26 Şubat 2014 20:24

Rant için değil spor için

Taraftarların yereldeki sorunlarının başında İzmir polisinin şiddet içeren tavrı geliyor. Ayrıca Valiliğin ve İl Güvenlik Kurulu’nun rakip takımlara uyguladığı deplasman yasakları da taraftarlar arasındaki düşmanlığı daha da derinleştiriyor

Paylaş

Yerel seçimlere az zaman kaldı. İzmir sporunun da yerel gündemi Altay takımının 100. yılı. Türkiye’de ilklerin takımı olan Altay’ın, endüstriyel futbola karşı mücadele eden ve tribünlerde barışı haykıran ‘Yüksel ki Sen Kararsın Ay’ (YSKA) taraftar grubundan Altan Koçanalı ile yaklaşan yerel seçimleri ve taraftarların yerel seçimlerden beklentilerini konuştuk.

Yerel seçimlere kısa bir süre kaldı. Ülkede yaşanan süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

10 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yöneten baskıcı zihniyet İzmir’i kazanamayacaktır. Ancak bunun karşısında İzmir’de seçimi garanti gören yerel yöneticilerin, AKP karşıtı herkesin oyunu çantada keklik görmesi bizleri rahatsız etmektedir. Hükümetin yasakçı tavrına karşı İzmir’de kitlelerin mücadelesiyle yeni bir yönetim anlayışı geliştirilebilir diye düşünüyoruz.

Taraftarlar yerel yönetimlerin nasıl olmasını istiyor?

Türkiye standartlarına göre sosyal anlayış ve insana bakış açısı olarak daha iyi yönetilen belediyelere sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Yine de bunu yeterli görmüyoruz. İzmir’in son yüz yıllık tarihine damga vurmuş bir kulübün taraftar grubu olarak, daha yaşanılır bir İzmir hayalimiz var elbette. Çocuklar ve gençler için daha fazla ücretsiz spor alanı talep ediyoruz ve bunu yüksek sesle dile getiriyoruz.

DERNEKLERİN SORUNLARIYLA İLGİLENSİNLER

Taraftarların yerelde yaşadıkları en önemli sorunlar nelerdir?

Taraftarların yereldeki sorunlarının başında İzmir polisinin şiddet içeren tavrı geliyor. Genelde alt liglerde mücadele eden takımların taraftarları arasında kayırıcı bir tutum sergilemeleri bizleri rahatsız etmekte. Ayrıca Valiliğin ve İl Güvenlik Kurulu’nun rakip takımlara uyguladığı deplasman yasakları da taraftarlar arasındaki düşmanlığı daha da derinleştirmektedir. Bunun yanı sıra taraftarlara deplasmana gitmeleri için bir iki otobüs vererek göz boyuyan belediye başkanlarından da rahatsızız.

Bunu yapacaklarına taraftar derneklerinin sorunlarıyla ilgilenseler, derneklerin sosyal yönlerinin ön plana çıkarılmasıyla ilgili çalışmalar yapsalar, İzmir’deki taraftarlık anlayışının olumlu anlamda gelişmesini sağlayabilirler.

Tribünlerdeki cinsiyetçi söylemler için ne söylersiniz?

Tribünlerdeki cinsiyetçi tezahüratlardan her endüstriyel futbol karşıtı taraftar grubu gibi biz de rahatsızız. Bu tür tezahüratları tetikleyen birçok etmen var.
Öncelikle erkek egemen bir toplumda cinsiyetçi söylemlerin stadlarda yükselmesinin önüne geçilebilmesi için, bizim gibi düşünen taraftarların daha çok bir araya gelmesi ve birlikte hareket etmesi gerekir.

FUTBOL TAKIMLARINI ES GEÇEMEZLERDİ!

CHP ve AKP adaylarının İzmir’e yeni stad yapma vaatleri var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Son birkaç yıldır hükümetin İzmir’i ele geçirme planlarının olduğunu biliyoruz. Bunun için her yolu denerken, kitlelere en kolay ulaşma yolu olan futbol takımlarını es geçemezlerdi. Hükümete yakın bir şirketin Göztepe kulübünü satın alması, Binali Yıldırım’ın Karşıyaka yönetimine ambargo koyma çabası ve bazı AKP’li yöneticilerin Altay’da görev almak istemesi bu durumun bariz örnekleri arasında.

Bununla birlikte Karşıyaka’ya ve Göztepe’ye stad projeleri sunuldu. Biz her iki takıma da stad yapılmasını destekliyoruz ama tek bir şartla: Alsancak Stadı’na dokunulmayacak ve Altay’a bırakılacak. Yeni yapılacak iki stadın karşılığında Alsancak Stadı’nın yıkılıp satılması planlanıyorsa, bunun karşısında sonuna kadar mücadele edeceğimizin bilinmesi gerekir. Spor alanlarının siyasi ranta kurban edilmesini asla kabul edemeyiz.

ÖNCEKİ HABER

Dilinden kopuk yaşamak

SONRAKİ HABER

Taraftar sadece taraftar değildir