İş cinayetlerinin görünmez nedeni: Aşırı sıcaklar
Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre yalnızca Avrupa’da her yıl yaklaşık 175 bin insan aşırı sıcak nedeniyle yaşamını yitiriyor. En riskli grup ise açık alanda çalışan tarım ve inşaat işçileri.

Fotoğraf: Volkan Pekal/ Evrensel
Esma Ürün
[email protected]
Yaz döneminde havaların ısınmasıyla birlikte başta dış ortamda çalışanlar olmak üzere, sıcak hava işçiler için iş kazaları ve ‘görünmez’ meslek hastalıklarını getiriyor. Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) verilerine göre, dünyada her yıl 18 bin 970 işçi sıcakta çalışma nedeniyle iş cinayetlerinde ölüyor. Türkiye’de de durum farklı değil. İnşaat işçileri, saat okuma işçileri gibi başta dış mekanda çalışan işçiler olmak üzere; pek çok iş kolunda yaz aylarında sıcağa bağlı ölümler görülüyor.
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Selin Çakmakçı Karakaya, yüksek sıcaklığın işçiler üzerindeki ağır etkisine dair Evrensel’in sorularını yanıtladı.
Dünya ısındıkça yarım milyon insan ölüyor
Selin Çakmakçı, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre yalnızca Avrupa’da her yıl yaklaşık 175 bin insanın aşırı sıcak nedeniyle yaşamını yitirdiğini, küresel can kaybının ise yarım milyonu bulduğunu aktardı. Türkiye’nin de sıcak havadan dolayı riskli grup içerisinde olduğunu vurgulayan Çakmakçı, şunları söyledi: “Akdeniz kuşağındaki ülkeler arasında yer alan Türkiye de giderek artan sıklıkta ve şiddette sıcak dalgalarıyla karşı karşıya kalıyor. Yaz aylarında giderek sıklaşan sıcak hava dalgaları hem dış mekanda hem de yetersiz iklimlendirilmiş iç mekanlarda çalışan tüm emekçileri doğrudan etkiliyor.”
Sıcak hava, işçileri iç ve dış mekanda yakıyor
Çakmakçı sıcak hava nedeniyle, dış mekanda çalışan işçilerin özellikle aşırı sıcaklara, güneş ışınları sebepli ultraviyole (UV) radyasyonuna, yüksek neme ve kentsel ısı adası etkisine maruz kaldığını söyledi. Kapalı ortamlarda çalışanların ise fırın ısısı, artmış bağıl nem ve yetersiz havalandırma nedeniyle artan kronik sıcak stresine uğradığını ifade etti. Çakmakçı’ya göre en riskli grubu ise açık alanda çalışan yaklaşık 940 milyon tarım ve inşaat emekçisi oluşturuyor.
‘Sıcak çarpması dakikalar içinde ölüm getirebiliyor’
Aşırı sıcakların insan sağlığı üzerindeki etkilerinden bahseden Çakmakçı, “Vücut kor sıcaklığının 38 derecenin üzerine çıkmasıyla birlikte, sıcak stresi gelişerek sıcak bayılması; 41 derecenin üzerine çıkmasıyla ise sıcak çarpması dizisi dakikalar içinde ölüme ilerleyebiliyor. Bu ortamlarda terle kaybedilen vücut sıvısının yüzde 10-12’yi aşması, hızla sıcak bayılması, sıcak krampları ve sıcak çarpmasına ilerleyebilen klinik tabloyu tetikleyebiliyor; vücutta sıvı açığı, elektrolit dengesizliği, böbrek hasarı, kalpte ritim bozukluğu, sinirlilik, dikkat dağınıklığı, bilinç kaybı, iş kazalarında artış, deri kanseri riskinde artış en sık gözlenen sonuçlar arasında yer alıyor” dedi.
Bu sağlık etkilerinin kronik hastalığı olanlar, gebeler, 65 yaş üstü çalışanlar, göçmenler ve çalışan çocuklarda arttığını vurgulayan Çakmakçı, ısı stresinin iş kazalarını da büyüttüğünü belirtti: “Avustralya verileri, sıcaklığın yükseldiği günlerde yük düşürme, el kesisi, elektrikli alet kontrol kaybı ve dikkatsizlik kaynaklı yaralanmaların belirgin biçimde arttığını gösteriyor.”
Benzer bir durum Türkiye’de de olsa da İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda “aşırı hava koşulları” başlığı halen yer almıyor. Çakmakçı, sıcak hava dalgaları ‘afet’ statüsünde sayılmadığından; ölüm ve meslek hastalıklarının resmi istatistiklere sınırlı şekilde yansıdığını söyledi. Çakmakçı’ya göre, gerçek sayılar, istatistiklere yansıyanın onlarca, belki de yüzlerce katı. Açık havada 32 derece üzerindeki sıcaklıklarda çalışan herkesin sağlık riski altında olduğunun altını çizen Çakmakçı, yüksek sıcaklıkta çalışan tüm sektörlerin “çok tehlikeli” iş kolu sınıfına alınması gerektiğini vurguladı.
‘Çalışma saatleri, mevsime göre ayarlansın’
Türk Toraks Derneğinin düzenlediği “Aşırı Sıcaklarda Çalışma Hayatının Düzenlenmesi” çalıştayında, sıcak stresiyle mücadele için dört ana başlık altında düzenleme önerileri geliştirildiğini belirten Çakmakçı, bu önerileri şöyle sıraladı:
- Islak Küre Termometre denen ortam sıcaklığına ek olarak nem, rüzgar ve güneş radyasyonu gibi faktörleri de dikkate alarak ısı stresini ölçen göstergeye dayalı bir “sıcaklık temelli çalışma programı” oluşturulması; örneğin 32°C üzerindeki günlerde 10.30-15.30 saatleri arasında açık alanda çalışmanın durdurulması ya da 45 dakika iş, 15 dakika gölgede mola modeliyle vardiyalar düzenlenmesi.
- Her 15-20 dakikada 200-250 ml su ve elektrolit desteğinin zorunlu kılınması; portatif gölgelik ve iklimlendirilmiş dinlenme alanlarının sağlanması.
- Hafif renkli UV korumalı iş giysileri, geniş kenarlı şapkalar ve gerektiğinde soğutma yelekleri gibi kişisel donanımın yanı sıra, yerel havalandırma ve sisleme sistemleriyle toplu koruma önlemlerinin güçlendirilmesi.
- İşçilerle işverenlerin sıcak stres belirtilerini tanıması ve ilk yardım becerileri yönünden eğitilmesi, bölgesel kısa mesaj uyarı sistemleriyle sıcaklık eşiklerinin paylaşılması.
Evrensel'i Takip Et