05 Eylül 2021 06:03

Emine Çağırga: Buzdolabını her açtığımda Cemile aklıma geliyor

Cizre'de Eylül 2015'te ilan edilen sokağa çıkma yasağında öldürülen 10 yaşlarındaki Cemile Çağırga ve Selman Ağar'ın aileleri, kendilerine yaşatılanları unutmadı.

Cemile Çağırga ve annesi Emine Çağırga | Fotoğraflar: MA

Paylaş

Müjdat CAN

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 4-12 Eylül 2015 tarihlerinde ilan edilen sokağa çıkma yasağında öldürülen ve cansız bedeni 2 gün boyunca buzdolabında tutulan 10 yaşlarındaki Cemile Çağırga ve Selman Ağar'ın aileleri kendilerine yaşatılanları unutmadı.

"HERKES 'TERÖRİST' İLAN EDİLDİ"

Nur Mahallesi'nde öldürülen 10 yaşındaki Selman Ağar'ın babası Mehmet Ağar, 90'lı yıllarda koruculuk dayatmasına maruz kaldıkları için Deşta Lala (Kırkkoyun) köyünden Cizre'ye göç ettiklerini söyledi.

Ağar, "Yasak sırasında oğlum Nur Mahallesi'ndeki evimizin önündeki teneke üzerinde otururken keskin nişancılar tarafından vurularak katledildi" dedi.

Akşam ezanından sonra isabet eden kurşunla öldürülen çocuğunun cenazesinin Şırnak'a götürüldüğünü belirten baba Ağar, "Verdiğim ifadede oğlumun keskin nişancılar tarafından katledildiğini söyledim" diye belirtti.

Ağar, "Başımıza gelenler ortadadır. Biz davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. 10 yaşındakinden yeni doğan bebeğine kadar ölen herkes terörist ilan edildi. Hayvanları dahi katlettiler. Allah herkese sabır versin" diye konuştu.

1992’DE AYNI EVDE 7 KİŞİ KATLEDİLDİ

1992'de Cudi Mahallesi'ndeki evlerine havan topunun isabet etmesi sonucu 2'si kız kardeşi olmak üzere ailesinden 7 kişiyi kaybeden, kendisi de 23 yıl sonra keskin nişancılar tarafından katledilen Cemile Çağırga'nın (10) babası Ramazan Çağırga da 9 günlük yasaklarda yaşananları anlattı.

"BİZİ HAKSIZ İLAN EDİYORLAR"

Çağırga, "Ağır silahlarla ateş yapılıyordu, sular ve elektrikler kesilmişti. Yüksek binalarda keskin nişancılar vardı. Kızım Cemile ve çocuklarımız kapının önündeydi. Açılan ateşle kızım vuruldu. Kızım yaşamını yitirdi ve biz de eve getirdik. Cemile'nin cansız bedenini getirip yıkadık, ellerine kına yaptık" dedi.

Ardından çağrılan ambulansın yasak nedeniyle mahalleye sokulmadığını söyleyen baba Çağırga, "Dondurucu getirdik ve cenazemizi dondurucuya koyduk. Cenaze 2 gün bekledikten sonra İdil Caddesi üzerine getirilmesi istendi. Cenazeyi oraya götürünce üzerimize mermiler sıkıldı. Daha sonrasında 1 vekil ve 1 kişi cenazeyi ambulansa teslim etti" diye konuştu.

Yaşananları dün gibi hatırladığını dile getiren Çağırga, davadan asla vazgeçmeyeceklerini ve sorumlular açığa çıkarılana kadar hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Çağırga, "Ne kadar haklı olsak da bizi haksız ilan ediyorlar. Biz, adı Kürt, dili Kürtçe olan kimseyi Türkiye'nin kabul etmediğini gördük. Bu zulme, bu haksızlık ve hakarete karşı ne kadar susacağız" dedi.

"NE ZAMAN BUZDOLABININ KAPISINI AÇSAK AYNI ACIYI TEKRAR YAŞIYORUZ"

Anne Emine Çağırga ise “Cizir” diye seslendiği kızı Cemile'yi gözyaşları içinde anlattı.

“Cizir vurulduğunda ona 3 kez seslendim. Ses vermedi. Son söylemi de ‘Ay ana’ oldu” diyen Çağırga, kızının vurulmasından sonra kınayı çok sevdiğinden eline ve saçlarına kına sürdüklerini anlattı.

Ambulans gelmediğini vurgulayan anne Çağırga, “Cizir’in cenazesi kokmasın diye buzdolabına koyduk. O günden beri ne zaman buzdolabının kapısını açsak aynı acıyı tekrar tekrar yaşıyoruz" dedi.

"BARIŞ İSTİYORUZ"

Anne Çağırga, sözlerini şöyle tamamladı: “6 yıldır biz bir güzellik görmedik. Baskı ve işkenceler devam ediyor. Biz artık barış gelmesini istiyoruz. İnsanların yürekleri artık yanmasın. Barıştan kardeşlikten daha güzel bir şey yok. Biz ölene kadar da Cemile’nin davasından vazgeçmeyeceğiz.” (Şırnak/MA)

ÖNCEKİ HABER

Silivri'de plastik fabrikasında çıkan yangın kontrol altına alındı

SONRAKİ HABER

Zırhlı aracın minik Mihraç'ı öldürdüğü mahallede yaşayanlar, karakolun kaldırılmasını istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...