Çoruh Elektrik Dağıtım Şirketi'nde işten çıkarmalara protesto: "Bugün 20 yıllık emeğimiz bir kalemde silindi"
Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş. işten atılan işçiler şirketin il müdürlüğü binası önünde eylem yaptı. İşçiler sendikal mücadele verdikleri için işten atıldıklarını belirtti.

Fotoğraf: ANKA
Rize – Sendikal mücadelede bulundukları gerekçesiyle Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş'de işten çıkartıldıklarını belirten işçiler, şirketin il müdürlüğü binası önünde işten atılmaları protesto etti. İşten çıkartılan bir işçi, “Bugün 20 yıllık emeğimiz bir kalemde silindi" diye konuştu.
Trabzon, Rize, Giresun, Artvin ve Gümüşhane illerinde elektrik dağıtımını yapan Kazancı Holding’e bağlı Çoruh Elektrik Dağıtım A.Ş. (Çoruh EDAŞ), 41 işçinin işine son verdi. İşçiler, şirketin Rize İl Müdürlüğü'nde bir araya gelerek işten çıkarmaları protesto etti. CHP Pazar İlçe Örgütü, İHD Rize Temsilciliği ve işten çıkarılan işçilerin aileleri işçilere destek verdi.
"Bu, işçinin iradesine karşı planlı bir saldırıdır"
Enerji Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Kurtuluş şunları söyledi: "Bugün burada yalnızca bir sendikanın sesi olmak için değil; emeği gasbedilen, onuru çiğnenen, emeğiyle oynanan yüzlerce işçi kardeşimizin sesi olmak için bir araya geldik. Enerji sektöründe, 14 no'lu iş kolunda çalışan binlerce işçi olarak, 2024 Nisan ayında Çoruh, Uludağ ve Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. olmak üzere 21 dağıtım şirketinde görev yapan emekçilerle birlikte bağımsız bir sendika kurduk; Enerji Çalışanları Sendikası. Amacımız basitti; emeğin onurunu korumak, işçinin gerçek temsilcisi olmak, tabela sendikalarının yerine işçiden yana bir yapı kurmaktı. Peki sonra ne oldu? Tam 3 gün sonra 23 Temmuz 2025'te sendikamızın en aktif üyeleri ve temsilcileri, 40’tan fazla işçi kardeşimiz Çoruh Elektrik Dağıtım Şirketi’nde, Rize, Trabzon, Giresun illerinde Kod 46 ile işten çıkarıldı. Bu asla bir tesadüf değildir. Bu, işçinin iradesine karşı planlı bir saldırıdır” dedi.
"Yüzlerce işçi, düşük maaşlara karşı tepki gösterdi"
2025 Şubat ayında yüzlerce işçinin, düşük maaşlara karşı demokratik bir şekilde tepki gösterdiğini, 6 ay boyunca bu eylem hakkında hiçbir tutanak tutulmadığını fakat sonra bir anda geçmişe dönük tutanaklar tutulduğunu belirten Kurtuluş; “3 gün içinde savunmalar istendi. Savunmalar değerlendirilmeden disiplin süreci başlatıldı ve tam 41 arkadaşımız hukuksuz bir şekilde işinden atıldı. Bu insanlar sadece kendi ekmekleri için değil, hepimizin elektriği, güvenliği için çalışan emekçilerdir. Zaten az sayıda personelle yürütülen bu ağır işlerde, kalan arkadaşlarımızın omzuna daha da fazla yük bindi. Bu durum sadece işçiyi yormaz, dikkatsizlikten doğan kazaları artırır, cana mal olur. Elektrik direğinde çalışan bir ustanın bir anlık dalgınlığı, trafoda görev yapan bir çalışanın dikkatsizliği ölümle sonuçlanabilir. Bugün yapılan bu işten çıkarmalar, yarın telafisi olmayan kazalara sebebiyet verebilir. İşten çıkartılan arkadaşlarımız, SGK çıkışlarında hırsızlık, ahlaksızlık gibi yüz kızartıcı fiilleri ima eden Kod 46 ile ifşa edildi” dedi.
"Bu vatanın evlatları bugün ekmeğinden ediliyor, Kod 46 ile fişleniyor"
İşçilere “eğer bizim seçtiğimiz arabulucuya gidip, önümüze koyduğumuz tutanağı imzalamazsanız, tazminat yok, işsizlik maaşı yok” denildiğini aktaran Kurutluş; “ Şirketin seçtiği arabulucuların ofislerinde, önceden hazırlanmış onlarca sayfalık tutanaklar çalışanların önüne koyuldu. Belgeleri okuma süresi bile verilmedi. İtiraz edenler tehdit edildi. İmza atmayanlara 'kodu sabitleriz' denildi. Tüm bu süreç sadece bir yasal sürecin değil, organize bir baskının, hukukun baskı mekanizmasına dönüştüğü bir kumpasın resmidir. Buradan Karadeniz’in önde gelen isimlerine, siyasetçilerine, sanatçılarına, sivil toplum kuruluşlarına ve kıymetli halkımıza sesleniyoruz: Sizin çocuklarınız, sizin kardeşleriniz, bu vatanın evlatları bugün ekmeğinden ediliyor, Kod 46 ile fişleniyor. Hukuki aldatmacalarla susturulmak isteniyor. Hakkını arayan değil, susan, boyun eğen makbul sayılıyor. Sizlere soruyorum; ne zaman konuşacaksınız? Daha kaç evladınız işinden olacak da ses yükselecek? Bu adaletsizliğe göz yummak, ortak olmaktır."
"15 yıldan beri ekmek mücadelesi veriyorum"
Sendikal örgütlenme çalışmalarına katıldığı için işten atıldığını belirten 15 yıllık işçi Hulusi Bıyıklı, "Geçen sene nisan ayında kurmuş olduğumuz sendikadan dolayı, sendikal faaliyetler yürütmekten dolayı işten atıldım. İş akdim feshedildi. Gerekçe ise 'sendikal faaliyetler yürütmek, verilen işleri yapmamak'. Ama bu iddiaları reddettim. Orada da reddettim, yine reddediyorum. Biz bize verilen bütün işlere sahip çıktık. İşlerimizin başındaydık. Sadece bir hak mücadelesi veriyoruz, ekmek mücadelesi veriyoruz. 22 bin lira gibi dayatılan bir ücreti kabul etmediğimiz için bugün iş akdimiz feshedildi" dedi
"Benim 2 çocuğum var eşim de çalışmıyor"
Eşinin çalışmadığını, 2 çocuğuna bakmak zorunda olduğunu belirten Şerif Haberal, "Yaklaşık 12-13 yıldır bu kuruma hizmet ettim. Şubat ayında yaptığımız sendikal hareketlerden dolayı işten çıkartıldık. SGK’dan mesaj geliyor 'işten çıkartıldınız' diye. Şunu söylemek istiyorum, benim iki çocuğum var. Eşim çalışmıyor. Sadece ben çalışıyordum. Kalifiye elemanları çıkartıp, yerine üç beş günlük elemanları alıp bu kadar arızalara nasıl müdahale edeceklerini düşünemiyorum. Bizim işimiz tehlikeli. Oradaki moral bozukluğu, motivasyon eksikliği can kaybına sebebiyet verebilir" ifadelerini kullandı.
"Ben düğün arifesinde, kına günümde işten çıkarıldım"
Niyazi Agunacı, "Bakım onarım biriminde çalışıyordum. 3- 4 ay önce yazılı olarak müdürüme istifa etmek istediğimi bildirdim. Bana, 'seninle çalışmak istiyoruz' dedi. O zamanlar bana ihtiyaç vardı. Performansım iyiydi. Ama sonra ne olduysa, biz işten atıldık. Bize farklı maddelerden çıkış verdiler. Kod 46 üzerinden çıkış verildi. Problem yok, olabilir. Ama şöyle bir sıkıntı var; bize imza baskısı yapıldı. 'İmza atmazsanız hayatınız boyunca bu leke sizin alnınızda kalacak'. Biz burada çikolata dizmiyoruz. Elektrik işçisiyiz. Emeğimiz büyük. Ben düğün arifesinde, kına günümde işten çıkarıldım" dedi.
"Bugün 20 yıllık emeğimiz bir kalemde silindi"
Kurumda 20 yıllık emeği olduğunu belirten Muhammed Özatpaşa, "20 yıldır bu kurumda çalışıyorum. 2012’den sonra Aksa bünyesine geçtik. 20 yıllık emeğim var. O gün işten çıkışım tebliğ edilirken, müdürlerime sordum; 'hangi sıkıntıdan dolayı çıkarılıyorum' diye. Cevap veremediler. Mahcup olduklarını söylediler. Ama bu mahcubiyetle, benim ekmeğimle oynamanın anlamı yok. Bugün 20 yıllık emeğimiz bir kalemde silindi. İşini layıkıyla yapan bizler, şimdi Kod 46 ile işten çıkarıldık. İmza atarsak çıkış kodunun değişeceği söylendi. Atmazsak 'uğraşacaksın, çekeceksin' denildi. İki çocuğum var, ben bunları beslemeye çalışıyorum. Tehditlerle imzaya zorlandık. Mağduriyetimiz büyük, hakkımızı da kim yiyorsa yukarıda Allah var, Allaha havale ediyoruz" diye konuştu.
"Asıl hırsız, emekçinin hakkını yiyendir"
Enerji Çalınanları Sendikası Doğu Karadeniz Şube Başkanı Uğur Ertürk, "Normalde Kod 46 ile işten çıkartılan, hırsızlıkla suçlanan arkadaşlarımız aslında hırsız değil. Asıl hırsız, arkamızda duran şirket. Emekçinin hakkını yiyen asıl hırsızlar onlardır. Bu kadar adamın evine, barkına, çoluğuna çocuğuna götüreceği rızkını sendikal faaliyetlerinden dolayı ellerinden alıyorlar ama açıkça şunu diyemiyorlar; sizi sendikal faaliyetlerden dolayı işten çıkartıyoruz. 10 yılını, 15 yılını bu işe vermiş insanların bu şekilde rezil edilmesine hiç gerek yok. Bu kadar emeği geçen insanların bu şekilde aşağılanması kabul edilemez" dedi.
(ANKA)
Evrensel'i Takip Et