24 Mayıs 2024 05:48

Diyarbakır’dan Kobanê kararına tepki: Kürt halkı cezalandırılmak isteniyor

Kobanê davasında siyasetçilere ceza verilmesine tepki gösteren Diyarbakırlılar, "Kürt halkına verilmiş bir ceza” olarak değerlendirdi. Yurttaşlar, taleplere sahip çıkma çağrısında bulundu.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Dilan TEMİZ
Diyarbakır

Kobanê davasında verilen karar sonrası siyasetçilere yüzlerce yıl ceza verilmesine yönelik tepkiler sürüyor. IŞİD'in Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde gelişen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında olduğu 108 isim hakkında yüzlerce yıl ceza verildi. Verilen cezalara ilişkin ise halkın tepkisi sürüyor. Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinin Ofis semtinde konuştuğumuz yurttaşlar, “Karar halka verilmek istenen bir cezadır” dedi.

Kürt halkının IŞİD’e karşı mücadele verdiğini söyleyen Şahin Azad, bunun cezalandırılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Azad, “Kürt halkının orada kendini dünyaya ispat etmesi Kobanê’yi vermemesi ve barbar IŞİD’e karşı mücadelesi gurur vericiydi, büyük bir kazançtı” şeklinde konuştu.

Son dönemlerde Kürt halkına yönelik baskı dozajının artığını söyleyen Azad, Kobanê kararının da bir gösterge olduğuna dikkat çekerek, “Bir ülkede adaletin olmadığı yerlerde bu kararları konuşmanın bir anlamı olmuyor. Bu tamamen bir hukuksuzluktur. Türkiye Cumhuriyeti’nde de hak hukuk yok maalesef. Selahattin Demirtaş siyasi bir rehinedir. Sadece Demirtaş’a değil, Kürt halkına, DEM Parti’ye, gazetecilere bir hukuksuzluk söz konusu” dedi.

"BUGÜN TALEPLERE, HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜÇLÜ SAHİP ÇIKILMALI"

Güvenlik kaygılarından dolayı ismini vermek istemeyen bir yurttaş ise siyasi atmosfere dikkat çekerek şöyle konuştu: “Kobanê kararları siyasetçilere verilmiş bir ceza içermiyor aslında esas olarak Kürt halkı cezalandırılıyor. Burada halk baskı altına alınmak isteniyor. Yasaklar ve seçim sonrası atmosfer de bunu gösteriyor. Halk kendi taleplerinden vazgeçmediği için bunlar yaşanıyor. Bugün herkes daha fazla ses çıkarmalı.”

"BÜTÜN SORUNLAR DEMOKRATİK YOLLARLA ÇÖZÜLMELİ"

Mahmut Yokuş ise Kobanê davasının en baştan hukuksuz bir şekilde yürütüldüğünü söyledi. “Bu kararı kabul etmiyoruz” diyen Yokuş, “Kürtlerin siyaset yapmasına izin verilmiyor. Tek suçları demokratik siyaset yürütmeleri. Halkların demokrasiyle birlikte yürüyebileceğine inanıyoruz. Bütün sorunların demokratik yollarla çözülmesi lazım. Taraflı yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir” ifadelerini kullandı.

"BİRLİKTE HAREKET ETMEK GEREKİR"

Kobanê’deki savaşı hatırlatan Yokuş, “IŞİD tüm dünya tarafından tescillenmiş bir terör örgütüdür. Bu mücadele IŞİD’e karşı verildi. İnsanların demokratik eylem haklarına ceza veriliyor. Bu cezaların sonlandırılması istinaf ve Yargıtay'da bozulması gerekir. Demokratik müzakerenin başlatılması lazım, çözüm buradadır. Kürt siyasetinin önünün açılması lazım böyle olmaz. Her sesini yükselten herkesi patır kütür içeriye atmak bir çözüm değildir, kabul edilemez. Müzakere ve çözüm için birlikte hareket etmek gerekir” dedi.

"KAYBETTİĞİ SİYASİ GÜCÜNÜ YENİLEME ÇABASI"

Ahmet Uğur, kararın Cumhurbaşkanına ait bir karar olduğunu söyleyerek, kararı kaybettiği siyasi gücünü baskılarla elde etme çabası olarak yorumluyor. Uğur şöyle konuştu: “Bu cezalar Erdoğan’ın kendini kurtarma çabaları. Bittiğinin bir göstergesi. Rakip istemiyor.”

Kararın verildiği zamanın manidar olduğunu söyleyen Uğur, “Kobanê’de on binlerce insanın katledilmesini kimse istemezdi. Dil, din, ırk fark etmeksizin. Neden üstünden onca zaman geçtikten sonra bu dava açılıyor, cezalar veriliyor.  O zaman suç değildi de neden sonra suç oldu?​” diye soruyor.

E-gazeteye abone olan okurlarımıza kitap hediye ediyoruz
ÖNCEKİ HABER

Şenyaşar’dan Erdoğan’a: Bizi katleden vahşileri vekil yaptınız

SONRAKİ HABER

Normalleşme söylemlerinin gerçek yüzü: Gençlik ve halk için ne anlama geliyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa