Ekrem İmamoğlu'nun 'Akın Gürlek' davası ertelendi: 'Yargılanmıyoruz, cezalandırılıyoruz'
Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle açılan davanın ikinci duruşması Silivri'de görüldü. Dava 16 Temmuz'a ertelendi.

Fotoğraf: CHP
İLGİLİ BAŞLIKLAR

İmamoğlu'nun 'Akın Gürlek' davası ertelendi: "İstanbul’da 3 kere seçim kazandığım için buradayım"

Ekrem İmamoğlu'nun 'Akın Gürlek' savunmasının tam metni

Afyon’a sevk edilen İpek Elif Atayman'dan Bakan Tunç'a çağrı: Bu şiddete ve işkenceye son verin
Tutuklanarak görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle açılan davanın ikinci duruşması Silivri'de görüldü. Saat 10.00'da başlayan duruşmayı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de izledi. Bir önceki duruşma küçük salonda görülürken ikinci duruşma, yoğun katılım nedeniyle yerleşkedeki en büyük salona alındı.
İmamoğlu savunmasında, "İstanbul’u bu zihniyete karşı tam üç kez kazandığım için bu zindandayım. 16 milyon kişiye ayırmadan, insanlığa hizmete kutsal bir çerçeveden bakan, herkesin derdine ortak olan halkçı bir belediyecilik yaptığımız için buradayım. Ön seçimde dünya tarihinde ilk kez 15,5 milyon kişinin oyunu alarak cumhurbaşkanı adayı olduğum için buradayım" dedi. Savunmasında birçok kez "Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz" ifadesini kullanan İmamoğlu, bunun nasıl yapıldığını örnekleriyle anlattı.
İmamoğlu’nun savunmasının ardından avukatları, savcılığın esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma için ek süre talep etti. 10 gün süre veren mahkeme heyeti, duruşmayı 16 Temmuz saat 10.00’a erteledi.
İmamoğlu salona alkışlarla girdi
Duruşmayı, Özgür Özel'in yanı sıra İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu ve çocukları, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP’li İstanbul İlçe Belediye Başkanları da izliyor.
Marmara Cezaevi Kampüsü’nün yanında bulunan duruşma salonunda Ekrem İmamoğlu izleyiciler ve milletvekilleri tarafından alkışlanarak ayakta karşılandı. Duruşmayı takip edenler İmamoğlu'na “Türkiye seninle gurur duyuyor”, “Her şey çok güzel olacak” ve “Cumhurbaşkanım hoş geldin” diye seslendi.
Mütalaada 7 yıl 4 aya kadar hapsi cezası istendi
Mahkeme başkanı, cumhuriyet savcılığınca hazırlanan esas hakkındaki mütalaanın dosyaya sunulduğunu belirtti. Mütalaada, İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Ayrıca siyasi yasak talep edildi.
Ferdi Zeyrek'i andı: "Yanında olamadık"
Ardından İmamoğlu savunmasına başladı. İmamoğlu, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'i andı: "10 gün önce dünya hayatının fani olduğunu derinden hissettik. Bu dünyadan göçerken insanlarda güzel duygular bırakmayı başaran en özel insanlardan birini, Ferdi Zeyrek kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık. Yanında olamadık. Dua ettim, mekanı cennet olsun. Halkın, insanları kategorize etmeyen bir yöneticiye duyduğu üzüntünün yansımasıdır insanların sel gibi sokaklara akarak bir insanı uğurlaması."
"Silivri’de değil Çağlayan’da olmam gerekirdi"
"Silivri’de yargılanmak benim kabul etmediğim bir durumdur" diyen İmamoğlu, "Bugün Silivri’de değil Çağlayan’da olmam gerekirdi. Yüce Türk yargısı için asla burada olmayı kabul etmiyorum ve içime sindiremiyorum" ifadelerini kullandı.
"Koltuk sevdası içerisinde olan yöneticilerin sonucu savaştır"
Ülke ve coğrafya açısından çok kritik günlerden geçildiğini kaydeden İmamoğlu, "Şu anda bir yargılamanın içerisindeyiz ancak ülkenin daha önemli meseleler içerisinde olduğunu da not düşmeliyiz. Yargının ve adaletin, ülkemizin zor bir döneminde adalet duygusunu yükseltmesinin daha önemli olduğunu düşünüyorum. İsrail’in Gazze’ye yaptıkları çok acı. Müdahalede bulunulmayan İsrail’i, ülke olarak kınama dışında bir pozisyon alınmamasının üzüntüsü içerisindeyiz. Ülkelerde demokratik yönetimler ortadan kalktığında, koltuk sevdası içerisinde olan yöneticilerin sonucu savaştır" diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı adayı olduğum için buradayım"
İmamoğlu, "Tarihte görülmemiş bir şekilde 90 gündür tutuklu bulunduğun Silivri zindanından geliyorum. Uluslararası itibar kaybı yaşadığımız dava nedeniyle burada tutuluyorum. İstanbul’u bu zihniyete karşı tam üç kez kazandığım için bu zindandayım. 16 milyon kişiye, ayırmadan, insanlığa hizmete kutsal bir çerçeveden bakan, herkesin derdine ortak olan halkçı bir belediyecilik yaptığımız için buradayım. İstanbul’un muhafızı olduğumuz için buradayım. Ön seçimde dünya tarihinde ilk kez 15,5 milyon kişinin oyunu alarak cumhurbaşkanı adayı olduğum için buradayım" dedi.
"Bizim yargılandığımız falan yok"
İmamoğlu, ailelerden habersiz sürgün edilen tutukluları ve yaşananları hatırlattı: "Yüzlerce kilometre uzağa gönderilen bir zulmün içerisinde adeta cezalandırılıyoruz. Geçmişi suç dolu insanların iftiralarıyla cezalandırılıyoruz. Sahur vaktinde yüzlerce polis ev basıyor bir ağızdan çıkan emir ile. Çağırdığınızda gelecek insanların evlerine baskın yapıldı. Aynı senaryo defalarca uygulandı. Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz."
"İpek Elif Atayman yerde yatırılıyor, bu nasıl yapılır bir kadına!"
5 Haziran'da ailesinden ve avukatlarından habersiz Silivri’den Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne gönderilen eski Medya AŞ Genel Müdürü İpek Elif Atayman'ın maruz kaldığı kötü muameleye dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:
"Ranza yok, yerde yatırılıyor. Yüce Türk yargısı buna nasıl boyun eğebilir! Bu nasıl yapılır bir kadına!"
"Bu mu hukuk devleti, bu mu adalet!"
19 Mart'ta başlayan protestolarda tutuklanan gençleri de hatırlatan İmamoğlu, "Gençler protesto haklarını kullanıyor diye aylarca cezaevinde tutuldu. Yazık değil mi, 90 gün burada tutuldular. Adalet kimi koruyacak, kime sahip çıkacak? Adalet mülkün temelidir ancak onun sahibi de bu millettir. Gasbedilmiş belediyenin başkanının yerine mecliste seçilen birinin sevinç naraları atmasını görüyoruz. Bu mu hukuk devleti, bu mu adalet! Bu ülke, kendisine bunları yaşatan insanlara hukuk karşısında hesabını da günü gelince sorar" dedi.
"Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır"
"Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" sözün için "Bu bize uygun değil" diyen İmamoğlu, "Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır, sözü bize daha uyuyor. Burada şeytan ve yılandan neyi kast ettiğimi çok iyi biliyorsunuz. Bugün burada iktidarın hoşuna gitmeyen her muhalif duruş ve on milyonlarca kişinin iradesi yargılanmaktadır" diye konuştu.
'Aziz İhsan Aktaş' eleştirisi: "Bunun adı hukuk devleti olmaz"
"İtirafçı" olarak verdiği ifade İBB'ye yönelik 5'inci dalga operasyona dayanak yapılan Aziz İhsan Aktaş'a dair de konuşan İmamoğlu, şunları kaydetti:
"Yargı bağımsızdır demekle yargı bağımsız olmuyor. Bunun için irade gerekir, doğru uygulama gerekir. Aksi durumda 100 kurum ile iş yapana 'çete' ve 'çetenin başı' dersiniz. 95’i kendi partisinden, oraları hiç görme, 5 tanesi CHP’li diye onları içeri al. Bunun adı hukukun üstünlüğü veya hukuk devleti olmaz."
"24 dosyada aynı bilirkişi"
İmamoğlu, hakkındaki dosyalarda aynı bilirkişinin görev almasını da eleştirdi: "Ekrem İmamoğlu ile alakalı 24 dosyaya aynı bilirkişinin koyulması ve bu kişi İmamoğlu hakkında hep aleyhte rapor veriyor. Şikayet ediyoruz, hiçbir geri dönüş yok. Ama bizim hakkımızda soruşturma başlatılıyor. Ekrem İmamoğlu yargılanmıyor, direkt cezalandırılıyor."
"31 yıllık diplomam ısrarla iptal edildi"
Diplomasının iptal edilmesi sürecine de değinen İmamoğlu, "Benim 31 yıllık diplomam iptal ediliyor. Nasıl iptal ediliyor? Israrla. Bir savcılığın sorumluluğu dışında olmasına rağmen üniversiteye defalarca yazı yazması, 'Acilen' demesi ve parantez içerisinde Yüksek Seçim Kurulunun gösterilmesi. Ne hikmetse yalnızca cumhurbaşkanlığı adaylığında kullanılabiliyor diploma. Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz" dedi.
"'Ahmak' davasında neden hakim değişti?"
Ekrem İmamoğlu, hakkında siyasi yasak talep edilen "Ahmak" davasında yaşananları da anımsattı: "Hadi anlatın bakalım, neden hakim değişti? 2,5 yıldır neden istinafta bekletiliyor?"
Yenilenen İstanbul seçimlerine de değinen İmamoğlu, "Seçim iptalinde koca İstanbul halkını, iradesini nasıl suçladınız? Sandıklar, görevliler suçlu değil ama seçim iptal. O hâlde soruyorum: Kim çaldı" diye sordu.
Büyükçekmece davasında da bin gün ve dört duruşma geçtiğini ancak halen savcı ve mütalaa bulunmadığını belirten İmamoğlu "Bu nasıl bir kötülük" dedi.
"Bu ülkenin kalbinden beni silemezsiniz"
Fotoğraflarının ve sesinin toplatılıp yasaklandığını da belirten İmaoğlu, "Fotoğraflarım yasaklanıyor. Ne kadar çabalasanız da bu ülkenin kalbinden beni silemezsiniz" dedi. İmamoğlu'nun bu sözleri salondakiler tarafından dakikalarca alkışlandı.
"Bu ülkeyi uçurumun kenarına getirmekten vazgeçin"
Siyasi iktidara seslenen İmamoğlu, şunları dile getirdi:
"Buradan sesleniyorum; vazgeçin! Düşman hukuku uygulamalarından, bu ülkeyi uçurumun kenarına getirmekten vazgeçin. Çağırın gelelim, ifade verirler, biz de her vatandaşın beklediği gibi saygı bekleriz. Ülkemizin her tarafı ateş topu. Türkiye siyasi ve iktisadi risklerle boğuşuyor. Paramız pul oldu. Sesimiz çıkamıyor. Kurtuluş bu mu? Kurtuluş, biriyle fotoğraf vermekle olmaz.
Millet büyüktür; bu cennet vatanın, bu toprakların, bu bayrağın tek sahibi millettir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ben burada yargılanmıyorum. Ben ne yazık ki direkt cezalandırılıyorum. Mağdur bir şekilde yakın çalışma arkadaşlarıma yapılan zalimlikler üzerinden sonsuz bir kararlılıkla hukukun önünde hesap vermeye gayret ediyorum."
Ek süre talep edildi, dava ertelendi
İmamoğlu’nun savunmasını tamamlamasının ardından, avukatlarından Tora Pekin, savcılığın esas hakkında verilen mütalaasına karşı savunma için ek süre talep etti. Mahkeme başkanı, duruşmaya 5 dakika ara verdi. Ardından İmamoğlu’nun avukatlarına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmaları için 10 gün süre veren mahkeme heyeti, duruşmayı 16 Temmuz saat 10.00’a erteledi.
Ne olmuştu?
İmamoğlu hakkında, Gürlek'e yönelik "Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın" sözleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “tehdit” suçlamalarıyla 7 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak istemiyle dava açılmıştı.
Davanın 11 Nisan'da görülen ilk duruşmasında İmamoğlu savunma yapmış ve "İstanbul’da 3 kere seçim kazandığım için buradayım" demişti.
Mahkeme heyeti, Gürlek tarafının "tehdit" ve "hakaret" suçundan katılma talebinin kabulüne, "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçundan katılma talebinin ise reddine karar vermişti. Heyet, sanık avukatlarının duruşmaların Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde yapılması talebini ise kabul etmemişti. Dava dosyası mütalaasını hazırlaması için duruşma savcısına gönderilmişti.
(Politika Servisi)İLGİLİ BAŞLIKLAR

İmamoğlu'nun 'Akın Gürlek' davası ertelendi: "İstanbul’da 3 kere seçim kazandığım için buradayım"

Ekrem İmamoğlu'nun 'Akın Gürlek' savunmasının tam metni

Evrensel'i Takip Et