BİK, sadece “bazı” haber sitelerine ilan vermenin yönetmeliğini hazırladı
İnternet haber sitelerine verilecek resmi ilanları düzenleyen yönetmelikkabul edildi. GC’nin yargıya taşıyacağı yönetmelik, haber sitelerini ‘gelirle özgürlük arasında tercih yapmaya’ zorluyor.

Fotoğraf: Basın İlan Kurumu
İLGİLİ HABERLER

Basın İlan Kurumu Genel Kurulu cuma günü olağanüstü toplanacak

Basın İlan Kurumu itirazımızı 2. kez reddetti: Evrensel’in mahkeme süreci başlıyor
Mehmet ÖZER
İstanbul
Basın İlan Kurumu’nun (BİK) hazırladığı, “İnternet Haber Sitelerine Verilecek Resmi İlan Ve Reklamlara İlişkin Usul ve Esasları Düzenleyen Yönetmelik” Genel Kurul’da kabul edildi. Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından yürürlüğe girecek yönetmeliğin maddeleri, resmi ilanların tıpkı basılı gazetelerde olduğu gibi internet siteleri üzerinde de baskı aracı olarak kullanılacağının işaretini veriyor.
Hazırlık görüşmelerine katılan Gazeteciler Cemiyeti (GC), taslak halinde kabul edilen yönetmeliğe muhalefet şerhi düştü ve yargı yoluna başvuracağını açıkladı. Bu itiraza rağmen yönetmeliğin kısa süre içinde Resmi Gazete’de yayımlanması ve yürürlüğe girmesi bekleniyor.
BİK, yönetmeliğin kabul edildiğini duyurduğu açıklamada Türkiye genelinde çok sayıda gazete ve haber sitesi ile toplantılar yaptıklarını ve görüş alış verişinde bulunduklarını söyledi. Doğrudur, bu toplantılardan birine ben de Evrensel adına katıldım. Ayrıca, yönetmeliğe şerh düşen Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen toplantıda da yer aldım. Ancak her iki toplantıda da yönetmeliğin bu kadar ağır koşullar içereceğine dair bir izlenim edinmemiştim doğrusu. BİK tarafından düzenlenen toplantıya katılan BİK yöneticileri bile asgari kadro ve trafik koşullarında haber sitesi temsilcilerinden daha düşük rakamlar zikretmişlerdi.
Gazeteciler Cemiyeti de şerh metninde bu durumu şöyle ifade ediyor: “Basın İlan Kurumu, yönetmeliğin pek çok farklı kesimle ve internet haber sitesi temsilcileriyle görüşülerek hazırlandığını iddia etmektedir. Bu doğru değildir. Pek çok görüşme ve toplantıda bir araya getirilen bu temsilcilerin görüşleri alınmış ancak yönetmelik taslağına bu görüşler yansıtılmamıştır. Sözüm ona demokratik ve katılımcı görünerek bir dizi toplantı yapılmış ancak 2018 yılından bu yana bir tür idare kuralı haline getirilen ‘ben yaptım oldu’ anlayışıyla hazırlanan taslak Genel Kurul’a getirilmiştir. Yapılması gereken, derhal sektör temsilcileri, internet gazetecileri ve basın meslek örgütlerinin bir araya getirilmesi yeni bir yönetmelik taslağının ‘birlikte’ hazırlanmasıdır. Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nu ve Yönetim Kurulu’nu Anayasayı ihlal eden, yasalarla çelişen bu yönetmelik taslağını aşağıdaki gerekçelerle reddetmeye davet ediyoruz.”
Peki, BİK’in İnternet Haber Sitelerine İlişkin Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği ne getiriyor?
ŞARTLAR DA UYGULAMA ESASLARI DA NESNEL DEĞİL
Öncelikle, yönetmeliğin internet haber sitelerini yayın içeriğinden biçimine kadar kontrol etme ve denetleme niyetinde olduğunu söyleyebiliriz. Dahası, içerik ve biçim açısından dayatılan koşullar nesnel değil. Örneğin, yönetmeliğin 23. Maddesi’nde “Görsel içeriklerin haber metinleriyle alakalı ve orantılı olması, basında yerleşik teamüllere uygun şekilde düzenlenmesi; haber başlıklarında haberin içeriğinin saptırılmaması, yanıltıcı olmaması ve çelişki yaratmaması zorunludur” deniliyor. Haber başlıklarının yanıltıcı ya da çelişik olup olmadığına kim karar verecek? Ya da Türkiye genelinde binlerce haber sitesine ilan verildiğini ve her gün yüz binlerce içerik üretildiğini düşünürsek bu içeriklerin yönetmelikteki kriterlere uygun olup olmadığını kim denetleyecek? Bu konuda BİK’in de RTÜK gibi çalışacağını varsayabiliriz. Yani, ceza verilmek istenen haber sitelerinin içerikleri didik didik edilerek “açık” bulunacak, diğer siteler ise bildikleri yoldan gitmeye devam edecekler.
BİK’İN TEKNİK ŞARTLARINA GÖRE, THE GUARDIAN BİLE İLAN ALAMAZ
Yönetmeliğin internet haber sitelerinde aradığı teknik koşullar ise “nasıl yapalım da ilan vermeyelim” anlayışıyla hazırlanmış gibi. Yönetmeliğin “Asgari ziyaretçi trafik bilgileri” bölümünde “1, 2, 3, 4 ve 5 inci kategorilerde yer alan internet haber sitelerinin ziyaretçilerinin günlük ortalama sayfada kalma süresi en az 1 dakika; genel kategoride ise en az 2 dakika olması zorunludur.” deniliyor. Ancak bu değerler dünya ortalamasının bile üzerinde.
Web analizi, veri madenciliği ve piyasa istihabaratı alanlarında uluslararası şirketler için hizmetler sunan Similarweb’in verilerine göre, The Guardian okurlarının aralık ayı ortalama sitede kalma süresi 1 dakika 57 saniye. Bu rakam latimes.com için 1 dakika 26 saniye, cbsnews.com için 1 dakika 23 saniye ve yenisafak.com için 1 dakika 15 saniye. Bu dört site de genel kategoride yer almaları durumunda ilan hakkına sahip olamazlar. Ancak burada şöyle bir soru sormak gerekiyor? BİK, bu verileri ölçmek için hangi aracı kullanacak? Elde ettiği verilerin similarweb gibi araçların verileriyle çelişmesi halinde kendi verilerinin doğru olduğunu nasıl garanti edecek? Kullanacağı araçla elde ettiği veriler kamuya açık olarak yayımlanacak mı? BİK’in düzenlediği toplantıya katılan kurum avukatı, şirketlerin “ticari sırrı” olduğu için bu verileri açıklamayacaklarının sinyalini vermişti.
Yönetmelikte dikkat çeken bir nokta da bu verilerin nasıl elde edileceği. Aynı bölümün 6. Maddesinde “İnternet haber siteleri Kurum tarafından belirlenen ve ziyaretçi trafik bilgilerini toplayan ölçüm aracını kullanmak zorundadır” deniyor. Yani veri analizinin bu araçla yapılacağı ifade ediliyor. Ancak 5. Maddede, “İnternet haber siteleri her yayın gününe ilişkin ziyaretçi trafik bilgilerini, Kurumun talebi halinde bir sonraki gün saat 17.00’ye kadar İLANBİS üzerinden ulaştırmak zorundadır” denilerek haber sitesine de hem trafik bilgisi tutma hem de bu bilgiyi BİK’le paylaşma yükümlülüğü getiriliyor. Peki, tekrar soralım. İki veri arasında fark oluşursa hangisi geçerli olacak? Tabi ki BİK’in verileri!
İLANLARIN SİTEDEKİ YERLEŞİMİNE DE BİK KARAR VERECEK
Basılı gazetelere yıllardır ilan veren BİK, ilanların hangi sayfada ve sayfanın neresinde yayımlanacağına karışmazdı. Sadece ilanın santimetrekare olarak kapladığı alanı belirlerdi. Ancak internet sitelerinde bir adım daha ileri giderek ilanın nerede ve ne şekilde yayımlanacağına da BİK karar verecek. İlgili madde şöyle: “İnternet haber sitelerinde resmî ilanların gösteriminin nasıl yapılacağı ile hangi alanlarda ve ne şekilde yayımlanacağı Yönetim Kurulunca belirlenir.”
BİK’İN İLAN VEREN ELİ CİMRİ, CEZA VEREN ELİ BONKÖR!
BİK yönetmeliği sadece ilanların nasıl verilip verilmeyeceğini belirlemiyor. Bir de ilan yayımlama hakkının durdurulması ya da tamamen iptal edilmesine dair hükümler var. Bu hükümlerin nasıl işlediğini, 3 yıl boyunca resmi ilan yayımlama hakkı dondurulan ve sonunda da tamamen iptal edilen bir gazete olarak yakından biliyoruz.
İnternet haber siteleri için de benzer bir durum söz konusu. Basılı ilanlar için de geçerli olan ve Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle hem meslek örgütleri hem de muhalefet partileri tarafından yargıya taşınan maddeler aynen korunmuş:
“Resmî ilan yayımıyla alakalı süreli yayının içeriğinden veya imtiyaz sahibi gerçek veya tüzel kişilerin, ortaklarının çoğunluğunun ya da varsa tüzel kişi temsilcisinin fiillerinden dolayı haklarında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar veya 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar nedeniyle ceza davası açılması halinde, bu süreli yayının Kurum Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine Yönetim Kurulu tarafından 195 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinde belirtilen süreyi geçmeyecek şekilde resmî ilan ve reklam yayımlama hakkı kesilir. Bu fıkra uyarınca işlem yapılması, tekrar işlem yapılmasına engel teşkil etmez. Açılan davanın neticesine göre bu Yönetmelik hükümleri uyarınca telafi, mahsup ya da resmî ilan ve reklam yayımlama hakkının sona ermesine karar verilir.
… Fikir işçileri kadrosunda beyan edilen kişilerden herhangi birisi hakkında birinci fıkrada belirtilen suçlar kapsamında ceza davası açılması halinde, Kurumun yazılı bildirimi üzerine, bu kişi ya da kişiler, yazılı bildirimin muhatabı süreli yayına tebliğ tarihinden itibaren 5 iş günü içerisinde asgari kadrodan çıkarılır. Aksi takdirde bu Yönetmelik hükümleri uyarınca ilgili süreli yayının yayımlama hakkı durdurulur.”
Yani, BİK’in bir haber sitesinin ilan yayımlama hakkını durdurması ya da tamamen sona erdirmesi için mahkeme tarafından ceza verilmesine bile gerek yok. Haber sitesinin sahibine ya da asgari kadroda yer alacak bir gazeteciye açılacak “terör” davası, ilan yayımlama hakkının elinden alınmasına yol açabilir. Dahası, gazetecilere açılacak davalarda site sahipleri bir karar vermek zorunda kalacak: Ya o gazeteciyi 5 gün içinde asgari kadrodan çıkaracaklar, ki asgari kadroyu ucu ucuna denk getirebilen siteler için bu kişinin işten çıkarılıp yerine başkasının alınması anlamına gelebilir, ya da ilan hakkından feragat edecekler.
Kısacası, Gazeteciler Cemiyeti’nin muhalefet şerhinde de belirtildiği üzere “Resmi ilan ve reklamların yayımlanacağı mecralar arasına internet haber sitelerinin de dahil edilmesine ilişkin yönetmelik taslağı maalesef Anayasaya, yasalara, basın ve ifade özgürlüğüne, çalışma hürriyetine aykırıdır, apaçık bir hukuk ihlalidir. Bu tespiti yapmak için yönetim kuruluna muhalif olmaya gerek yoktur. Değil gazeteciler, hukukçular ya da akademisyenler, en temel hukuk ve yasa bilgisine sahip herhangi birinin bile bu yönetmelik taslağına imza atması, bu antidemokratik hükümleri onaylaması düşünülemez.”
Evrensel'i Takip Et