TMMOB Denizli İKK: Gezi onurumuzdur, meslektaşlarımız kent hakkını savundu!

TMMOB, Gezi tutsakları için başlattığı adalet nöbetini sürdürüyor. Nöbetin 1008’inci gününde Mimarlar Odası Denizli Şubesi’nde yapılan basın toplantısında Gezi tutsaklarının serbest bırakılması istendi. Açıklamaya KESK, Büyük Menderes İnisiyatifi, Tüm Emeklilerin Sendikası ve siyasi parti temsilcileri de katıldı. Açıklamayı TMMOB Denizli İKK Sekreteri Mimar Mehmet Öztürk okudu.

“TMMOB’UN AMACI KAMU YARARINI KORUMAK”

Aralarında Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay’ın da bulunduğu Gezi tutsakları 1008 gündür cezaevinde tutuluyor. İktidarın hukuk ve adalet anlayışının çarpıklığına dikkat çeken Öztürk, “Bizler çok iyi biliyoruz ki arkadaşlarımız bir suç işledikleri için değil, siyasi iktidarın hesaplaşmaktan, yüzleşmekten korktuğu gerçeklerden kaçmanın bir aracı olarak tutsak edilmiştir. Arkadaşlarımız mesleklerini halkın faydasını gözeterek yerine getirdikleri için tutsak edilmiştir. Mesleki bilgisini halktan yanan kullanan kamucu mühendis, mimar, şehir plancılarının mücadelesi; TMMOB ve bağlı odalarının onurlu mücadele geleneğinden gelmektedir” dedi.

“Gezi onurumuzdur, meslektaşlarımız kent hakkını savundu”

Gezi tutsakları için başlattığı adalet nöbetini 1008’inci gününde sürdüren TMMOB Denizli İKK, Gezi tutsaklarının serbest bırakılması istendi

https://t.co/dBmJYHpQhl pic.twitter.com/mB5pnwBLBh

— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) January 27, 2025

İktidara seslenen Öztürk, “Hukuku ve yargı organlarını siyasal çıkarlarınız doğrultusunda kullanmaktan vazgeçin. Doğamıza, tarihimize, yaşamımıza sahip çıkmak suç değildir. Mesleki sorumluluğumuz gereği bilimin ve tekniğin yol göstericiliğinde toplumu aydınlatmak suç değildir. TMMOB ve bağlı odaların en temel amacı, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanarak kamusal alanları savunmaktır. Siyasi iktidarın TMMOB’yi cezalandırmak istemesinin asıl nedeni TMMOB ve bağlı odalarının toplumcu çizgisidir” ifadelerini kullandı.

“DEMOKRASİ GÜÇLERİ ORTAK DURUŞU HAYATIN HER ALANINDA SERGİLEMELİ”

Halka ait olanı korumak ve kamu yararını savunmanın temel görevleri olduğunu hatırlatan Öztürk, şöyle devam etti; “Bu görev doğrultusunda, İstanbul kentinin en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi Parkı park olarak kalsın diye mücadele etmek mesleğimizin en önemli toplumsal sorumluluğudur. İşte bu yüzden bilinmelidir ki hiçbir dava ve hiçbir karar, Gezi’nin, demokratik kamuoyu ve yasalar önündeki meşruiyetini gölgeleyemez ve hiçbir güç bizlerin emekten, halkımızdan, ülkemizden, mesleğimiz ve bilimsel teknik doğrulardan yana duruşumuzu engelleyemez.”

TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi Mimar Arif Balkanay, Gezi sendromu ile iktidarın açmazda olduğunu dile getirdi. Balkanay, “Hepimiz görüyoruz. Şu anda sanatçılar eliyle bir korku yaratılmaya çalışılıyor. Bütün tuşlara basmış durumda yönetemeyen siyasi iktidar. Bu konuda demokrasi güçlerinin ortak duruşu hayatın her alanında sergilemesi gerekiyor. Sadece siyasi partilere ya da sadece emek ve meslek örgütlerine bırakılabilecek bir sorumluluk değil. Çok büyük bir çığ geliyor. Bütün demokrasi güçleri bu çığın karşısında direniş hattını örgütlemekle karşı karşıya. Biz de TMMOB olarak bize düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

KARTALKAYA AÇIKLAMASI: YETKİ İSTİYORUZ, TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

TMMOB Denizli İl Koordinasyon Kurulu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Oteli’nde 78 yurttaşın hayatını kaybettiği 51 yurttaşın yaralandığı yangına ilişkin de açıklama yaptı.

TMMOB Denizli İKK Sekreteri Mimar Mehmet Öztürk yaptığı açıklamada, doğru uygulama ve denetimin önemini vurguladı. Öztürk, “Ancak görüyoruz ki; ülkeyi yönetenler, tüm yetkileri ellerine almalarına karşın, denetim görevini yerine getirmiyorlar. Bir felaket anında da sorumluyu dışarıda arıyorlar. Biz TMMOB olarak bu afetlerin en az hasarla sonuçlanması için yapılması gerekenleri biliyoruz ve yetki istiyoruz. Bir kez daha haykırıyoruz, bizler, başta kentimiz ve tüm ülkemizi yasa boğan bu acı olayın takipçisi olacağız. Hem hukuk karşısında hem de toplum vicdanında sorumluların hesap vermesi için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

“ÖZELLİKLE KAMU BİNALARINDA TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ!”

Mimarlar Odası Denizli Şube Sekreteri Mimar Tuğba Acar Panayır da yetkileri elinden alınsa da takip ve denetimi sürdüreceklerini belirterek, şunları söyledi; “Özellikle kamu binalarının yangın ve deprem raporlarını istememiz gerekiyor. Yangın yönetmeliği uygunlukları var mı, deprem analizleri yapıldı mı? Bunların tek analizlerini istemek bize düşüyor. Bunu yapacağız. Veriler, vermezler ama bunun takipçisi olacağız. Bunu biz takip etmezsek takip edecek başka bir kurum yok!” Yaşanan hasarların göz yumma ve tavizler sonucu olduğunu dile getiren Panayır, TMMOB olarak takibi sürdüreceklerini belirtti.

EMO Denizli Şube Başkanı Bülent Pala ise denetimde farklı disiplinlerin olduğunu belirterek belediyeler vermek istemese de TMMOB İKK olarak böyle bir çalışmanın yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. TMMOB İKK önceki dönem sekreteri Mehmet Sarıca da ‘İmar Barışı’ uygulamasını hatırlatarak, “Bu ucube olayla mevcut binaların üzerine iki kat üç kat daha yapılıp ‘İmar Barışı’ adı altında ruhsatlandırıldı. Ne yangın merdiveni var ne başka bir şeyine bakılmadan ruhsatlar verildi. Toplumu katleden, toplumun içine dinamit koyan bir olay. Söylenen söz daha vahim. ‘Vatandaşı mimar mühendise muhtaç olmaktan kurtardık’ diyerek açıkladılar. Bunun vahametini hatırlatmak lazım” diye konuştu. (Denizli/EVRENSEL)