08 Mart 2023 22:09

İzmirli kadınlar: Deprem ve siyasi iktidarın yarattığı enkazı mücadelemizle kaldıracağız

8 Mart'ta İzmir'de bir araya gelen kadınlar, "Depremin ve siyasi iktidarın yarattığı enkazı birleşik mücadelemizle biz kaldıracağız" dedi.

İzmir | Fotoğraf: Evrensel

Reklam

İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, “Depremin ve siyasi iktidarın yarattığı enkazı birleşik mücadelemizle biz kaldıracağız” dedi.

Alsancak eski Leman Kültür önünde toplanan kadınlar, “Bu enkazı kaldıracak, yeni bir hayatı mücadelemizle kuracağız” yazılı pankart arkasında, “Katillerden hesabi kadınlar soracak”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Kadınlar yürüyor mücadele büyüyor” sloganları eşliğinde Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü.

İzmir'de 8 Mart eylemlerine katılan kadınlar

Tek adam rejimini birleşerek göndereceklerini vurgulan kadınların coşkusu sokağa yansıdı. Özellikle deprem zamanında hükümetin yapmadıklarını eleştiren kadınlar, dayanışmanın gücüyle deprem bölgesindeki kadınların yanlarında olmaya devam edeceklerini belirtti. Taşınan dövizlerde de eşit işe eşit ücret, kreş ve dayanışma ön plana çıktı.

KADINLAR: BİZ DE SİZİ YAZDIK

İzmir'de 8 Mart eylemlerine katılan kadınların taşıdığı dövizler

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun “Defterimize yazdık” söylemine tepki gösteren kadınlar, “Sokak ortasında kadınları katledenlere, mahkemelerde efendi göründü diye indirim vermenizi yazdık. ‘Şort giydi tahrik etti’ diyenleri korumanızı yazdık. ‘Küçüğün rızası vardı’ demenizi yazık. ‘Gülistan Doku’ nerede diyenlere kulağınızı tıkamanızı yazdık. Emeği için mücadele eden kadınların üstüne polis göndermenizi yazdık. ‘Kadın erkek eşit değildir ki zaten’ demenizi yazdık. İstanbul Sözleşmesini feshetmenizi yazdık. Sürtük demenizi yazdık. ‘Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek’ demenizi yazdık. Kahkahalarımızdan rahatsız olmalarınızı yazdık. Nefret mitinglerinde LGBTİ’leri hedef haline getirmenizi yazdık. Devlet nerede diyen depremzedelere ‘adi, şerefsiz, haysiyetsiz’ demenizi yazdık. Bilim insanı, siyasetçi, basın emekçisi ve her meslekten kadınlara düşmanlığınızı yazdık. Şirketlerin milyon dolarlık vergi borçlarını silenlerin, bizlerin yemekhane hakkına, eğitim hakkına göz dikenleri yazdık. Depremzedelere parmak sallamanızı yazdık” dedi ve “O defteri yırtar, başınıza çalarız”, “AKP’den hesabı kadınlar soracak” sloganları attı.

“ÖRGÜTLENEREK HESAP SORACAĞIZ”

İzmir'de 8 Mart eylemlerine katılan kadınların taşıdığı dövizler

İKP adına basın açıklamasını Nuray Öztürk, Selin Kurşun, Özgün Başer okudu. Depremdeki ihlallere dikkat çekilen açıklamada, Çok sevdikleri sermayenin, sözde yardım yapan sermayenin, arama kurtarma ve yardım için hiç düşünmeden bölgeye koşan işçilere, işten atma tehdidi ve yıllık izin dayatması var. Ne AKP ne yaslandığı, yaslanmadığı sermaye güçleri değil halk seferber oldu. Yaralarımızı dayanışmamızla biz sardık, onların yaptıklarını unutmayacak, örgütlenerek hesabını soracağız” denildi.

“KADERCİ DÜZENİNİZİ YIKACAĞIZ”

İşsiz, kayıt dışı istihdam gibi sorunları kadınlar daha çok yaşadığı dile getirilen açıklamada, “Yani kadınlar, belli politik tercihler doğrultusunda bilinçli ve planlı biçimde istihdamdan dışlanmaktadır. Biliyoruz ki yeni yaşamı kurmak bizim elimizdedir.  Bu iktidarın yok ettiklerine rağmen yeni bir yaşamı başarmak bizim dayanışmamızla, örgütlülüğümüzle mümkündür. Kadınları işsiz ve güvencesiz bırakmayı kendine iş edinenlere sesleniyoruz 8 Mart tarihsel sorumluluğu gereği yeni başlangıçlara gebedir. Bu da sizin sonunuzun başlangıcı olacak! Bugün bu alanı, sokakları dolduranlar yaptıklarınızın hesabını soracak. Yıllardır ülkeyi kadın cinayeti cehennemine çevirenler bilsin ki, kaderci düzeninizi yıkacağız kadının emeğin yaşamın düzenini eşitlik ve özgürlük temelinde kuracağız” ifadelerine yer verildi.

Açıklama sonrası kadınlar deprem bölgesinde göndermek için yanlarında getirdikleri ped, hijyen malzemesi ve oyuncakları topladı.

BORNOVA: “ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİ İLE DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Bornova'da 8 Mart eylemlerine katılan kadınlar

Bornova Kadın Dayanışma Derneği de Bornova Küçükpark Meydanında bir araya gelerek taleplerini ve öfkesini dile getirdi. Hükumetin kadın düşmanı politikalarını eleştiren BORKAD'lı kadınlar, “Tüm kadınlara çağımızdır; evlerimizi başımıza yıkan- hayatımıza kast eden bu düzeni değiştirmek için; emeğimize göz diken, bedenimizi mal gibi gören, bizi şiddete, ölüme, ailenin kölesi sermayenin kulu olmaya iten, çocuklarımızı istismara sürükleyen bu düzeni işçi sınıfının ve emekçi kadınların örgütlü mücadelesi ile değiştireceğiz. İşçi ve emekçi kadınların mücadele tarihinden biriktirdiklerimizle değiştireceğiz. Haklarımız ve hayatlarımıza çöken bu karanlık düzeni, kadınların örgütlü dayanışması ve birliği ile aşabiliriz. Hak ettiğimiz insanca yaşamı inşa etmek için el ele verelim” dedi.

ALİAĞA: “HAYATIMIZDAKİ TEK ADAMLARI GÖNDERECEĞİZ”

Aliağa'da 8 Mart eylemlerine katılan kadınlar

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu çağrısıyla kadınlar Petrol-İş Sendikası önünde toplanarak bir yürüyüş gerçekleştirdi. “Ranta, yıkıma, ihmale karşı kadın dayanışmasıyla hayatı yeniden kuracağız” pankartı ile yürüyen kadınlar, Aliağa Demokrasi Meydanı'nda basın açıklaması yaptı.

Aliağa'da 8 Mart eylemlerine katılan kadınlar

Basın açıklamasını okuyan Deniz Gültekin, “Hayatımızdaki tek adamları gönderecek, eşit, özgür bir dünyayı kuracağız. Kadınlar olarak; adil, eşit ve özgür bir yaşam için en geniş kadın ittifaklarını ve kadın dayanışmasını sağlayarak kadın iradesini güçlendirmeyi, tam da bugün bir sorumluluk olarak görüyoruz. Kadın bedenini hedefleyen tekçi, milliyetçi, cinsiyetçi anayasalara karşı kadın özgürlüğünü esas alan bir toplum inşası için 8 martla yeni bir anlama kavuşacağına inanıyoruz. Büyük mücadeleler sonucu kazandığımız İstanbul Sözleşmesini biz değiştirince yeniden uygulayacağız” diye konuştu.

DİKİLİ: HESAP SORACAĞIZ

Dikili’de de kadınlar Atatürk Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Depremzede kadınlarla dayanışmak için Kız Kardeşlik Köprüsü kuracaklarını söyleyen kadınlar, alana kurdukları standa ped, hijyenik malzeme ve oyuncak toplandı.

Kadınlar, “Yaşanılan bu afet basit bir gerçeği net olarak gösterdi ki; Türkiye’deki temel sorun kaynak sorunu değildir. Kaynakların doğru bir şekilde kullanılmayışıdır, örgütlenememektir. Biz öğrendik artık zorda kalan iktidarın hangi yöntemlere baş vurduğunu. Yapılan her haksızlığın karşısında olacağız, hesabını soracağız” dedi.

(İzmir/EVRENSEL)

Reklam