretmekten öteye geçememesiyle birlikte topluma uyum sağlayamama sorununu bile doğurabilir. Ülkemizde eğitim sürecinin zor şartlar altında ilerlediği gerçeği bilindiği halde öğrencinin başarısının artırılacağı gibi bir getiri beklenen bu sistemin bir anda gelmesi oldukça manidar.


ÖĞRETİM ELEMANLARINI DA DÜŞÜNDÜRMELİDİR!

Onur Erdoğan ÇOMÜ Öğrencisi: Üniversitemizde uygulanan, finalden en az 50 almadan dersten geçilemeyen sistem birçok öğrenciyi mağdur etmiştir. Ülkemizde ve dünya üniversitelerinde uygulanan 50 not sistemi uygun görülmüş olabilir. Fakat üniversitelerdeki öğretim elemanı kadrosunun vasıfsız sorular hazırlıyor oluşu biz öğrencileri zorlamakta; değil 50 almak, çoğu kez bu puana bile yaklaşmamızı engellemektedir. Buradaki problem biz öğrencileri ilgilendirdiği kadar, öğretim elemanlarını da düşündürmelidir. Kaliteli bir eğitim ve bunun akabinde hazırlanacak olan kaliteli sorular iki tarafı da mutlu kılacaktır.


‘DÜNYANIN EN GÜZEL ÜNİVERSİTESİ’

‘Reşat Çelik TOG (Toplum Gönüllüleri Topluluğu) Üyesi: ‘Dünyanın en güzel üniversitesi’nde okuyoruz üniversite idaresine göre. Lakin idare yaklaşık 35000 öğrencisini, uygulamaya koyduğu sınav sistemiyle okul sıralarına bağlıyor. Güzel bir üniversitede yapılması gereken güzel çalışmaların sadece okul sırasında üretileceğini düşünen idare, dar bakışlılığın esiri olmuş ve çıkardığı yönetmeliklerle öğrencileri zor duruma sokmuştur. Bu dönem getirilen en az 50 puan alma düzenlemesi, hangi taraftan bakılırsa bakılsın adaletsizliktir. Ama ben eminim ki ÇOMÜ öğrencileri bu adaletsizliğin hesabını soracak ve öğrenciler üzerinde kurulmak istenen baskıya inat dimdik duracaklardır.


VİZELER GEREKSİZ

Özlem Kanat TOG Üyesi: Türkiye’deki eğitim sisteminden hiçbir beklentim yok. Yani ezberci ve gereksiz sınavlarla dolu bir ülkede öğrenim görüyorken, verilen eğitim bu kadar yetersizken, ÇOMÜ öğrencilerine böyle bir sistemi dayatmaları öğrencilerin başarılarını iyice düşürdü. Şu sisteme göre vizeleri gereksiz buluyorum.

ÖNCEKİ HABER

Genç kadınlar buluşuyor

SONRAKİ HABER

Bu dergiyi kim çıkarıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...