HDP'ye yönelik saldırıya ve işlenen cinayete tepki yağdı: Saldırı tüm siyasetedir

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütüne yönelik silahlı saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz katledildi.

Saldırıya tepki yağdı. Siyasi partiler, kitle örgütleri, sanatçılar ve yurttaşlar sosyal medyadan yapıkları paylaşımlarla saldırıyı kınadı. Saldırının HDP'ye değil tüm siyasete dönük olduğu vurgulandı.

Sosyal medyadan paylaşılan ilk tepkilerden bazıları şöyleydi:

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz: HDP İzmir İl Örgütüne yapılan silahlı saldırı alçakça bir provokasyondur. Katledilen Deniz Poyraz’ın ailesine başsağlığı diliyoruz. Bu saldırı HDP üzerinden muhalefeti sindirme kampanyasından bağımsız değildir. Siyasal iktidar ve egemen medya sorumludur. Dayanışmayı büyütelim!

EMEP: Provokasyon iklimini yaratanlar HDP’ye saldırının sorumlusudur

TKP: HDP'ye yapılan saldırının ve yaşanan katliamın sorumlusu baskıyla, korkuyla ülkeyi yönetmeye çalışan iktidardır. Sorumsuzca hedef göstererek siyaset yapmaya alışkın olan AKP temsilcileri ve İçişleri Bakanı bu ağır provokasyonun sorumlularıdır. Bir kez daha bu ülkede katillerin aklanmasına izin vermeyeceğiz, bu karanlıktan örgütlülük ve dayanışmayla çıkacağız! Bu karanlığı yırtıp atacağız!

DBP: Baskılarla, gözaltılarla ve tutuklamalarla  susturamadıklarını; katliam girişimi ve  saldırılarla sonuç alabileceklerini sanıyorlar! Polis ablukasındaki HDP İl binasına silahlı saldırı olabiliyorsa bunun faili bellidir!

Halkevleri: İzmir'de HDP'yi hedef alan saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz katledildi. Tüm HDP'li dostlarımızın başı sağolsun. Faşizme karşı omuz omuza mücadele edeceğiz!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, saldırıyı kınadığını belirterek, "Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. İzmir'imiz huzur kentidir. Bu huzura zarar verecek her türlü girişimin karşısındayız." ifadesini kullandı.

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç: Kullanılan kutuplaştırıcı dil ve hedef gösterme kültürü bir kez daha demokrasiye darbe vurmuştur. HDP İzmir İl Binasına yapılan saldırıyı kınıyor, hayatını kaybeden görevli vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Geçmiş olsun.

İHD Genel Merkezi: Saldırıyı kınıyor, HDP’ye ve Poyraz ailesine geçmiş olsun ve başsağlığı diliyoruz. Etkili soruşturma ile saldırının tüm boyutları ile aydınlatılmasını, HDP’ye yönelik nefret söyleminin son bulmasını, HDP binalarının sahici olarak korunmasını istiyoruz.

Nesrin Nas: Bu saldırı HDP’ye değil tüm siyasetedir. Siyasi alanı bataklığa çevirmek, hiçbir şey konuşulmasın, yoksulluğun, yolsuzlukların üzerini kanla örtmek, topluma endişe, korku salmak için yapılmış bir saldırıdır ve hedefi İYİ Parti dahil tüm muhalefet partileri ve toplumsal muhalefettir.

Barış İmzacısı Melek Göregenli: Başımız sağolsun.. İl binasında çalışan kadının kızı hayatını kaybetmiş. Hedef göstermelerin sonu bu işte @HDPizmir

Ayşe Acar Başaran: Faillerin, azmettiricilerin, failleri koruyan ve aklamaya çalışanların kim olduğunu gösteren fotoğraflar.

Ferhat Tunç: Altı milyon insanın iradesini yok sayarak partilerini kapatmaya çalışanlar, bu ırkçı, faşist saldırılara zemin hazırladı. HDP izmir il binasına yönelik bu korkunç saldırıyı şiddetle kınıyorum. İzmir HDP çalışanlarına büyük geçmiş olsun. HDP Halktır.

Yazar Akın Olgun da katlin fotoğrafını paylaşarak "Yarın arkasına bayrak koyup, birlikte fotoğraf çektirirsiniz" paylaşımı yaptı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: "HDP İzmir İl Binasına düzenlenen saldırıyı şiddetle kınıyorum. Saldırıda katledilen Deniz Poyraz’a Allah’tan rahmet, ailesine baş sağlığı diliyorum. Mevcut siyasal şiddet iklimini önlemek, siyasi partilerin ve siyasetçilerin güvenliğini sağlamak hükûmetin sorumluluğundadır."

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: "Halkların Demokratik Partisi İzmir İl Başkanlığı’na yönelik saldırıyı kınıyor, hayatını kaybeden Deniz Poyraz’a Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Bulanık suda balık avlama hevesinde olanlar akıllarını başlarına alsınlar."

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: "İzmir'de HDP İl Binası'na düzenlenen silahlı saldırıyı kınıyorum. Öldürülen Deniz Poyraz'a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dilerim. Şiddet kaybetmeye mahkumdur. İktidar siyasete terör gölgesi düşmemesi için acilen tedbir almalıdır." 

KESK İZMİR ŞUBELER PLATFORMU: FAŞİST SALDIRIYI KINIYORUZ

KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven' in yaptığı yazılı açıklamada, "İzmir'de bu sabah Saat:11.05 de bir şahıs tarafından silahlı yapılan saldırıda önce rehin alınan Deniz Poyraz adlı HDP parti üyesi ve görevlisinin katledildiğini üzülerek öğrenmiş buluyoruz. Saldırıda yitirdiğimiz Deniz Poyraz'ın ailesine ve yakınlarına, HDP İl Yönetimine ve tüm emek demokrasi güçlerine baş sağlığı diliyor, Söz konusu faşist saldırıyı şiddetle kınıyoruz" denildi.

Güven şunları kaydetti: "Mafyalara, çetelere koruma verip demokrasi, barış mücadelesi yürütenleri koruyamayan devlet güçlerini, halkın güvenliği başta olmak üzere bu tür siyasal cinayetlerin önünü açan ayrımcı, kışkırtıcı, kutuplaştırıcı siyaseti kendisine düstur edinen siyasal iktidarı ve onun İçişleri Bakanını şiddetle kınıyoruz. Sorumluların bir an önce ortaya çıkarılmasını saldırıda ihmali olan tüm kamu görevlilerinin görevden alınmasını talep ediyoruz"

DİSK: SORUMLULARI DERHAL HESAP VERMELİ

DİSK Yönetim Kurulu adına DİSK Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu da HDP İzmir İl Binasına yönelik saldırıya dair şu açıklamayı yaptı:

"Kışkırtıcı, hedef gösterici, ayrıştırıcı bir siyasetle iktidarı koruma çabası Türkiye'yi oldukça karanlık bir sürece götürüyor. Böylesi bir ortamda HDP İzmir İl Binasını hedef alan ve parti çalışanı Deniz Poyraz'ın öldürülmesiyle sonuçlanan saldırı, demokrasiyi, halk iradesini ve ülkemizin geleceğini hedef almaktadır. Saldırıyı lanetliyor, Deniz Poyraz'ın yakınlarına, sevenlerine ve HDP'ye başsağlığı diliyoruz.

Yaşanan saldırı maalesef göz göre göre gelmiştir. Bugüne kadar siyasi muhaliflere ve gazetecilere yönelik "faili malum” şiddet eylemlerinin cezasız kalması, bu tip saldırılar için cesaret verici bir ortam yaratmaktadır. Siyasi muhalefete yönelik saldırıların ardından "Daha neler olacak neler, bunlar iyi günler” şeklindeki söylemler hafızalardaki yerini korumaktadır.

Tüm bunların ötesinde, ülkeyi yönetenlerin, tek parti iktidarının düştüğü 7 Haziran 2015 ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasındaki terör dönemine işaret eden açıklamalarının ardından gelen saldırı ve saldırganın 7 Haziran-1 Kasım arasındaki saldırılarda olduğu gibi Suriye iç savaşına katılmış olması dikkatle değerlendirilmelidir.

Ülkemizin geleceği için bu saldırının aydınlatılması ve bu saldırı ile gerçek bir hesaplaşma şarttır. Sadece tetikçi değil, arkasındaki güçler, azmettiriciler, yol göstericiler ve tahrik edenler açığa çıkarılmalı ve hesap sorulmalıdır.

Kapısında her an polis bekleyen, partililerin kapıya çıkıp basına açıklama bile yapamadıkları, "etrafında kuş uçurtulmayan” bir binaya silahlı bir saldırının bu kadar rahatça yapılmasının sorumluları derhal hesap vermelidir. Kimsenin koltuğu, kimsenin iktidarı bu ülkeden kıymetli değildir. Kimsenin siyasi hesapları yiten tek bir candan önemli değildir.

Demokratik bir ülkeye kavuşmak için bu saldırının üstünün örtülmesine izin vermemek bütün emek ve demokrasi güçlerinin ortak sorumluluğudur."

TİHV VE İHD: SALDIRIYI KINIYORUZ!

Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği de ortak bir açıklama yaparak saldırıya tepki gösterdi. Hedef göstermelerin, HDP'ye yönelik kapatma davasının hatırlatıldığı açıklamada İçişleri Bakanı'nın istifa etmesi gerektiği belirtildi, olayın tüm yönleri ile araştırılması istendi. Yapılan açıklama şöyle:

"HDP İzmir İl Örgütü’nün bulunduğu binaya bugün bir saldırı gerçekleştirilmiş ve saldırıda binaya giren saldırgan tarafından Deniz Poyraz isimli genç kadın öldürülmüştür. Hepimizde derin acıya yol açan bu saldırıyı kınıyor, HDP ve HDP camiasına, Poyraz ailesine başsağlığı diliyoruz. Saldırının tüm boyutlarıyla birlikte etkili olarak soruşturulmasını ve aydınlatılmasını istiyoruz.

Siyasi iktidar sözcüleri tarafından HDP’ye ve HDP’li siyasetçilere yönelik nefret söylemi çok sık olarak kullanılmaktadır. Bu tarz nefret söylemlerinin etkisiyle HDP binaları sık sık fiziki saldırıya uğramaktadır. Daha bir hafta önce HDP Genel Merkezi üç saldırganın taşlı saldırısına maruz kalmıştır. HDP’ye yönelik nefret söyleminin çeşitli boyutları bulunmaktadır. HDP’nin yasa dışı ilan edilmek istenmesi ve özellikle MHP’nin zorlamasıyla HDP’ye yönelik kapatma davası açılmıştır.

Siyasi iktidarın nefret söylemi sadece HDP’ye yönelik olarak gerçekleşmemiştir. Diğer siyasi partilere yönelik de etkisini giderek arttırmaktadır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara Çubuk ilçesinde linç saldırısına maruz kalması, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Rize İkizdere ilçesinde sözlü ve fiziki saldırı teşebbüsüne maruz kalması olayın vahametini göstermektedir.

HDP’ye yönelik bu saldırılar maalesef polisin görünüşte koruduğu binalarda gerçekleşmektedir. HDP İzmir İl Binası’nın önünde polis koruması olduğu halde bu saldırı önlenememiştir. Bu durumda saldırılara göz yumulduğu gibi bir sonuç çıkarılabilir. Bu nedenle meşru bir siyasi parti olan HDP’yi her fırsatta hedef haline getiren tutum sergileyen başta İçişleri Bakanı Soylu’nun istifa etmesi veya derhal görevinden azledilmesi gerekmektedir. Siyasi iktidar sözcülerinin bu tutumundan da güç alan kimi kişilerin HDP İzmir İl Binası önünde de herkesin tanıklığında zaman zaman fiziksel saldırıya da ulaşan eylemleri olmuştur. Parti yöneticileri polisi defalarca uyarmıştır. Ancak görüldüğü gibi saldırgan kişi bir parti görevlisini parti binası içinde öldürebilmiştir.

Sonuç olarak;

1. Öncelikle bu olayın HDP’li hukukçular dahil edilerek etkili bir şekilde soruşturulmasını ve tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını talep ediyoruz.
2. Başta HDP olmak üzere muhalif siyasi partilere yönelik siyasi iktidar sözcüleri tarafından kullanılan nefret söyleminin sona ermesini istiyoruz. Nefret söyleminde bulunanlar hakkında etkili soruşturma ve kovuşturma yöntemlerine başvurulmasını istiyoruz. İçişleri Bakanının istifa etmesini, etmez ise azledilmesini istiyoruz. HDP binalarının sahici olarak korunmasını istiyoruz.
3. HDP hakkında açılan kapatma davasının reddedilmesini talep ediyoruz."

HDK: KATİLİN PORTRESİ İKTİDARIN YARATTIĞI SAVAŞ ORTAMININ ÜRÜNÜ

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu, HDP İzmir İl binasına yapılan silahlı saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz’ın katledilmesini yaptığı yazılı açıklama ile kınadı. Yapılan açıklamada, “Bu katliamcı saldırının, HDP il binasını 7 gün 24 saat abluka altında tutan İzmir emniyet güçlerinin bilgisi ve yol vermesi dışında gerçekleştirilmiş olabileceği düşünülemez. Ülkeyi sürüklediği ağır siyasal, ekonomik, sosyal krizin üzerine, IŞİD çetelerinden uyuşturucu bağlantılarına kadar çete-mafya ilişkileri deşifre olan Saray iktidarının ve her fırsatta HDP’ye yönelik linç kampanyasına katılan medyanın bu saldırının faili olduğu aşikârdır” ifadeleri yer aldı. 
 
Saldırıdan AKP iktidarını sorumlu tutan HDK, “Katilin sosyal medyaya yansıyan portresi, iktidarın içerde ve dışarda yarattığı savaş ortamının ürünü olduğunu göstermektedir” diye belirtti.
 
HDK Yürütme Kurulu "Tüm demokrasi ve özgürlük güçlerinin, OHAL ve darbelerle kaybedilen özgürlüklerin kazanılması, yaşanan toplumsal, ekonomik ve siyasi yozlaşma ve çürümeden kurtulmak için, birlikte mücadele etmekten başka şansı ve başka yolu yoktur. Tüm muhalefet güçlerinin de HDP’nin yanında açık ve eylemli tutum takınması, meşru siyaset alanının büsbütün ortadan kaldırılmaması için bugüne kadar üstlenmedikleri sorumluluğu yerine getirme fırsatı olacaktır. Tüm demokrasi güçlerini bu saldırıyı faşizme karşı en geniş demokrasi ve özgürlük cephesinde buluşmak ve birlikte mücadele etmek için bir imkâna dönüştürmeye davet ediyoruz. Deniz Poyraz şahsında demokrasi mücadelesinde toprağa düşenlere borcumuzdur!” dedi.

VAN BAROSU: DEMOKRASİYE YAPILAN BU AĞIR SALDIRIYI KINIYORUZ

Van Barosu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik silahlı saldırıda parti çalışanı Deniz Poyraz’ın katledilmesini yaptığı yazılı açıklama ile kınadı. Yazılı açıklamada şu mesajlar yer aldı: "Siyasi saiklerle HDP’li siyasetçilere yönelik tutuklama tedbirleri, açılan ceza davaları, AYM ve AİHM’in ihlal kararlarına uyulmaması ve nihayetinde HDP’ye açılan kapatma davası bu olayın yaşanmasına zemin hazırlamıştır. Kamuoyunda uzun bir süredir devam eden nefret ve ayrımcı dil, demokrasinin kalbine saplanan hançer gibi muhalefet partisinden can almıştır. Parti, dernek, sendika vb sivil toplum kuruluşları ile toplumun bir bütün olarak bu saldırıya ve nefret söylemlerine karşı durması, ölmekte olan demokrasiye hayat suyu vermekle eşdeğer olacaktır. İnsan hayatının, tüm siyasi hesapların üstünde olduğu unutulmamalıdır. Yaşam hakkının korunması ve bu amaçla gerekli tüm önlemlerin alınması gerekmekte olup, yaşanan vahim olaydan dolayı istifa ve görevden alma gibi tüm idari tedbirlerin derhal alınması da gerekmektedir."

"HDP’li milletvekillerinin açıklamalarında ifade ettikleri, daha önceden emniyete ve valiliğe başvurularda bulunulduğu ancak bir önlem alınmadığı yönündeki beyanlar dikkate alındığında yaşanan olayda en ufak kusuru dahi bulunan tüm kişilerin titizlikle soruşturulması gerekmektedir. Deniz Poyraz’ın öldürülmesi ile sonuçlanan saldırının takipçisi olacağımız gibi ihmali olan tüm kişilerin soruşturmaya dahil edilerek en ağır şekilde cezalandırılması için mücadele yürüteceğimizi ve demokrasiye yapılan bu ağır  saldırıyı kınadığımızı saygıyla kamuoyuna bildiririz."

TGC: YARATILAN KİRLİ SİYASET ORTAMINDA ŞİDDETİ TEŞVİK EDENLER SORUMLUDUR

TGC Yönetim Kurulu HDP İzmir İl Merkezi’ne yönelik silahlı saldırıyla ilgili olarak bir açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşler yer aldı:

“HDP’nin İzmir İl Merkezine yapılan ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının demokratik, parlamenter sisteme yönelik bir amaç taşıdığı açıktır. Türkiye’de yaratılan kirli siyaset ortamında şiddeti teşvik edenler, en az şiddet uygulayanlar kadar sorumludurlar. Türkiye sahnelenen bu oyunun onlarca örneğini geçmişte görmüş ve bedelini ağır biçimde ödemiş bir ülkedir. İzmir HDP il merkezine yapılan bu saldırıyı kınıyor,  öldürülen Deniz Poyraz’ın ailesine ve HDP il başkanlığı üye ve çalışanlarına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”

YEŞİL SOL PARTİ: SALDIRI TÜM DEMOKRASİ, BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK İSTEYENLERE

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Ayşe Erdem ve İbrahim Akın, HDP’nin İzmir İl Örgütü'ne yapılan saldırıyı kınadı. Yapılan açıklamada, "Bu saldırı tüm demokrasi, barış, emek ve ekoloji mücadelesi yürütenlere karşı yapılmıştır; o yüzden hep birlikte buna karşı mücadele edelim" denildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Saldırıda hayatını kaybeden yoldaşımız Deniz Poyraz’ın yakınlarına ve sevenlerine baş sağlığı diliyoruz. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin, azmettiricilerinin bir an önce adalet önünde hesap vermesini talep ediyoruz. Bu talebin gerçekleşmesi için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğiz. Tüm demokrasi, barış, özgürlük, emek ve ekoloji mücadelesi yürüten inisiyatifleri ve bireyleri HDP’yle dayanışmaya çağırıyoruz."

EKOLOJİ BİRLİĞİ KADIN MECLİSİ: KARANLIĞINIZ BİZİ TESLİM ALAMAYACAK

Ekoloji Birliği Kadın Meclisi, Deniz Poyraz'ın katledilmesine tepki gösterdi ve şu ifadeleri kullandı:

"Devlet, mafya ortaklığında terörize edilmeye çalışılan bir ülke gerçekliğinde, kadınlar bu eril erk kapışmasının ortasında kalmamak için direniyor. Ötekileştirmenizin, erkek şiddetinizin kurbanı olmamak için mücadele ediyor. Yaratmaya çalıştığınız toplumsal kaosun içine çekilmeyeceğiz. Irkçı, ayrımcı, faşizan çığırtkanlığınız bizi yıldırmayacak. Yarınlar için umudumuzu koruyacağız. İstanbul Sözleşmesi’nden de, yaşama hakkımızdan, yaşam alanlarımızdan da vazgeçmiyoruz!

Dayanışmamızı büyütmeye devam edeceğiz. Yan yana verdiğimiz mücadelemiz, direnişçi ruhumuz eksilmeden çoğalacak, iktidar eliyle çoğalttığınız karanlığınız bizi teslim alamayacak."

HAVUZ MEDYASINDAN HDP’YE SALDIRIYA ‘ÇATIŞMA’ VE ‘SİLAH SESLERİ’ ÇARPITMASI

Öte yandan, havuz medyası saldırıyı “çatışma” ve “silah sesleri” başlıklarıyla servis etti. Saldırgan Onur Gencer’in bir katliam girişiminde bulunduğu ve Poyraz’ı öldürdüğü anlaşılmasına rağmen havuz medyasının saldırıyı bu şekilde servis etmesi, “meşrulaştırma çabası”  ve “AKP’nin propaganda aygıtları” olarak yorumlandı.

İktidara yakın Star, Milliyet, Sabah gibi gazeteler saldırıyı, “HDP İzmir il binasında silah sesleri: ölü”, “İzmir’de HDP binasında silah sesleri! 1 Kişi hayatını kaybetti”, “İzmir’de HDP binasında silah sesleri! Ekipler alarma geçti” başlıklarıyla verirken; Karar, Diriliş Postası, Duruş Haber, Takvim, F5Haber, Milli Gazete, Gerçek Gündem gibi yayınlar ise “HDP binası önünde çatışma”, “HDP binasında silahlı çatışma çıktı! Polis giriş çıkışları kapattı”, “HDP İzmir il binasında çatışma! Camlar kırıldı” başlığıyla servis etti.

Yeni Şafak ise saldırıyı önce “çatışma” ardından “silah sesleri” başlığıyla servis etti. Yeni Akit ise "HDP İzmir il binasına silahlı baskın! 1 kişi öldü, bölge abluka altında" başlığıyla verdi.

Haberlere ilişkin de sosyal medyadan tepki yağdı.

İrfan Aktan: "Çatışma" ha! Parti binasına bir saldırgan giriyor, bir insanı katlediyor ve iktidar medyası buna çatışma süsü vermeye çalışıyor. Ahlaksızlıkla filan izah edilemez bu.

Melis Alphan: Basbayağı saldırıya ‘çatışma’ diyor utanmazlar

Candan Yıldız: Çatışma yok... Biri binaya giriyor, çalışanı öldürüyor, binayı ateşe veriyor. 

(HABER MERKEZİ)

HDP: Partimizi hedef gösteren iktidardır

HDP İzmir İl binasını basan saldırgan, parti üyesi Deniz Poyraz’ı öldürdü