19 Aralık 2013 06:00

Güvenlik uygulamaları işkenceye dönüşmüş durumda

Türkiye’nin dört bir yanındaki onlarca cezaevini ziyaret edip, yüzlerce mahkumla, mahkum yakınları ile görüşen CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyesi, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cezaevlerinde yaşanan dramı anlattı.

Güvenlik uygulamaları işkenceye dönüşmüş durumda
Paylaş

Sultan ÖZER
Ankara


Türkiye’nin dört bir yanındaki onlarca cezaevini ziyaret edip, yüzlerce mahkumla, mahkum yakınları ile görüşen CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyesi, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cezaevlerinde yaşanan dramı anlattı.

İşte Veli Ağbaba’nın cezaevlerinde gördüğü, duyduğu, dinlediği insan hakları ihlalleri...

EN BÜYÜK SORUN KAPASİTE SORUNU

Cezaevlerinde ne tür sorunlar yaşanıyor?
Türkiye cezaevlerindeki en büyük sorunlardan biri kapasite sorunu. 8 kişilik hücrelerde 22 kişinin kaldığı koğuşlar var. 510 kişilik cezaevinde 1800 kişinin kaldığını biliyoruz. Mahpuslar, tuvalet önlerinde uyuyor, hatta yatak olmadığı için koğuşlarda nöbetleşe uyuyanlar var.  Diğer yandan cezaevlerinde slogan atmak, türkü söylemek, yüksek sesle konuşmak, milletvekillerine mektup yazmak, yeşil kazak giymek, kırmızı gömlek giymek lacivert renkte giyinmek yasak. Cezaevlerinde 1 Mayıs, 8 Mart kutlamak yasak. Sakal bırakmak yasak. 10 kitaptan fazla kitap bulundurmak, daktilo kullanmak yasak. Hapishanelerde bir diğer insanlık ayıbı ise “çıplak arama”. Bakan Ergin “Utandırmadan soyuyoruz” diyor ama mahpuslar “Bakan gelsin izlesin nasıl utanılıyormuş görsün” diyorlar.

ÇIPLAK ARAMA VAR DİYE AİLESİYLE GÖRÜŞMÜYOR

Çıplak arama hangi cezaevlerinde uygulanıyor. Bu insan haklarına aykırı değil mi?
Çıplak arama, insan haklarına aykırı ve onur kırıcı bir uygulama olarak tüm F tiplerinde mevcut. Diğer cezaevlerinde de uygulanıyor. Çıplak aramanın yapılış biçimi şöyle: Önce kıyafetin üst kısmı çıkartılıyor sonra üst giydirilip alt çıkartılıyor. Mahkuma 3 kez otur kalk, öksür deniyor. Yasal dayanağı var arama biçimini ceza infaz kurumlarının yönetimi ile Ceza ve güvenlik tedbirlerinin İnfazı hakkında Tüzüğün 46. maddesi nasıl yapılacağını açıklıyor. Direnen olursa zorla yapılır diyor. Özellikle kadın mahkumların çok ciddi tepkileri söz konusu. Kadınlar regl dönemlerinde arandıklarında, pedlerinin dahi çıkartıldığını ve arandığını söylüyorlar. Bu güvenlik uygulaması cezaevlerinde adeta işkenceye dönüşmüş durumda.

Görüşe gelen mahkum yakınlarından gelen ne tür şikayetler var?
Mahkumlar içeride ne kadar çile çekiyorsa, yakınları da dışarıda o kadar çile çekiyor. Görüşe gelebildiyse eğer mahkum yakını, onlara da çıplak arama dayatılıyor. Tacize  varan aramalar yapılıyor. Görüşe gelen 11 aylık bebeğin alt bezine dahi el koyuyorlar. Sincan Cezaevinde kızlarına ve eşlerine çıplak arama dayatıldığı için gelmelerini istemeyen bu nedenle 6 yıldır kızını göremeyen mahkum var.

YANDAŞ TELEVİZYONLAR SÜREKLİ AÇIK

Mahkumlara istedikleri mektup, kitap, dergi, gazete, televizyon vs. yayınların ulaşmasında sıkıntılar yaşanıyor mu?
Birçok kitap kurul engeline takılıyor, mahkumlara gönderilen dergiler yayınlar ulaşmıyor.  Temmuzda açıkladığımız “Tutuklu Gazeteciler Raporumuzu” cezaevlerine gönderdik.  Raporun yanına iliştirdiğimiz basın açıklamamız, tutuklu gazetecilere verilmedi. Çok ciddi bir şekilde sansür uygulanıyor. Hayat TV, Yol TV, Cem TV, Halk TV, Ulusal Kanal izletilmiyor. Dini ağırlıklı yayınlar yapan, yandaş TV’ler ise sürekli açık.

KENDİNE BAKAMIYOR, TOPLUM İÇİN TEHLİKELİ!

Hasta mahkumlar açısından da cezaevleri adeta kanayan yara. Bu açıdan ne tür gözlemleriniz var. Kendi kendine bakamayan, ikinci bir kişinin bakımına ihtiyacı olan kaç mahkum var?
Zaten sağlıklı mahpuslar için zor olan cezaevi koşulları hasta mahpusların hayatını adeta cehenneme çeviriyor. Hasta tutsakların serbest bırakılması için çağrı yaptık ama çok yavaş ilerliyor salıverilme süreçleri. Şu an bilebildiğimiz kadarıyla hemen salıverilmesi gereken 163 ağır hasta var cezaevlerinde. Bunun dışında hasta sayısı 550’lerde.
Kendi kendine bakamayan hasta tutsaklar, cezaevi bahçesine dahi çıkamıyor. Adli Tıp, ‘Cezaevinde yaşayamaz’ diyor, savcı ‘Toplum için tehlikeli’ dediği için bırakılmıyor. Kendi kendine bakamayan biri toplum için nasıl tehlikeli oluyor anlamak mümkün değil.

ÖNCEKİ HABER

Asgari ücret gerçeği: Çocuğuma verecek simit param yok

SONRAKİ HABER

Biz bunları Sulukule\'den, Maslak\'tan tanıyoruz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...