6 Şubat 2014 07:00

Demirtaş: Yerel seçimde oylarımız artacak

Sultan ÖZER
Ankara


BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Mecliste bir grup gazeteci ile seçimleri, BDP ve diğer partilerin alacakları oy oranlarını, çözüm sürecini, İmralı’ya gidişleri konuştu. Çözüm sürecine ilişkin AKP’den bekledikleri yasal düzenlemenin seçim öncesi mümkün görünmediğini belirten Demirtaş, bu konuda kendilerinin bir teklif hazırladıklarını söyledi. Başbakanın çözüm sürecini topluma karşı bir şantaj olarak kullandığını ifade eden Demirtaş, seçimlerde AKP’nin büyük oranda oy kaybedeceğini, BDP ve HDP’nin ise büyük bir başarı elde edeceğini söyledi.

Çözüm sürecinde neredeyiz?

Çözüm süreciyle ilgili umutsuz, karamsar bir durumda değiliz. Ancak şöyle sıkıntılı bir tablo var. Başbakan bütün Türkiye’deki demokrasi adına ilerleme süreçlerini hep kendine yonttu. Partisini ve kendisini güçlendirmek için kullandı. AB sürecini, PKK’nin ateşkes süreçlerini, Ergenekon, KCK operasyonlarını, Gezi direnişini, son olarak 17 Aralık operasyonunu...
17 Aralık operasyonu ile ilgili yaptığı hamleler, derin- paralel yapılarla, yolsuzluk- hırsızlıkla hesaplaşma adına yapılmış hamleler değil. Tam tersine bizzat kendini korumaya alan, antidemokratik, hukuk dışı tedbirlere yöneliyor. Bu, dolaylı olarak çözüm sürecinin ruhunu zedeliyor, zehirliyor. Görüşme trafiği açısından bariz bir sıkıntı olmasa da çözüm sürecinin geleceği açısından şu anda atılan adımlar bir tehlike oluşturuyor. Bu konuda AKP’yi uyarıyoruz: Attığınız adımlar demokrasiye değil sadece kendinize güç devşirme adımlarıdır. Bunlar çözüm sürecinin perspektifine de ruhuna da aykırıdır.

AKP’nin yeni paketinde sizin ‘yasal zemin isteğiniz’in yer alma ihtimali var mı?
Hayır. Bunu ilettik, “Bu paketin içinde de olabilir, ayrı bir paket içinde de” dedik. Ama çözüm ya da müzakere sürecinin yasasını Hükümet henüz gündemine almış değil. Biz seçime kadar bu konuda ısrarcıyız ama görünen o ki, seçimden önce bu tür adımlar atılmayacak.  

Belli merkezlerden ‘Çözüm sürecini yeniden formatlayacağız’ diye doğrudan ya da dolaylı mesajlar geliyor mu?
Yok. Bizim mesajımız herhangi bir yeni ilişki üzerine verilmiş mesaj değil. Daha çok şudur; Başbakan çözüm sürecini, barış kavramını topluma karşı bir şantaj veya bir baskı aracı olarak kullanmasın. Toplum da, ‘Bu adam giderse silahlar konuşur, dolayısıyla barışa sahip çıkma adına biz buna sahip çıkalım. Yolsuzluğu hırsızlığı da görmeyiverelim’ diye hissetmesin.Barış Başbakanın iki dudağı arasında değildir. Giderse ‘Kürtler illa silaha sarılır’ diye bir şey de yok. Biz sonuna kadar barış ve müzakere süreçlerinin arkasında olacağız. Kişiye bağlı barış arayışı da bir yere kadar. Kurumsal olması ve devlet aklının o süreci sürdürebilmesi, yönetebilmesi lazım.

Çözüm için gerekli olan bu teklifi siz verecek misiniz?
Elbette. Arkadaşlarımız taslağı hazırladılar. Müzakerenin yasal zemini dediğimiz bu yasa önerimiz  bugünlerde parlamentoya sunulacak.

İçinde neler olacak?
Barış müzakerelerinin ne demek olduğu, amacı, nasıl yürütüleceği, sadece PKK ile devlet arasında değil, bundan olası toplumsal barış arayışlarında nasıl müzakere mekanizmalarının olacağına dair bir kurumsal yapı öneriyoruz. Bu kanunla müzakereleri yürütecek bir yapı öneriyoruz.

O yapının adını koydunuz mu?

Mesela AB Bakanlığı AB ile müzakereleri yürütmekten sorumlu. Buna benzer, bakanlık düzeyinde olmasa bile bir kuruma ihtiyaç var. Bu tür müzakereleri yürütecek resmi bir kurum. Hükümete bağlı, siyasi bir niteliği de olacak. Bunun dışında, hakikatlerin araştırılması için komisyonların kurulması, silahsızlanma  meselesini ele alacak komisyonların kurulması gibi öneriler de var bu teklifte.

Sırrı Sakık ‘yolsuzluklar o kadar umurumuzda değil’ dedi, sizin umurunuzda mı?
Bizim çok umurumuzda. Sırrı Bey eğer ‘yanlış anlaşıldım’ diye düşünmüyorsa onu düzeltmesi lazım. Biz kendisine de ifade edeceğiz. Telefonla konuşmak istemedim. Kendisine şahsen de söyleyeceğim.

BDP bazı illerde CHP ile seçim işbirliğine gidiyor algısı var?
Yerellerde adaylarımız kamuoyu önünde bir araya gelip açık ittifaklar yapabilirler. Ama kapalı kapılar ardındaki ittifak ilkesizlik olur. Halen de bazı yerler için böyle açık ittifaklar ‘neden olmasın’ diyoruz. Ama açık, şeffaf, ilkeli olacak.

Hüda-Par’ın saldırıları...
Bize karşı tuhaf bir suçlama gayreti var. Bizim  hiçbir toplantımızda “Hüda-Par’a nasıl saldıralım, engelleyelim” gibi bir gündemimiz olmadı. Gittikleri yerlerde halk, esnaf tepki gösteriyor, adayının elini sıkmıyor, bunların da zoruna gidiyor. Saldırıyor esnafa.


‘BELEDİYE SAYIMIZI ARTIRACAĞIZ’

Grupta oy oranınızla ilgili çok iddialı konuştunuz?
Oy oranımızın ciddi artacağını ve kazandığımız belediye sayısını artıracağımızı düşünüyorum. Çalışmamız var. Biraz da onlara güvenerek konuşuyorum. AKP ciddi düşüş gösterecek öyle görünüyor. CHP, MHP seyrini korur. Bizim iyi bir artışımız görünüyor. Ama AKP’den kaybedilen oyların hepsini biz alamıyoruz. Boykot var, sandığa gitmek istemeyen insanların oranında da ciddi bir artış var. Son iki ay o kesime hitap eden oylarını artırır. Bizim dışımızda da o kesime hitap edecek kimse görünmüyor.


‘CHP BUGÜNÜN AKP’SİDİR İDDİASI’

HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sırrı Süreyya Önder’in “CHP bugünün AKP’sidir” sözlerini hatırlatılan Demirtaş şunları söyledi: “Sırrı Bey AKP’yi de Hükümeti de eleştiriyor ama CHP eleştirisi biraz daha göze batıyor. Ya da sivri oluyor, o yüzden öne çıkıyor. Sadece CHP’ye karşı aday olmuş gibi bir pozisyonu da yok. Sonuçta orada rakip olarak gördüğü iki aday var. Sarıgül ve Topbaş. CHP’nin de AKP’nin de tabanından oy almak istiyor HDP. O nedenle CHP’ye yönelmiş sol oyları, Alevi oyları HDP’nin hedef kitlesidir. HDP-CHP ittifak halinde değiller. İş birliği yapmıyorlar, iki ayrı partiler. HDP, BDP’nin tabanına yönelse garip gelebilir ama CHP’nin tabanına yönelmesi çok normal.”

Evrensel'i Takip Et