1 Mayıs 2025 13:15

Murat Abbas'ın arkadaşları: "İçeri gireni tanıyordum, çıkanı ise hiç tanımıyorum!"

Etkin pişmanlıktan yararlanıp tahliye edilmesinin ardından tepki gören Murat Abbas'ın arkadaşları konuştu: "İçeri gireni tanıyordum, çıkanı ise hiç tanımıyorum!"

Murat Abbas'ın arkadaşları: "İçeri gireni tanıyordum, çıkanı ise hiç tanımıyorum!"

Ekran görüntüsü Allianz Motto Müzik'in Youtube videosundan alınmıştır

Müzisyen ve gazeteci Melis Danişmend, etkin pişmanlıktan yararlanıp ev hapsiyle tahliye edilmesinin ardından tepki gören İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ Genel Müdürü Murat Abbas’ın arkadaşları Görgün Taner, Yekta Kopan ve Kanat Atkaya ile konuştu.  Danişmend, “Üç isim de olanlar karşısında hayal kırıklığı, üzüntü ve öfkenin iç içe geçtiği bir ruh halindeydi. Kanat, bazılarının ‘off the record’ kalmasını rica ettiği, bazılarını ise yazabileceğim şeyler anlattı. Abbas cezaevinden çıktıktan sonra evine gidip bir an önce açıklama yapması gerektiğini vurgulamışlardı. Görüşme sırasında bir noktada ortam iyice gerilmiş, tansiyon yükselmişti. Sonrasında da bir daha bir araya gelinmemişti. ‘İçeri gireni tanıyordum / tanıdığımı sanıyordum, çıkanı ise hiç tanımıyorum. Yazık’ diyordu Kanat” diye yazdı.

İBB'ye yönelik soruşturmanın ilk dalgasında gözaltına alınıp etkin pişmanlıktan yararlanarak tahliye edilen Kültür AŞ Genel Müdürü Murat Abbas, 17 Nisan 2025’te verdiği ifadede, yapılan işlerin birçoğundan haberinin olmadığını, kendisinin sadece imza attığını ancak o aşamaya kadar yapılan işlemlerle hiçbir alakasının olmadığını söyledi. Dijital Deneyim Merkezi Müzesi isimli proje için “Benim hiç aklıma yatmadı” diyen Abbas, “Benim hiçbir şekilde adı geçen diğer şüphelilerle suça ilişkin eylem ve fikir birliğim olmamıştır” dedi.

Danişmend, Abbas'ın serbest bırakılma ve ifade sürecini işlediği yazısında, Abbas'a dolaylı yoldan ulaştığını ve açıklama yapamayacağı yanıtını aldığını bildirdi. Abbas'ın arkadaşları Görgün Taner, Yekta Kopan ve Kanat Atkaya ile görüşen Danişmend, "Kültür-sanat sektöründe büyük çalkantı yaratan Murat Abbas olayını muhabirlik yıllarıma dönerek ele almak istedim. Çünkü olayın üzerinden haftalar geçmesine rağmen hiçbir yerde bilgi aktaran, görüşlerle beslenen tarafsız bir habere rastlamadım. Bunun yapılmamış olmasına şaşırıyorum ama demek ki bana kısmetmiş" notuyla Instagram hesabından yazısını paylaştı.

"Hassas bir soruşturma süreci var, açıklama yapamam"

"İlk olarak Murat Abbas'a hem direkt hem de dolaylı yoldan ulaşmaya çalıştım. Telefonundan ulaşamasam da kısa bir süre içinde dolaylı yolla kendisinden yanıt alabildim: ‘Şu an devam eden hassas bir soruşturma sürecinde olduğumuz için bir açıklama yapabilme imkânım yok’ diyordu Abbas. Bu tahmin ettiğim bir yanıttı" diyen Danişmend ardından Abbas'ın arkadaşları Görgün Taner, Yekta Kopan ve Kanat Atkaya ile görüştü.

!Hayal kırıklığı, üzüntü, öfke...'

Danişmend yazısının devamında şunları aktardı:

"Üçüne yazdığımda beni en çok şaşırtan şeylerden biri, şimdiye kadar gazeteci ya da kültür-sanat gazetecisi kimliğiyle kimsenin onları aramamış olmasıydı. ‘İlk kez sen ne olduğunu bize soruyorsun’ dediler.

Hayal kırıklığı, üzüntü, öfke...

Üç isim de olanlar karşısında hayal kırıklığı, üzüntü ve öfkenin iç içe geçtiği bir ruh halindeydi. Kanat, bazılarının ‘off the record’ kalmasını rica ettiği, bazılarını ise yazabileceğim şeyler anlattı. Öncelikle bu süreçte ilk açıklamayı konunun muhatabının yani Abbas'ın yapması gerektiğini, o bir şey söylemeden kendisinin/kendilerinin fikir beyan etmesinin doğru olmayacağını düşünmüştü. Abbas cezaevinden çıktıktan sonra evine gidip bir an önce açıklama yapması gerektiğini vurgulamışlardı. Görüşme sırasında bir noktada ortam iyice gerilmiş, tansiyon yükselmişti. Sonrasında da bir daha bir araya gelinmemişti. ‘İçeri gireni tanıyordum / tanıdığımı sanıyordum, çıkanı ise hiç tanımıyorum. Yazık’ diyordu Kanat.

Görgün Taner, ‘Bir arkadaşımız içeri girdi, suçsuz olduğuna inandığımız için sosyal medyada düzenlenen kampanyaya katıldık. Çıktığında da açıklama yapması gerektiğini söyledik ama ertesi sabah gazetede ifadesini okuyunca çok üzüldük. Bir daha da görüşmedik’ diyordu. Sonrasında gelen tepkilerle ilgili ne düşündüğünü sorduğumda ise, ‘Bu dönem böyle bir dönem, herkes içini dökmek istiyor’ diyordu ama şaşkın olduğu da hissediliyordu.

Yekta Kopan ise kısa sürede yas sürecinin bütün evrelerini yaşadıklarını anlatıyordu. ‘Sadece biz değil, destek veren, bize güvenip arka çıkan herkes yaşadı bu yas sürecini. Kanat'ın dediği gibi, bir açıklama beklediğimizi, herkesin beklediğini, bütün destek verenlerin buna hakkı olduğunu söyledik. Açıkçası ben kişisel olarak da bir açıklama, iç dökme, 'anlatma' süreci bekledim. Kimseyi sınanmadığım yerden yargılamam, ama bu dürüstlüğü bekledim. Gerisi malum. Yıllar yıllar önce yazdığım bir yazıdan bir cümleye geldi konu: Bir zamanlar arkadaş olduklarınızın, 'şimdiki zamanına' ortak olmak zorunda değilsiniz. Yazık, çok yazık.’

Denetmen olarak başladığı kariyerini önce DJ'lik sonra Dinamo FM, Pozitif ve Zorlu PSM gibi kurumlarda yöneticilik yaparak devam ettiren, sektörün gidişatında kilit rol oynayan Murat Abbas, yani sektörde bilinen adıyla Mabbas'ın hikayesi uzun süre konuşulacak. İnsanları ne ölçüde tanıdığımız, onların ceza ya da baskı altında nasıl davrandığı, Türkiye'de kültür-sanat sektörünün dengeleri, ilişkilerin yapısı, 'yanındayız' ile 'linç' arasındaki mesafenin nasıl kısacık olabileceğine kadar pek çok başlığı barındırıyor bu olay. Hayatındaki en önemli şeyleri müzik, plaklar, dergiler, kitaplar, konserler ve kedisi olarak sıralayan Mabbas bugünleri öngörebilir miydi bilmiyorum ama kariyerinde bir sıçrama olarak gördüğünü tahmin ettiğim görevinin siyasetle göbekten bağlı olması yaşananları bugünkü ülke şartlarında ‘tahmin edilebilir’ hale getiriyor. Sonrasını ise zaten kişinin ya da kişilerin nasıl yol alacağına dair seçimleri belirliyor.” (Kültür Servisi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ekmek, barış, adalet ve özgürlük için…
İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs

Ekmek, barış, adalet ve özgürlük için…

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ı, iktidarın çok katmanlı saldırıları, derinleşen yoksulluk, baskı ve küresel ölçekte bir savaş tehdidiyle karşılıyor. İşçinin olduğu her yerde alanlara çıkacak olan emekçiler, insanca yaşanacak ücret, barajsız-yasaksız sendika hakkı, siyasi baskıların ve yasakların son bulması ve barış taleplerini haykıracak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mayıs 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et