12 Temmuz 2020 09:07

Şenyaşarlar cinayetleri davasında adalet arayışı sürüyor

Urfa'nın Suruç ilçesinde 2018 genel seçimleri öncesi AKP'li İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ve yakınları tarafından öldürülen Esvet, Celal ve Adil Şenyaşar'ın ailelerinin adalet arayışı sürüyor.

Emine Şenyaşar adliye önünde adaletsizliğe tepki gösterirken | Fotoğraf: MA

Paylaş

Urfa'nın Suruç ilçesinde 2018 genel seçimleri öncesi AKP Millevekili İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ve yakınları tarafından öldürülen Esvet, Celal ve Adil Şenyaşar'ın ailelerinin adalet talebi hâlâ karşılık bulmadı. Cinayetlere ilişkin soruşturmayı yürüten 4 savcının, cinayeti aydınlatmak yerine öldürülenleri “örgütle ilişkilendirmek amacıyla" mezar yerlerini araştırdığı belirtildi.

AKP'li İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ve yakınlarının iş yeri ve hastanedeki saldırıları sonucu yaşamını yitiren Hacı Esvet Şenyaşar, oğulları Celal ve Adil Şenyaşar’ın ölümüne ilişkin açılan davada ilk duruşma koronavirüs tedbirleri kapsamında dosya üzerinde inceleme ile gerçekleştirildi. 2'nci duruşma ise Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Dava kapsamında 2 yıldır tutuklu olan Fadıl Şenyaşar serbest bırakılmadı.

Şenyaşar ailesinin avukatlığını yapanlardan Bülent Duran, hazırlanan iddianamenin Yıldız ailesini korumaya yönelik olduğunu savunarak “Soruşturmayı ayırarak, iş yeri görüntüleri üzerinde yargılama yapılmak isteniyor ve hastane boyutu meçhulde bırakılmak isteniyor” dedi.

"SORUŞTURMAYLA İLGİLİ KAYGILARIMIZ VAR"

Mezopotamya Ajansına konuşan Av. Bülent Duran, soruşturmaya gizlilik kararı getirildiğini hatırlatarak bu karar sebebiyle soruşturmaya müdahil olamadıklarını söyledi. Yürütülen soruşturmayla ilgili kaygıları olduğunu belirten Duran, “Olay iş yerinde başlayıp hastanede devam ediyor. Hastanede valinin, kaymakamın, güvenlik amirlerinin olduğu bir yerde cinayet işleniyor. Şayet devlet yetkililerinin bulunduğu bir yerde cinayet işlenmesi engellenmiyorsa, yargılama makamının da bu soruşturmayı adil yürütemeyeceği noktasında kaygılarımız vardı” dedi. 

TANIKLAR TESPİT EDİLMEMİŞ

Soruşturmanın 2’nci yılında davanın açıldığını ve iddianame ile soruşturmanın ne kadar vahim olduğunu gördüklerini dile getiren Duran, “Yürütülen soruşturmada kaygılarımızda çok haklı olduğumuz ortaya çıktı. Çünkü cinayet işlendikten sonra, örgütle ilişkilendirip işlenen cinayeti gizlemek, aileyi mağdur etmeye yönelik kamuoyu örgütlendi. Soruşturmada bu tablo var. İlk yapılan tanığa ulaşmak olmuyor. Cinayetten bir gün sonra yani 15 Haziran’da emniyet olay yerine giderek, hiçbir tanığa ulaşamadıklarını söylüyor. Yüzlerce insanın ve kameraların olduğu bir yerde emniyet bir şey tespit etmemiş. Yine delile temas etmemiş” dedi.

NEREYE DEFNEDİLDİĞİ ARAŞTIRILMIŞ

Duran, “Yürütülen soruşturmada Şenyaşar ailesi için örgüt ile iltisak kurmak amacıyla HTS kayıtları, yine kimlerle görüştükleri soruşturulmuş. Savcılık, Şenyaşar ailesinde yaşamını yitirenlerin mezarlarının ‘örgüt üyelerinin yanına mı defin edilmiş ya da diğer yere mi defnedilmiş' diye soruşturma yürütülmüş. 18 Haziran’da müzakere yazılmış. TEM şube gitmiş ve böyle bir araştırma yapmış. Tablo vahim. Bir aileden 3 kişi yaşamını yitirmişken ve bu insanları katledenleri, yardım edenleri yani bu kişileri ele verecek deliler toplanması gerekirken, bakıyoruz aileyi terörize etmeye yönelik her şey yapılmış. Ve bu şekilde Şenyaşar ailesinden Fadıl Şenyaşar’ı tutuklamış. İşte 4 savcı böyle bir soruşturma yürütmüş" dedi.

Enver Yıldız’ın baz istasyonu kayıtları sürekli evde sinyal vermesine rağmen polisin 2018 ve 2019 tarihleri arsında birçok kez eve gittiğini ve "Bulamadık" dediğini aktaran Duran "Yani bu şahıslar kollanmış ve korunmuşlar" dedi.

18 Eylül 2019 tarihine kadar Yıldız ailesinden kimsenin ifadesinin alınmadığına da dikkat çeken Av. Duran,  "Enver Yıldız ve beraberindeki 50 kişi 18 Eylül’de savcılık makamına giderek ifade vermişler. Hukuk devleti bu durumu kabul etmez" ifadelerini kullandı.

ADİL YARGILAMA TALEBİ

Yıldız ailesinin Şenyaşar ailesini ısrarla terörize etmek istediğini belirten Duran, "Şenyaşarlar hukuka uygun ve adil bir yargılamanın yapılmasını talep etti. Mehmet ve anne Emine Şenyaşar’ın hastane ve iş yerine dair verdikleri ifadeler birbirinden ayrılmış. Yani bir tarafı gizli bırakılıyor. Soruşturmayı ve ifadeleri ayırmakla hakkaniyete ulaşılmaz. Biz mahkemeden bu kaygıları giderecek bir karar bekliyoruz. Adalet arayışında Şenyaşarların yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul'da metro inşaatında iş cinayeti: 1 işçi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

CHP’li Mahmut Tanal: 32 bin MEB işçisi 2 aylık maaşlarını alamıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa