Kayserili işçiler: Kış bizim için zor geçecek
İğneden ipliğe gelen zamlar karşısında masrafların arttığını, zaten az olan asgari ücretin hiç yetmediğini dile getiren Kayserili işçiler, “Bu kış bizim için çok zor geçecek” dedi.
Ahmet AKARSU
Olcay SAL
Kayseri
Kayseri’de servis duraklarında beklerken görüştüğümüz işçilere Enerji Bakanının “Evi az ısıtın”, AKP Kayseri Milletvekili Hülya Nergis’in “Bilemiyorum. Asgari ücreti düşünenler düşünsün, Allah da yardımcıları olsun” söylemlerini ve asgari ücreti sorduk. AKP’li yetkililere “Vatandaşın yerinde kendileri olsunlar da görelim” diye yanıt veren işçiler, iğneden ipliğe gelen zamlar karşısında masrafların arttığını, zaten az olan asgari ücretin hiç yetmediğini dile getirdi. İşçiler, “Bu kış bizim için çok zor geçecek” dedi.
‘ASGARİ ÜCRET EN AZ 5 BİN OLMALI’
Has Çelik’te çalışan bir işçi, “Kış hazırlıkları var. Doğal gazı var. Zor geçiyor kış ayları. Öğrenci okutuyoruz. Sıkıntılıyız. Asgari ücretin 4 bin lira olması gerekiyor” diyor. Bir başka Has Çelik işçisi, Enerji Bakanına “Kendisi az mı ısıtıyormuş?” diye soruyor: “Tezek mi yakalım, ne yapalım? Asgari ücret 5 bin TL de olsa bu zamlar karşısında yetmez. İşçileri köle gibi görüyorlar. Hülya Nergis’in koltuğunda bir işçi otursun o vakit”
“Bir yağ 107 lira olmuş” diyen başka bir işçi de şöyle devam ediyor: “Asgari ücret en az 5 bin TL olmalı. Altının gramı 650 lira. Dolar 11 lirayı buldu. Resmi kölelik düzeni var. Aylığı aldığımız zaman eşimizle çocuğumuzla lokantada bir yemek bile yiyemiyoruz. Köle gibi çalışıyoruz. Ama ücretimiz yetmiyor.”
Bir metal işçisi de “Kış ayı zor geçer. Bakanın söylediği ‘Evi az ısıtın’ lafını anormal buluyorum. İyi bir söylem değil. Masraflarımız arttı. Bu ay doğal gazı tam yakmadığım halde 300 liranın üzerinde fatura ödedim. Asgari ücret en az 5 bin TL olmalı. Hayat gerçekten çok pahalı” diyor.
‘EN FAZLA VERGİYİ ASGARİ ÜCRETLİ VERİYOR’
Beşler Tekstil işçisi şunları söylüyor: “Sabah akşam elektriğe, doğal gaza zam geliyor. Vatandaşın yerinde bakanlar vekiller olsunlar da görelim. Evi az ısıtıp donalım mı? Kış ayı faturalar yüksek. Asgari ücretle işin içinden çıkamıyoruz. Asgari ücrete yılda bir zam veriyor. Verince de onu elli kere geri alıyor. En az 5 bin olmalı. Ama vermiyorlar. Zengini zengin yapıyorlar. Garibanın sırtından da inmiyorlar. En fazla da asgari ücretliden vergi alıyorlar. Değiştirmemiz lazım.”
‘ASGARİ ÜCRET 2.5 ÇEYREK ALTIN EDİYOR’
Ravabel işçisi iğneden ipliğe gelen zamları hatırlatıyor. “Kömürün tonu geçen yıl 1500’dü. Bu yıl 3 bin 500 TL oldu. Yüzde yüz zammı geçmiş. Akaryakıt zamlandı. Mutfak tüpü 180 lira. Zaten alacağımız zam gitti. Yüzde 50’den fazla zam verilmeli ki idare edelim. Hastaneye gidemiyoruz. Sosyal bir aktivitemiz yok. Çocuklara harçlık veremiyoruz. Liseye giden çocuğuma kredi kartından çekip harçlık veriyorum. Liseye giden çocuklarımın yanına evde hazırlayıp yiyecek koyuyoruz. Bir dürüm ayran bile alacak para veremiyoruz. Yağ 100 lirayı aşmış, şekere yüzde 25’e zam gelmiş. Bir düğün olsa altın borcumuzu vermek istesek bin lirayı geçti. Asgari ücret 2.5 çeyrek altın ancak ediyor. İstedikleri kadar süslesinler, gerçekler ortada” diyor.
‘ÇÖZÜM AYRILMAK DEĞİL, BİRLİK OLMAK’
Hes Kablo İşçisi de “Kömürün tonu 3 bin 500 lira olmuş. Onu da peşin para istiyorlar. Kim çıkarıp verecek? Dolar/avro almış başını gitmiş. Aldığımız 3 bin lira. Önce mutfak masrafını 200-300 lira ile hallederken, şimdi 1000 lirayı buluyor. 500-600 lira faturalara gidiyor. Çocuk masrafları da var. Bize ne kalacak? Asgari ücret geçim sıkıntısı yaşamayacak bir seviyede olmalı. İnsanca yaşanmalı. Çözüm ayrılmak değil, birlik olmak” diyor.
{{448124}}
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
