26 Ocak 2014 06:00

Porn in Christmas; Toplum kirli vicdanını bir kadının vücudunda temizledi!

Gülümseyin, intikam vaktiniz geldi…Maskelerinize ihtiyacınız yok artık, sizi seyreden kimse yok!

Porn in Christmas;  Toplum kirli vicdanını  bir kadının vücudunda temizledi!
Paylaş

Sahra ALKAN

Gülümseyin, intikam vaktiniz geldi…
Maskelerinize ihtiyacınız yok artık, sizi seyreden kimse yok!
Yalnızsınız, yapayalnız, sadece kurbanınız ve siz! Yıllardır büyüttüğünüz o güzel öfkeniz ve aklınızdan geçirdiğiniz bin bir fikirle yüz yüzesiniz.
Yapabilecek misiniz?
İstanbul Çıkmazı’nın ilk oyunu Porn İn Christmas’da herkes mağdur, herkes suçlu! İyi yâda kötü olmak kaderin bir işi değil aslında sadece bir tercih. Kirlenen ellerini temizlemenin yolunu kaybettiklerinin bedelini aramakta bulan dört adamın bir kadının bedeni üzerinde kurduğu hakimiyet gerçek bir hesaplaşma ile sona eriyor. “Budist için tapınak ne kadar önemliyse Amerika için porno o kadar önemlidir” derken kapitalizmin anavatanı  Amerika’nın kokuşmuş düzenine atıfta bulunuyor. Oyun boyunca medya, din, şiddet üzerine yapılan göndermeler ise oyunu farklı bir platforma taşımış. Benim olmayan mutluluk onlarında olamazdı diyerek kendi çaresizliğini kahraman bir Amerikan askeri olmakla çözeceğini sanan Henry karakterini canlandıran Salih Usta’nın oyunculuğu sahnede göz dolduruyor. Oyunun kadın karakteri Amerikalı erkeklerin mabedi ünlü porno yıldızı ”Jenna Roofman” ise bu hikayenin paravanı. Diğer karakterlerden tek farkı kadın olması. Herkes kadar kötü, herkes kadar iyi ama o bir “KADIN.”
İyilik ve kötülük kavramlarının üzerinde güzel oyunlar oynayan bir metne sahip olan oyunu Sinan Koşan yazmış. Oyunun yönetmeni Elif Küçükkoyuncu cesur bir anlatım, iddialı bir erkek dili ile farklı bir bakış açısı yaratmış. Salih Usta, Gökay Müftüoğlu, Kemal Burak Alper, Murat Barış Kavrukkoca, ise kendi çıkmazlarında kaybolmuş oyunun dört erkek karakterine başarılı ve iddialı oyunculuklarıyla mükemmel bir yorum katmış. Porn in Christmas’ı KAST SALON’da izleyebilirsiniz.


BUİKA

Duyguları içerek kulaklara fısıldayan aşkın tutkulu sesi Buika 1 Şubat’ta İstanbul’da
Flamenko ile cazı bir araya getirerek, Flamenko’yu farklı boyutlara taşıyan Buika; şarkılarını adeta yaşıyor, kelimelerle oynuyor ve duyguları içerek kulaklara fısıldıyor.
Buika:“Bir sanatçı sadece şarkı söyleyen ya da resim yapan biri değildir, hayatını sanata dönüştüren kişidir.” Mariza, Yasmin Levy, Elefteria Arvanitakis ve kendi albümlerinin prodüktörü Javier Limon’un albümü Mujeres de Agua’da muhteşem bir şarkıya imza atan Buika, 2011 senesinde de Seal ile kaydettiği “You Get Me” şarkısı ile tüm dünya listelerine de girmiş durumda. 2011’de Pedro Almodovar’ın sansasyonel filmi “La PielQueHabito” (İçinde Yaşadığım Deri) için küçük bir rol de alarak seslendirdiği şarkılarla da büyük ilgi gören yıldız, best of albüm çalışması ‘En Mi Piel” ile kariyerinin en güzel şarkılarını bir araya getirdikten sonra yepyeni albümü “La Noche Mas Larga” ile ünlü şarkılara yepyeni yorumlar getiriyor.
14. Latin Grammy Ödülleri’nde “Yılın En İyi Albümü” dalında aday gösterildikten sonra, 56. Grammy ödüllerinde de ‘La Noche Mas Larga’ albümü ile ‘En İyi Latin Caz Albümü” ödülüne aday olan aşkın tutkulu sesi Buika sevenlerine 1 Şubat’ta Cemal Reşit Rey’de unutulmaz bir müzik şöleni yaşatacak.


BAŞKA SİNEMA; ÇOCUK POZU

Berlin’den hem Altın Ayı’yla hem de Fiprecsi ödülüyle dönen Romanya sinemasının ilgi çekici filmlerinden Çocuk Pozu’ nu (Pozitia Copilului) daha önce İstanbul Film Festivali’nde izledik, şimdi ise Başka Sinema’da gösterimde.
Orta sınıf ahlakı ile ilgili tokat gibi bir yüzleşmeyi sağlıyor bu film. Film bir anne ile oğlunun ilişkisi çerçevesinde sistemin günümüz ilişkilerini ne hale getirdiğini özetliyor.
Bir tarafta trafik kazasında oğlunu kaybetmiş, “Biz onu sevgiyle büyüttük” diyen anne, diğer tarafta trafik kazasına sebebiyet veren oğlunun aldığı ödüller ve başarılarıyla övünen anne.  İçinde yaşadığımız bozuk düzen, hiç gelmeyen adalet üzerine buz gibi bir film bu hafta başka sinema salonlarında.


AYNUR DOĞAN İLK TANITIM KONSERİNİ VERİYOR

Aynur Doğan yeni albümü Hevra’nın ilk tanıtım konserini veriyor. Sesinde Anadolu’yu duyduğumuz sanatçı Aynur Doğan “Beraber” anlamına gelen “Hevra” albümünün ilk tanıtım konseri için 28 Ocak’ta İstanbul Jolly Joker’de. Aynur Doğan bu albümde, Buika, Yasmin Levy ve Mariza gibi usta sanatçıların prodüktörlüğünü de yapan besteci ve gitarist Javier Limón ile birlikte çalıştı. 5 Latin Grammy’siyle İspanya’nın en saygın sanatçılarından biri Javier Limón sahnede de Aynur Doğan’a eşlik edecek.“Hevra” albümünde, adeta doğu batı sentezi müzikseverleri karşılıyor. “Péş Nare”, “Tobedar im” ve “Diyarbekir” şarkılarının söz ve besteleri Aynur’a ait. Albümde daha öncekilerin aksine geleneksel entrümanların yerine ağırlıklı olarak Limón’un flamenco ezgilerini taşıyan gitar soundu kullanıldı. Kürtçe ve Flamenko müziğin ortak noktalarını yakalayarak muhteşem bir sentez yakalanan albümün kayıtları Madrid ve Boston’da gerçekleşti. İspanyol piyanist besteci Ariadna Castellanos ile canlı kaydedilen “Xerîw” şarkısının yanı sıra “Sîsîlé” şarkısı da usta müzisyen Cemil Qoçgirî’nin temburu ile canlı kaydedildi.


FİLM HAFIZASI -TEENAGE BLUES

Filmlerde hayat bulan, replikleri fil hafızasıyla hatırlayan ve hak ettiği değeri görmemiş bağımsız yapıtlara hayat vermeyi amaç edinmiş gönüllülerin oluşturduğu sosyal sinema platformu Fil’m Hafızası, 31 Ocak Cuma günü ergenlik ruhunu anlatan kısa filmlerle Salon’da.

ÖNCEKİ HABER

Bekir Kaya: AKP 180 trilyon borç devretti

SONRAKİ HABER

Hamlet ve diğerleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...