22 Haziran 2021 15:25

4 bin kişiyle yapılan araştırmanın sonuçları: Aşı karşıtlığı yüksek

Prof. Dr. Veysel Bozkurt ve ekibinin 4 bin kişiyle yaptığı araştırmanın sonuçları aşı karşıtlığının yüksek olduğunu gösteriyor. Katılımcıların yüzde 38'i aşılara güven duymadığını belirtiyor.

Fotoğraf: Harun Reşit Kaymaz/AA

Paylaş

Aşılama çalışmaları devam ederken randevu almayan, alınan randevusuna gitmeyenlerin oranı dikkat çekiyor. Sağlık meslek örgütleri ve uzmanların bilgilendirmelerine karşın sırası gelmesine rağmen aşı olmayanların oranı yüksek seyrediyor.

Geçtiğimiz günlerde aşı için randevu alan 100 kişiden 75’inin randevusuna gelmediği haberleri basında sıkça yer bulurken, Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Barış Tuncer, aşılama çalışmalarına Türkiye toplumunun bakışını gösteren güncel bir araştırmadan çarpıcı veriler paylaştı.

YÜZDE 10 AŞI OLMAYI HİÇ DÜŞÜNMÜYOR

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt ve ekibinin, 9-15 Nisan tarihlerini kapsayan ve 4 bin 79 kişiyle anket tekniğiyle yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre katılımcıların;

Yüzde 10,7'si “Aşı oldum”,
Yüzde 14,8'i “Bulduğum ilk aşıyı olacağım”,
Yüzde 19,3’ü “Aşıya ilişkin tereddütlerim var; beklemekten yanayım”,
Yüzde 9,8'i “aşı olmayı düşünmüyorum” diyor.
Yüzde 20 “sürü bağışıklığını” savunuyor.
Yüzde 44, mevcut aşılara yönelik tereddütleri olduğunu söylüyor.
Yüzde 38 ise açıkça aşılara güven duymadığını belirtiyor.
Yüzde 28 aşı üreten firmalara güveniyor.
Yüzde 75 de bilime güvendiğini söylüyor.
Yüzde 11 ise bilime güvenmiyor.

‘YANLIŞ BİLGİ VEREN KAYNAKLAR ENGELLENMELİ’

Aşı karşıtlığının üzerinde durulması gereken bir durum olduğunu söyleyen Tuncer, bu olumsuz tutumların değiştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Özellikle sosyal medyadaki aşı karşıtı kampanya, propaganda ve yanıltıcı söylemlere karşı acil önlem alınması, yanıltıcı bilgilerin engellenmesi gerektiğini vurgulayan Tuncer, “Topluma yanlış bilgiler veren ve aşılara karşı kuşku, tereddüt ve güvensizliğe neden olan kaynaklar ortadan kaldırılmadığı takdirde aşılamada istediğimiz rakamlara ulaşmamız çok zor olacak. Güvenilir kaynaklardan bilgi aktarımı sağlanarak aşılama konusundaki bilgi kirliliği ile mücadele edilmeli” dedi. (HABER MERKEZİ)