14 Mart 2013 09:04

Yine taşeron yine iş cinayeti

Mersin Limanı’nda taşeron şirkette çalışan Bayram Demir adlı işçi yaşanan iş cinayeti sonucu hayatını kaybetti. İstanbul Kumport limanında faaliyette bulunan taşeron firmada konteyner iç boşaltım işçisi olarak çalışan  Bayram Demir adlı işçi dün akşam liman içerisinde işleyen bir TIR’ın dorsesinin kaf

Yine taşeron yine iş cinayeti
Paylaş

Mersin Limanı’nda taşeron şirkette çalışan Bayram Demir adlı işçi yaşanan iş cinayeti sonucu hayatını kaybetti. İstanbul Kumport limanında faaliyette bulunan taşeron firmada konteyner iç boşaltım işçisi olarak çalışan  Bayram Demir adlı işçi dün akşam liman içerisinde işleyen bir TIR’ın dorsesinin kafasına  çarpması sonucu hayatını kaybetti.

İŞ CİNAYETLERİ HIZLA ARTIYOR

Liman-İş sendikası, yaptığı açıklamada limanda yaşanan iş cinayetini kınayarak iş cinayetlerini engelleyebilecek tek seçeneğin  sendikalı olmak olduğunu dile getirdi. Sendikadan yapılan açıklamada İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte kamuoyunda iş cinayetlerinin biteceği ya da önemli bir oranda azalacağı algısının yaratıldığı belirtilerek, “Ama zaman bu beklentileri haksız çıkarmıştır. İş cinayetleri olağanca hızıyla, hatta artarak devam ediyor. Yüzlerce, belki binlerce defa anlatılan taşeronluk sisteminin sakıncaları halen görmezden geliniyor. Bırakın taşeronu, asıl işverenler bile daha işçi sağlığı ve güvenliği konularına bilinçli yaklaşmazken bu sorun nasıl çözülebilir” denildi.

“Yaşanan iş cinayetinin failinin her ne kadar taşeron firma gibi görünse de, Kumport liman işletmeciliği de bu suçun ortağıdır” denilen açıklamada Geçen hafta Kumport işvereninin, kendi işçisi olan 109 işçiyi sendikalaştıkları için işten attığı hatırlatıldı.

TEK ÇARE SENDİKALI OLMAK

İşverenin önceliğinin kâr etmek olduğu için işçinin sağlığının göz ardı edildiğinin vurgulanan açıklamada “Bu iş cinayeti de bize bunu kanıtlamıştır. İşçinin sağlığını düşünen tek kuruluş ise kendi öz örgütleri olan sendikalardır. İşverenler sendikaları işyerinde istemezler; çünkü o zaman güvencesiz ve kötü koşullarda işçi çalıştıramayacaklardır. İşveren, böyle bir durumda örgütlü bir güç olarak sendikanın gelip  karşısına dikileceğini bilir. İşte tam da bu nedenlerle işverenler sendikayı istemez ve işte tam da bu nedenlerle işçiler derhal sendikalara üye olmalıdır. İş cinayetlerini engelleyebilecek tek seçenek sendikadır, sendikalı olmaktır” denildi. (Mersin/EVRENSEL)


Öte yandan Mersin liman işçilerinin işten atılan 22 işçinin işe geri alınması için mücadelesi de sürüyor. Dün yapılan eylemde yaklaşık 2 haftadır direniş çadırı kuran işçilere Orman-iş ve KESK'e bağlı sendikalar ile işçilerin aileleri ve yüzlerce kişi destek olmak için Liman A Kapısı'nda bir araya geldi. Liman içinde çalışan işçiler de burada toplanarak, işten atılan işçilerle buluştu. İşçiler hep bir ağızdan "İşçiler limana halaylarla girecek", "Atılan işçiler onurumuzdur", "İş ekmek yoksa barış da yok", "Yaşasın sınıf dayanışması", "MIP şaşırdın sabrımızı taşırdın", "Bu yola baş koyduk geri dönüş yok" sloganlarını atarken, polis MIP ana binası önünde yoğun önlemler aldı.

6 yıldır limanda çalışan ve işten çıkarılan Harun Özkan (45), işten çıkarıldıkları günden beri direndiklerini belirterek, "Liman'da örgütlü bir yapı olduğu için, haklarımızı savunduğumuz için, bizi işten çıkardılar. Kaçak işçi getiriyorlar. Kadrolu işçileri taşeronlaştırmaya çalışyorlar. Biz daha önce de 2008'de böyle bir süreç yaşadık. Biz de tekrar direnerek sendikayla birlikte limana gireceğiz" dedi. İşten çıkarılan bir diğer işçi olan Hikmet Altın ise "Adliyenin kapısında 'Adalet mülkün temelidir' diye yazıyor ya, onu yanlış yazmışlar. Adalet mülkü olanındır. İşte polis, işte adalet, işte herşey ortada. Barikatı işçiye kuruyorlar, işverene değil" diyerek tepkisini ortaya koydu. Mustafa Afşar adlı işçi ise MIP şirketinin işçiyi işçiye kırdırdığını vurgulayarak, "Sözleşme süresinde biz meze olduğumuzu düşünüyoruz. İşçiyi işçiye kırdırıyorlar. Limana dışardan işçi getirerek, işçiler taşeronlaştırılmak isteniyor. Bizler işimize geri alınana kadar mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

Liman kapısında işçiler adına açıklama yapan Liman-İş Mersin Şube Sekreteri Ürfet Deveci, MIP şirketi yönetiminin asıl derdinin işçilerin sendikalı olması ve sürmekte olan toplu sözleşme sürecini engellemek ve tüm işçileri taşeron şirket çalışanı haline getirmek olduğunu belirtti. MIP şirketinin işçilerin taleplerini baskılamak ve işçilerin örgütlülüğünü kırarak liman işçilerine gözdağı vermeye çalıştığını söyleyen Deveci, "İşçinin hakkını vermek yerine işçiyi sindirmeye, korkutmaya çalışmaktadır. Bunun için de tepki gösteren yüzlerce işçiden 22 arkadaşımızı kurban olarak seçmiştir" dedi. Liman işçilerinin haksızlığa, hukuksuzluğa ve MIP'nin tehditlerine karşı tüm gücüyle mücadele edeceğini dile getiren Deveci, işten çıkarılan 22 işçinin derhal işe geri alınmasını istedi.

Açıklamadan sonra yüzlerce kitle, Liman A Kapısından MIP şirketinin yönetim binasına kadar sloganlar atarak eylemlerini sonladırdı.

ÖNCEKİ HABER

Ana dilde savunma yine usule takıldı

SONRAKİ HABER

Venezuela halkı mücadeleye devam edecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...